Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan, yaşanan ekonomik krizin faturasının emeği ile geçinen kesimlere çıkarılmak istendiğini belirterek, “İşçi ve emekçilerin iş, ekmek ve özgürlük mücadelesinde bir araya gelmesi gerekiyor” dedi.
Selüloz-İş Sendikası Çaycuma Şube Başkanı Hakan Cura ise yaptığı konuşmada işçilerin kıdem tazminatının kaldırılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyleyerek; “Haklarımızı korumak tek tek mücadeleden değil, birlikte mücadeleden geçiyor. Tüm işçi ve emekçileri birlikte hareket etmeye çağırıyorum.” Dedi
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günü Olan 1 Mayıs Çaycuma’da Davul Zurna Eşliğinde Coşkuyla Kutlandı.
Davul zurna eşliğinde başlayan kutlama programında konuşan Eğitim Sen Temsilcisi Gökhan Taner Günsan, “1 Mayıs, ilk kez kutlandığı 1890 yılından bu yana, bütün ülkelerde, hem işçi ve emekçi sınıfların birliği, hem de her fırsatta birbirine karşı kışkırtılan halkların eşitlik yurttaşlık mücadelesinin en somut şekilde alanlara yansıdığı bir mücadele günü olarak kabul edilmektedir. 1 Mayıs’ın, en temel yaşam alanları kuşatılan, hakları tehdit altında olan emekçilerin taleplerini güçlü bir şekilde haykırdığı evrensel bir gün olarak yaygın ve kitlesel olarak kutlanması önemlidir. 1 Mayıs, bir taraftan sınıfın güncel ve somut taleplerinin öne çıktığı bir gün, diğer taraftan işçi sınıfı ve ezilen halkların sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde bir dünya yaratmak için yürüttüğü mücadelede ne kadar kararlı olduğunun güçlü bir şekilde gösterildiği özel bir gündür” dedi.
Selüloz İş Çaycuma Sendika Başkanı Hakan Cura
Selüloz İş Çaycuma Sendika Başkanı Hakan Cura yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Geçtiğimiz yılda da yine sizlerle buradaydık. Yine sizler ile beraber istemlerimize, taleplerimizi haykırdık. Sorunlarımıza çözüm istedik, birlikte mücadele umutlarımızı tazeledik. O günden bu güne sorunlarımızın çözümü bir yana daha da arttı.
Gün geçmiyor ki sermayenin yeni saldırısıyla karşılaşmayalım. Kazanılmış haklarımızın elimizden alınmasını bile, kendi üyelerine müjde olarak veriyorlar. Biz işçilerin çalışanların haksızlıklar karşısında bile yasal olanaklarını kısıtlıyorlar. Arabuluculuk uygulaması buna örnektir. Bu ne derhal son verilmelidir. Sendikal hak ve özgürlüklerimizin önündeki yasaklar artarak devam etmektedir. İş güvencesiz ve sendikasız çalıştırma, iyice yasal hale gelmiş, bunun sonucu iş cinayetleri yüksek rakamlara gelmiştir. İşçiler köle değildir. İşçiler kadrolu kadrosuz taşeron diye sınıflandırılmaz. Biz birlikte çalışıyor birlikte üretiyoruz. Biz alın teri ile geçimini sağlayan tüm çalışanların aynı hak ve sendikal güvenceyle çalışmasını istiyoruz. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, yıllardır hayalini kurdukları kıdem tazminatlarımızı gasp etmeyi yeniden gündeme getirdiler. Her kriz ortamında önce biz çalışanların haklarına göz dikiliyor. Her kriz döneminde faturası bize kesilmek isteniliyor. Krizi biz yaratmadık, bedelini de biz ödemeyeceğiz. Bizler üretmek, katma değer yaratmak, insanca yaşamak istiyoruz. ”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
