Taşdelen; “İslam’ın bana göre yazılmamış olan gayri resmi tarihi üzerine yazdım”

Zonguldak Barosu Avukatlarından Ertan Taşdelen,İkinci Adam yayınlarından çıkan İlk Romanı KEHF ile okuruyla buluştu.

ZOKEV Etkinliklerinden birini daha gerçekleştirdi.Yazar Ahmet Öztürk’ün yürütücülüğünü yaptığı söyleşide Taşdelen, Kısaca kitabını şöyle tanıttı.

“KEHF Benim ilk romanım. Daha önce 2 şiir kitabım vardı.  Bir yazar bir aydın düşünen biri olarak Ortadoğu’yu, coğrafyamızı çok etkileyen İslam Dini üzerine çocukluğumdan bu yana yaşadığım çelişkileri, araştırmak istediğim bana göre gizli kalmış olan Resmi İslam’ın sakladığı ki bana göre sakladığı bazı şeyleri tartıştık kitabımda.

Okuyunca sizde bunu fark edeceksiniz. KEHF içinde sosyoloji, ekonomi politika, tarih, bilim, din, edebiyat, aşk çok çetrefilli bir sürü konuyu bir arada toparlamaya çalıştığım bir roman. Yazarı ve aydını ben sorunu olan kişi olarak düşünüyorum. Sistemle ilgili sorunu vardır, problemi vardır, soruları vardır ve onlara yanıt arar.

Bende İslam ideolojisinin iktidara geçtikten sonra diğer ideolojilere benzeyip benzemediğini, onlardan farklı olup olmadığını ve bunu nasıl yaptığını hep düşündüm, araştırdım ve sonuçta bunu bir roman olarak ortaya çıkarttım.

İslam tarihi bize Resmi İslam’ın anlattığından çok daha farklı bir İslam bana göre. Bize okullarda okutulan ve Diyanete göre Resmi İslam’a baktığımızda dört dörtlük bir asrı- saadet dönemi ve ardından devam eden bir süreç olduğu bize anlatılmış durumda, ama aslında bu örtüyü bu şalı kaldırdığımız vakit resmi islamın altında o gayri resmi yapının içerisinde çok farklı çatışmaların olduğunu görüyoruz.

İşte o kavgalar bu gün Ortadoğu coğrafyasında devam ediyor. 1400 yıldır o kavgaların sancılarını ve acılarını çekiyoruz bu topraklarda. Kitabımda biraz bunuda tartıştım. İktidara gelen Resmi İslam’la ona karşı gelen muhalif olan benim gözümde devrimci diye nitelendirdiğim, ezilenlerden, mağluplardan yana olan kitlenenin mücadelesi olarak ben İslam tarihini algılıyorum öyle değerlendiriyorum. Kitabımıda bu şekilde bir değerlendirme ile yazdım. Umarım kitabımı beğenirsiniz. Artık bundan sonra benden çıktı siz okuyucuların elinde.  Hepiniz ayrı ayrı yorumlar ve anlamlar katacaksınız.

Kitabımı şöyle özetleyebilirim; Mustafa isimli birArap Bedevi çocuğun öyküsünü anlatırken arkasında az önce bahsettiğim Resmi İslam’ın ve o örtüsünü kaldırdığım İslam’ın kavgaları, çatışmaları, iktidar kavgalarının yaşandığı süreci anlatan bir kitap.

Bu kitap yaklaşık 9 yıldır emek verdiğim bir kitap. İlk ortaya çıktığında Mekke’nin 3 Efensisi olarak düşündüğüm bir kitaptı. Ama daha sonra kitap kendine ismini buldu. KEHF olarak ortaya çıktı. Kitap uzun bir zamanımı aldı. Ben İslam Tarihçisi, İslam uzmanı değilim. Okuduğum ve değerlendirdiğim şeyleri romana döktüm. Romanın en büyük sıkıntısı anlattığım dönemin yani Hz Muhammetin vefatından sonraki o sürecin kaynakların sınırlı olmasıydı. O döneme ait kaynakların Hz. Muhammet’in vefatından 300-400 yıl sonra yazılmış kaynaklar.

Ve Resmi İslam’ın kendine göre değerlendirdiği ve şekillendirdiği kaynaklar bunlar. Bu anlamda çok sağlıklı kaynaklarda değil.  Birde anlatılan şahsiyetlerde önemli ve tarihi şahsiyetler. 1milyara yakın insanın da kutsal bulduğu şahsiyetler.  Onları öyle sıradan bir roman kahramanı  Ayşe’yle Nejla gibi değerlendirip yazmak ve tartışmakta bazı kutsal değerlere saygısızlık olacağından bunuda düşünerek kalemi o konuda  biraz daha zorlayarak dikkatli bir şekilde o inanca saygı duyanların değerlerine de çok büyük bir saygısızlık yapmadan bazen eleştiri olabilecek bir şekilde değerlendirmelerde bulundum. Kitabım Mustafa’nın bu hikayesiyle başlıyor ardından 4 Halifenin iktidar kavgasını aslında bize anlatıldığı gibi birbirlerini seven birbirlerine saygı duyan bir yapının olmadığını birbirlerine suikast düzenleyen, iktidar için her türlü entirikayı yapabilecek adar acımasız olabildiklerini göre bilebileceğimiz bir süreç benim gözümde var. O nedenle kitabın girişinede “seçilmiş kişilerin bir resmi bir de gayri resmi tarihi vardır” yazdım.

İslamın bana göre yazılmamış olan gayri resmi tarihi üzerine ben bu kitabı yazdım”dedi.