Coşkun; “Öztürk’e yönelik bu karalama kampanyasını şiddetli kınıyoruz”

Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Coşkun, Basın açıklaması yaptı.

Coşkun, Fevkani Yıkımı nedeniyle kamuoyunda karşılıklı açıklamalar içinde ZOKEV Kurucularından, Çaycuma Belediye Başkan Basın Danışmanı ve aynı zamanda Halkın (Özgür) Sesi Yazarı Ahmet Öztürk’ün kaleme aldığı ve basına yönelik sarfettiği cümleler üzerine, Basın Meslek Kuruluşlarının ayrı ayrı tepki açıklamaları üzerine basın açıklaması yaptı.

Bunun üzerine Coşkun açıklamasında; “Kentin bu çok önemli endüstriyel mirasına sahip çıkmaktan başka muradı olmayan arkadaşımızı “Kendine gel!”, “Haddini bil!” şeklindeki tehdit diliyle sindirmeye kalkan bu şahıslar, iki anlamlı cümleyi yan yana kurmaktan aciz köşe yazıları ya da kerameti kendinden menkul derneklerinin açıklamalarıyla toplumun önüne atmaya ve itibarsızlaştırmaya çalışmıştır.” Dedi

ZOKEV Başkanı Kürşat Coşkun’un kamuoyuna başlıklı açıklamasını aynen sunuyoruz:

“Bir planlama ve mühendislik harikası olarak yaklaşık 70 yıldır kente hizmet veren Fevkani Köprü, Zonguldaklıların belleğinde derin izler bırakmış, özgün yapısı nedeniyle geçen yıllar içinde kentle özdeşleşmiştir.

Kent merkezinde beş ayrı noktaya ulaşım sağlayan fonksiyonel bir yapıya sahip köprü, karayolu ve demiryolunun yanı sıra, kesintisiz yaya dolaşımına da olanak sunmaktadır. Kentin çok stratejik noktasında olduğu için herkes tarafından sıklıkla kullanılan köprü, altındaki çok sayıda işyeriyle ciddi bir ticari potansiyel de oluşturmaktadır. Kentin ekonomik ve sosyal yaşamında da yer edinen köprü, Zonguldak’ın en eski ticarethanelerini barındırarak önemli bir kültür aktarımı da yapmaktadır. Köprü altı esnafının dar ve orta gelirlilere açık hesap alışveriş olanağı sunması, kent dayanışmasına dayalı esnaf kültürünün yaşamasını da sağlamaktadır.

Yetmiş yıldır en küçük bir bakım-onarım görmediği gibi hoyratça kullanımına göz yumulan Fevkani Köprü’nün başta temeli, taşıyıcı ayak ve putrelleri olmak üzere ana gövdesinde en küçük aşınma yoktur. Benzersiz statiğe sahip köprünün çok az bölümünde korozyon gözlenmiştir. Farklı zamanlarda, farklı üniversitelerin uzmanlarınca hazırlanan raporlarda da bu dillendirilmiş, yılların yorgunu köprünün yıkılması değil, bakım ve onarımının yapılarak varlığını sürdürmesi salık verilmiştir. Yeri gelmişken, köprünün bakım ve onarımı konusunda ihmal gösteren, görevini savsaklayarak kent suçu işleyen tüm yetkilileri, her fırsatta en sert şekilde uyardığımızı da bildirmek isteriz.

Ne var ki, belediyenin AKP’li bir başkan tarafından yönetilmesiyle birlikte, her alanda olduğu gibi burada da yıkım politikası devreye girmiş, Fevkani Köprü’yü gözüne kestiren iktidar çevresi, basındaki uzantılarıyla birlikte bir yıkım korosu oluşturmuş,  karşı görüşteki herkesi kente ihanetle suçlamıştır.

Bir basın meslek örgütünün sözde başkanı olmasına karşın, basının “devletin” değil “demokrasinin” dördüncü gücü olduğunu dahi bilmeyen şahısla, kalemini tümüyle çıkar ilişkisi için kullandığını tüm kentin bildiği diğer basın örgütünün başındaki zat doğa, tarih, kültür konularında haklı uyarıları, itirazları ve eylemleriyle tanınan Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk için resmen linç kampanyası başlatmıştır.

Kentin bu çok önemli endüstriyel mirasına sahip çıkmaktan başka muradı olmayan arkadaşımızı “Kendine gel!”, “Haddini bil!” şeklindeki tehdit diliyle sindirmeye kalkan bu şahıslar, iki anlamlı cümleyi yan yana kurmaktan aciz köşe yazıları ya da kerameti kendinden menkul derneklerinin açıklamalarıyla toplumun önüne atmaya ve itibarsızlaştırmaya çalışmıştır.

Kentin böylesine önemli bir sorunu karşısında görüşlerini ve itirazlarını dile getirmekten başka suçu (!) olmayan Öztürk’e yönelik bu karalama kampanyasını şiddetli kınıyoruz. Yıkım ekipleri ve basındaki uzantıları iyi bilsinler ki Ahmet Öztürk, kentin talan edilmesine yönelik tüm yaklaşımlarında olduğu gibi, Fevkani Köprü konusundaki haklı çıkışlarıyla da toplumsal muhalefetin yiğit bir öncüsüdür.

Öztürk, yaşamı boyunca ortaya koyduğu tutarlı ve sağlam duruşuyla yalnızca kendisinin değil, doğrudan ve gerçekten yana olan tüm kesimlerin sözcüsüdür. Doğanın, kültürün ve tarihin yılmaz savunucusu Ahmet Öztürk bu kentin vicdanıdır. Ve asla yalnız değildir.”