İngiltere’de Londra’da kurulu Easdale Emek Araştırmaları Vakfı’nın düzenlediği ve Michael Roberts tarafından 24 Kasım 2023’de Londra’da verilen Seminerin slayt sunusunun (ppt) Türkçe çevirisi

* * *
ÇOK YÖNLÜ KRİZ (POLYCRISIS)
- Küresel ısınma ve salgınlar
- Küresel yoksulluk ve artan eşitsizlik
- Stagflasyon ve artan borç
- Yapay zeka ve istihdam
- Artan jeopolitik çatışma
Dünya hızla Isınıyor
18 Kasım 2023, kaydedilen tarihsel verilere göre, 2 metre yüksekliğe kadar yüzey sıcaklığının bilinen tarihte ilk kez, küresel çapta, 1850-1900 IPCC referans çizgisinin 2.0°C’nin üzerine çıktığı gün oldu.. Uzun vadeli ortalama 1,5°C’nin altında kalıyor. Ama bu durum uzun sürmeyecek.

Fosil yakıt üretimi azalmıyor, artıyor
Yağmur ormanlarında tıkıma yol açan gelişmeleri ve ‘üretimi dengeleme kredilerinin’ %90’ından fazlası (şirketler tarafından en yaygın olarak kullanılanlar arasında) muhtemelen “hayali krediler”dir ve gerçek karbon azaltımlarını temsil etmiyor.

Küresel ısınma
- . COP28 zirvesi yaklaşırken, yeni bir BM çevre raporu dünyanın “cehennem gibi” etkisi olacak 3°C’lik küresel ısınmaya doğru ilerlediğini tahmin ediyor. Rapor, günümüzün karbon azaltma politikalarının o kadar yetersiz olduğunu ve bu yüzyıl içinde 3°C küresel ısınmaya ulaşılabileceğini ortaya koyuyor.
- Raporda, devletlerin halihazırda söz verdiği geleceğe yönelik politika uygulamalarının tahmini durumu 3°C sınırından yalnızca 0,1°C aşağı çekebileceği belirtiliyor. Gelişmekte olan ülkelerin mali ve teknik destek almaları koşuluyla taahhüt ettikleri emisyon kesintilerinin uygulamaya konması, sıcaklık artışını 2,5°C’ye düşürebilecek, ama bu hâlâ felaket senaryosudur.
- Raporda, uluslararası kabul görmüş 1,5°C hedefine doğru ilerleyebilmek için, 2030 yılında halihazırda öngörülen CO2 toplamından 22 milyar tonluk miktarın azaltılması gerektiği belirtiliyor. Bu, küresel emisyonların yüzde 42’sine tekabül ediyor ve dünyayı en çok kirleten beş ülkenin (Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya) üretimine eşdeğer.
Çevresel çöküş

- Yiyecek, toprak ve okyanusların mevcut kullanımı, canlıların yüzde 72’sinin varlığını tehdit ediyor.
- Varolan altyapı ve yapılanmış çevre, canlıların yüzde 29’unun varlığını tehdit ediyor.
- Enerji kullanımı ve maden ocakları, canlı türlerinin yüzde 18’inin varlığını tehdit ediyor.
- Hep birlikte, mevcut “medeniyet”, mevcut sosyo-ekonomik sistemler, iklim değişikliği ile birlikte tüm canlıların yüzde 79’unun varlığını tehdit ediyor.
Küresel yoksulluk paçamızı bırakmıyor

- Hayretler yaratıcı bir şekilde, 2,7 milyar insan gelirleri olmadan, yalnızca bir ay veya daha kısa bir süre için temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Bunların 946 milyonu en fazla bir hafta hayatta kalabilecek gelire sahipti.
- Dünya Bankası’na göre, Çin toplama dahil edilse bile, gezegenimizde hâlâ günlük olarak 6,85 ABD Doları düzeyinde tespit edilen yoksulluk sınırının altında yaşayan 3,65 milyar insan var.
- Yukarıdaki grafiğin sol yanında yoksulluk sınırındaki nüfus verilirken; sağ yanda yıllara göre yoksulluk oranı verililiyor.
Küresel açlık
- 2022 yılında dünyada 690 ile 783 milyon arasında insan açlıkla karşı karşıyadır. Yani, bugün COVID-19 salgını öncesine göre 122 milyon daha fazla insan açlıkla yüzyüze.
- 2030 yılında neredeyse 600 milyon insan kronik olarak yetersiz besleniyor olacak. Yani BM’nin 2030’a kadar “sıfır açlık” hedefi çoktan yolundan sapmış durumda.
- Dünyada 3,1 milyardan fazla insanın (dünya nüfusunun yüzde 42’si) sağlıklı beslenmeye gücü yetmiyor. 2022 yılında dünya çapında beş yaşın altındaki tahminen 148 milyon çocuk (yüzde 22,3) gelişme engelli; 45 milyonu (yüzde 6,8) heba olmuş; ve 37 milyonu (yüzde 5,6) aşırı kiloluydu.
- 2022’de dünyada 2,4 milyar insan “gıda güvensizliği” ile karşı karşıya; bunların neredeyse yarısı Asya’da; yüzde 37’si Afrika’daydı.
- Bir milyar Hintlinin sağlıklı beslenmeye gücü yetmiyor. Bu Hindistan nüfusunun %74’ü.
Ülkelerin bütünü ele alındığında aşırı eşitsizlik var

