Ülke gündemi Zonguldak’tan yayılan ve insanlık dışı cinayetle sarsıldı. Çoğu toplumsal kesimlerin, resmi kurumların üç maymunu oynadığı olay kentin ve ülkenin geldiği gerçeği bir kez daha
hepimizin gözüne soktu.
Ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu 50 yaşındaki Afganistan uyruklu Maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin yanmış haldeki cesedi 10 Kasım günü Rat Mahallesi Kırat mevkisindeki
ormanlık alanda bulunmuştu. Konu bir anda ülke gündemine girdi.

Edinilen bilgiye göre, 50 yaşındaki Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümü ile ilgili gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 6 şüpheliden ocak sahibi olduğu ileri sürülen Enver G. (33),Hakan K. (45) ile Ahmet A. (51) suçlamaları reddetti. 3 şüpheli “nitelikli kasten öldürme” suçundan tutuklanarak, Zonguldak M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi. Diğer şüpheliler S.K.(27), E.D. (21) ve A.Ç. (45) ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İnsanı yakma alışkanlığı barbarlığın, azgın sömürünün, aşırı kar hırsının, kısaca kapitalizmin (sömürünün) ruhunda var.

Marks-Engels “Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir” derken Biz bunu bugün yaşananların işte bu nedenle bugüne has olmadığı anlamamız gerekiyor.
1.Yüzyılda İsa’nın çarmıha gerilmesi, Hallâc-ı Mansûr’un “Ene’l-Hakk” dediği için derisinin yüzülmesi.
Şeyh Bedreddin Serezde asılması.
Alman Köylü Savaşları Büyük Köylü İsyanlar( 1524-1525) katledilenler.
8 Mart 1857’de yine ABD’nin New York kentindeki bir
tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 120 kadın işçinin yanarak ölmesi sonrası “8 Mart’ın Emekçi Kadınlar Günü” olarak kabulü.
İkinci Dünya Savaşı’nın ABD’nin 6 Ağustos’ta Japonya’nın Hiroşima-Nagazaki kentine atom bombalaması ve en tarifsiz olanı ise Almanya’da Faşist Hitler’in milyonlarca Yahudiyi gaz odalarında katletmesi
Yakın tarihte ülkemizde, 12 Eylül Askesi Faşist Darbesi.
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında gericilerin 37 insanımızı yakması vb.gibi birçok insanlık dışı yaşananlarla bugün
Zonguldak’ta Göçmen işçi Afganistan uyruklu Maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin yanması arasında değil kopukluk tam tersi nedenleri aynı olan bir olaya daha tanıklık ediyoruz.

Bugün HAMAS’ın saldırılarını bahane ederek Filistin halkını hastanelerde, yeraltı sığınaklarında yakan zihniyetle, Afganistan uyruklu Maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin yakılmasını aynı
noktadan,aşırı kar hırsı, ucuz işgücü,yeraltı ve yerüstü zenginlikleri kendi çıkarları için kullanmak, kamunun malına el koymak ve zengin enerji yataklarını ele geçirmek için çıkartılan, yaratılan ve uygulamaya
konulan planların, kültürün Zonguldak’ın Kırat mevkine kadar sindiğini göstermektedir.

Yani tersine dönmüş dünyanın, yabancılaşmanın,paranın,metaın, faizin, rantın aynı sonuçlarıdır.İşin kötü olanı ise, “Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi,sınıf savaşımları tarihidir” sözünü bugün hala anlamak istemediğimizi ve sağıra yattığımızı görüyoruz.

Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin canice katledilmesi, sorumluların tutuklanmasının üzerinden beş gün geçmesine rağmen konuyla ilgili olarak ana muhalefet partisi, Emek ve Demokrasi Güçleri (TİP-EMEK) partisini ayırarak yazıyorum, Maden İşçilerinin en güçlü örgütü GMİS’ten tek kelime çıkmadı.

Oysa GMİS aynı zamanda Uluslararası Madencilik Federasyonun Türk-İş üzerinden üyesi.GMİS göçmen işçi konusunu mutlaka gündemine almalıdır.Ucuz işgücü,örgütsüz,işgüvencesiz çalışmalara mutlaka gözünü açmalıdır.

Gönül isterdi ki, Afganistan uyruklu Maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’naşını yine sınıf kardeşleri taşısaydı.Olmadı,buda sendikaların ve buna bağlı ileri işçilerin ne durumda olduğunu, emek
demokrasi güçlerinin dağınıklığını ve sınıf mücadelesine olan uzaklığını gösteriyor. Tabi bu konu sadece GMİS’in değil genel olarak sendikal mücadelenin taraflarını ilgilendiriyor.Umarız bu vahşetin hesabı en azından hukuk önünde görülür ve emeğin uluslararası gücü yeniden filizlenir.

Okurlardan Özür

Bu Sayının tarih kısmı (8-15 Kasım) olarak belirledik. Geçtiğimiz hafta bilgisayarlarda çıkan teknik arıza nedeniyle gazeteyi baskılı olarak yayınlayamadık. Bu sayıyı iki haftayı harmanlayarak vermeye
çalıştık.Bu aksaklıktan dolayı Susma okurlarından özür diliyoruz.
Sağlıcakla kalın


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.