KESK’e Bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şube Yönetim Kurulu yazılı basın açıklaması yaptı.Eğitim-Sen Zonguldak Şubesi adına Orhan Yılmaz yaptığı basın açıklamasında, 15 Temmuz askeri darbe sonrasında iktidarın uygulamaya koyduğu KHK’melerle işlerine son verilen yüzbinlerce kamu emekçisinden biri olan Eğitim-Sen Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan ile ilgili olarak son günlerde Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen’in açıklamalarına cevap verdi.

Eğitim Bir-Sen açıklamalarında, “KHK ile işlerine son verilen bir memurun sendika ilişkisi nasıl devam ediyor”diyerek bir anlamda da işçi sınıfının yıllarca mücadel ettiği sendikal demokratik haklarının da budanmasına hizmet ettiği değerlendirmesi yapıldı.

Bu tür değerlendirme yapanların sendikal mücedeleden ne anladıklarınında sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yıulmaz özetle şu değerlendirmeler bulundu;

 

“Beceriksizliklerini kapatabilmek adına her sıkıştıklarında EĞİTİM SEN’e saldırmayı alışkanlık haline getirenlerden birisi  sanki eğitime dair söyleyecekleri bir şey varmış gibi  EĞİTİM SEN’e saldırmaya ve bunun adını da   sendikacılık  sanmaya başlamışlar. Türkiye sendikacılık tarihinden bihaber olanların eğitim emekçilerinin 100 yılı aşkın mücadelesinin bugünkü adresi olan EĞİTİM SEN’i taşlamaları elbette şaşırtıcı bir şey değildir. Bu ülkede toplu görüşme değil toplu sözleşme diyerek mücadele eden ve ödediği bedellere rağmen duruşundan asla ödün vermeyenlerin yuvasıdır EĞİTİM SEN.

Rahatsızlığımız, Şube Sekreterimiz İsmet AKYOL ’u kastederek  “Devlet memurluğundan çıkarılmış birisi nasıl bir memur sendikasında şube sekreteri oluyor bunu da soruşturmak lazım.” diyenin bir sendika şube başkanı olmasıdır. Sendikalarından haksız ve hukuksuz bir şekilde atılan binlerce eğitim emekçisi üyesinin haklarını aramak yerine neredeyse yayınlanan her KHK’de adları çıkmayınca   derin bir “oh” çekerek herkesi hain ilan bir anlayış asla sendikacılık değil,olsa olsa şakşakçılıktır.

Bu nedenle rahatsızlığımız, hükümetin, darbecilerle mücadele edeceğiz diyerek ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’lar ile haklarında somut ve hukuki hiçbir delil olmayan 1542’si üyemizin olduğu, toplam 105 bin kamu emekçisinin bir anda  işsiz bırakılması  ve en temel haklarını kullanabilmelerinin  fiilen engellenmesidir. Bu nedenle 14 Temmuz akşamı cemaat toplantısında maklube yiyip,15 Temmuz ve sonrasında gelişen duruma göre salladığı bayrağı değiştirenlerden hiç olmadık. Rahatsızlığımız , “bana dokunmayan yılan bin yaşasın “ anlayışı ile ihraç edilen üyelerine sahip çıkamayanların bu iş kolunda hala daha ahkam kesmeleridir.

EĞİTİM SEN dayanışma örgütüdür. Dayanışma ise her dönem güç merkezine göre yön değiştirenlerin anlayamayacağı bir erdemliliktir. Bir sendikanın görevi suçluluğu kesinleşene kadar üye haklarının takipçisi olmaktır. Yargısız infaz ile ihraç edilen üyesine hain yaftası yapıştırmak ancak korkakların işidir.

Sendikal mücadelesini yalnızca EĞİTM SEN’e saldırarak yaptığını sananlara sesleniyorum. Toplusözleşme EĞİTİM SEN’le imzalanmıyor,EĞİTİM SEN’e saldıracak kadar ciğeriniz varsa ihraç edilen üyelerinize sahip çıkın.Ensar Vakfı yurtlarında sistematik tecavüze uğrayan çocuklar için “bir kerelik” diyerek tecavüzü onaylayanlara karşı çıkın. Beraber yürüdüğünüz cemaat dostlarınızı ilk virajda  satmayın çünkü yerinize konacak birileri bulunduğunda yeni cemaatiniz de bu güvenilmezliğinizle sizi satılacaklar listesine koyacaktır, unutmayın…

Sonuç olarak, siz ne kadar saldırırsanız saldırın  Şube Sekreterimiz İsmet Akyol ve Çaycuma Baş temsilcimiz Gökhan Taner Günsan’ın hukuksuzca ihraç edildiği 7 Şubat 2017 tarihinden bugüne Eğitim Bir-Sen üyelerinin de içinde bulunduğu eğitim emekçileri başta olmak üzere öğrenci velileri, Çaycuma ve Zonguldak halkı ihraçları kabul etmediğini kesintisiz süren dayanışmasıyla ve kısa bir sürede toplanan binlerce imzasıyla göstermiştir. Bu nedenle ihraçlar halkın vicdanında mahkum edilmiştir. Tarih, mağdur olan üyelerine sahip çıkamayanları değil, hukuksuz bir şekilde açığa alınan, ihraç edilen üyeleriyle maddi ve manevi dayanışma gösteren Eğitim Sen’in bu onurlu duruşunu altın harflerle yazacaktır.
Kamuoyunu ve eğitim emekçilerini bilgilendirme amaçlı yaptığımız bu açıklamamızı Büyük Usta Nazım Hikmet’in  Hürriyet Kavgası şiirinin son bölümü ile bitirmek istiyorum..

“Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.

Safları sıklaştırın çocuklar,

Bu kavga faşizme karşı,

Bu kavga hürriyet kavgasıdır.”

 

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.