Meteoroloji ve AFAD’ın turuncu kodlu uyarısının ardından Zonguldak’ın neredeyse tamamı sağanak yağışa teslim oldu.Birçok noktada sel su baskını ve heyelanlar, yol,köprü çökmeleri de dahil olmak üzere bölgede yüksek oranda maddi ve mal kaybına neden oldu.Tüm yaşananların insanı sevindiren yanı ise can kaybının olmaması diye temennilerde bulunuldu.

AFAD ve il Koordinasyon merkezinin uyarlıları dikkate alındı ve can kaybının önüne geçilmiş oldu.

Fakat basına ve kamuoyuna yansıyan ve yapılan incelemeler gösterdi ki; Hizmet adı altında insanlarımıza sunulan birçok altyapı çalışmalarının gereği gibi yapılmadığı, kent, insan ve yaşam arasında olması gereken dengelerin gözetilmediği bir kez daha görüldü. Özellikle ulaşım alanlarında yol, köprü, demiryolu güzergahlarında meydana gelen tahribatların doğanın tahribatı ve buna bağlı teknik, ekonomik değerlendirmelerin hoyratça kullanıldığı, özellikle yol yapım hizmetlerinde ihale süreçlerinde ki karayollarının denetim ve iş teslim süreçlerinin kişiye, iktidarların nimetlerinden faydalanmak isteyen gruplara iltimas geçtiğini bir kez daha gösterdi.

20 Yıllık AKP iktidarının çok övündüğü duble yollar, köprüler vb propagandasının altının boş olduğu asfaltın suyla, yağmurla nasıl kağıt gibi şekil aldığı görüldü.

Özellikle plansızlığın, doğanın tahribatı ve Sanayilileşme adı altında gerçekleşen eylemelerin sonuçları kent merkezlerine çamur yığını olarak geri geldi.

Yerel yönetimlerin ve iktidarın, HES’lerle, DSİ’nin dere yataklarını daraltarak, rant yaratma, arsa kazanma becerileri sonrasında ortaya çıkan tablo taşkın seller bir kez daha gösterdi.

OSB gibi sanayi ve teknolojilerinin en önemli gelişme alanlarında altyapı sorunlarının çıkması kamunun bu alanda bilim ve tekniğe değil, iktidarların sırf istihdamı pompalamak üzere ala acele yaptıkları girişimlerin nelere mal olduğunu Çaycuma OSB’de fabrikaların yaşadığı ve zararlarından çok rahat görülmektedir.Üç gün süren yoğun yağış, insanlarımızın yıllarca emekle,çabayla biriktirdiği bir çok değeri aldı götürdü.Önümüzde yaşanan afetin devlet tarafından karşılanması çalışmalarını izleyeceğiz.Siyasetin ilk günden gösterdiği tabloya bakarsanız ve önümüzdeki yerel seçim atmosferini değerlendirdiğimizde yardımların hangi kalemlerde,kime nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz.Belki yaşanan afet sıralarında sürekli haykırılan, “nerde bu devlet” kavramını bu süreçte yeniden yaşayacağız.

Ereğli İl Olsun Kampanyası

CHP’de 14-28 Mayıs seçimleri sonrası, sular durulmuyor. Bir yandan CHP Genel Merkezi’nde Genel Başkanlık yarışı, diğer yanda taşraya indikçe daha çok da kişiselleşen ve geleceğe yönelik yeni rüzgârlara yelken açmak üzere farklı farklı refleksler gelişiyor.Bolu Belediye Başkanı, Belediye hizmetlerini yerinde bırakarak, Ankara’ya yürürken, CHP’li Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, düzenlenen festivalde “Ereğli İl osun tişörtleri giyerek Festival’i başlattı, diğer yandan Zonguldak adına 14 Mayıs’ta Milletvekili seçilen Eylem Ertuğrul, Ereğli’nin İl olması konusunda basın açıklaması sonrası bu kez , CHP Ereğli İlçe Başkanı Hüseyin Uzuner’de aynı yönde açıklama yaptı.

Değerlendirdiğimizde gerek milletvekillerinin gerekse örgütte yer alan kadroların yaptıkları açıklamalarda, ‘mecburiyet” hissini görebiliyoruz. Yani Deneyimli siyasetçi Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın, kaç dönemdir hem kendi hem eşi üzerinden yürüttüğü Milletvekili olma isteğinin yerine gelmemesi bir anlamda kişisel tepkilerin daha da su yüzüne çıkmasına ve buna farklı gerekçelerle de Ereğli’nin İl Olması yönünde kitleleri harekete geçirme talebinin yanı sıra, önümüzdeki yerel seçimlerin galibiyetini yeniden kazanma adına birçok konbinasyonu içeren çıkışına karşılık, daha henüz Zonguldak Milletvekili olma adına ve Zonguldak’ın bütününden oy almış olan deneyimsiz vekil Eylem Ertuğrul’un Halil Posbıyık’ı destekleyen basın açıklaması ise hem bölge insanında hem de parti içinde tartışmalara yol açtı.Bu da yetmezmiş gibi, atamayla gelen Başkanı Hüseyin Uzuner’de aynı yönde açıklama yaptı.Uzuner; “CHP Ereğli İlçe Başkanı yaptığı basın açıklamasında; “Cumhuriyetin 100 yılında 100 il olma çalışmaları bilgisi basında yer alarak ilçe halkımızı mutlu etmiştir. İlçe halkımızın il olma hayali hep gündemde kalmıştır”Milletvekili ve İlçe başkanının tutumu gösteriyor ki, taşraya indikçe hegemon olan belediye Başkanları ne derse o olur.İşte CHP’nin yeni dönemde aşması gereken handikaplardan en önemlisi bu.

Ebru Uzun ve ekibi özeleştiri yapmalı

Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, bir iddiayı gün yüzüne çıkardı. CHP Merkez ilçe Başkanı Ebru Uzun’u 2019 Yerel Seçiminde kendisine oy verdiğini iddia etti. Ebru Uzun kavga eden bir açıklama yerine, sakin bir özeleştiri yaparak oy vermediğini ama, Partinin adayına da destek olmadığını bir dille kamuoyuna anlatmayı becermeliydi. Olmadı…?

Sağlıcakla


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.