- 2022 yılında yetişkin dünya nüfusunun yalnızca yüzde 1’i (59 milyon kişi) tüm dünyadaki kişisel servetin yüzde 44,5’una (208+ trilyon ABD Doları) sahipti.
- Buna karşılık dünya nüfusunun altta kalan yüzde 52,5’luk bölümü, yani 2,8 milyarı aşkın insan, toplam servetin yalnızca yüzde 1,2’sine (5,3 trilyon ABD doları) sahip.
- Yani 2019 Covid pandemisinden önceki döneme göre eşitsizlik artmış durumda.
Ülkelerin kendi içinde eşitsizlik de artıyor
- Ülke içi gelir eşitsizliği açısında bakıldığında, bu alanda ölçü kabul edilen Gini katsayısı, ABD’de devasa 85 sayısına varmış durumdadır. (100 sayısı, tüm gelirin bir kişide toplandığını anlatıyor.)
- ABD’de, 2000’li yılların başından bu yana eşitsizliğin tüm yönleri, azmış durumdadır. Bu ülkede tüm yetişkin nüfusun yüzde 1’i, 2000’de tüm yaratılan gelirin yüzde 32,9’una sahipken, bu oran şimdi, 2021’de yüzde 35,1’e ulaşmıştır.

Enflasyon geri geliyor
50 yıllık trendlere bakıldığında, 29 ülkenin üçte ikisinden fazlası (%69) “yüksek” veya “çok yüksek” enflasyona sahip; bunların yaklaşık dörtte üçü (%79) 2022 sonu itibarıyla %6’nın üzerinde enflasyon oranları yaşadı; Bu 2008’den bu yana ulaşılan en yüksek ve yaygın küresel enflasyon yaşandığını anlatıyor.
Kâr hırsının tetiklediği enflasyon
UNCTAD’a göre, “2020’den bu yana artan fiyat dalgalanması döneminde, gıda fiyatları küresel olarak yükselirken ve milyonlarca insan yaşam maliyeti kriziyle karşı karşıya kalırken bile, bazı gıda ticareti yapan büyük şirketler, finansal piyasalarda rekor kârlar elde etti.”

Stagflasyon (Durgunluk ve enflasyon birarada)
- UNCTAD, dünya ekonomisinin durgunluk yaşadığını ve önümüzdeki yıl ekonomik durgunluk riskinin arttığını düşünüyor.
- Dünya Bankası, Asya’nın son yarım yüzyılın en kötü ekonomik görünümlerinden biriyle karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor. Kore, Tayvan, Singapur, Hong Kong gibi ülkelerdeki ‘Asya kaplanları’, son elli yılın en düşük büyüme oranlarından biriyle karşı karşıya..
- Küresel ticaret COVID salgınından bu yana en hızlı düşüşünü yaşıyor. Dünyanın en büyük mal ihracatçısı Çin’in ihracatı yüzde 1,5 azalırken, Avro Bölgesi yüzde 2,5 ve ABD yüzde 0,6 ihracat düşüşü kaydetti.
- Küresel sanayi üretimi de düştü.

Krizler neden düzenli olarak tekrarlanıyor?
- Çünkü dünya pazarında kar oranları azalmayı sürdürüyor. (Burada Basu – Wasner EWPT tablolarından yararlanıldı.)
- “S” işareti slump yani çöküş durumunu anlatıyor. Solda oranları belirtilen kar, yıllara göre azalma eğiliminde. Bu da Karl Marks’ın öngörülerini doğrular niteliktedir.

Küresel borç sıkışması yaşanıyor
- Dünya Bankası, düşük gelirli ülkelerin yüzde 60’ının ağır borçlu olduğunu ve yüksek borç sıkıntısı riskiyle karşı karşıya olduğunu, orta gelirli ülkelerin çoğunun da önemli bütçe zorluklarıyla karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor. (Çevirenin Notu: Türkiye’nin toplam (özel ve kamu) borç miktarının yıllara göre gelişmesini hatırlayın.)
- Uluslarası Para Fonu’na göre, borç yükleri pek çok gelişmekte olan ülkeyi eziyor. Devlet gelirlerine oranla dış kamu borcunun borç servisi oranı 2010 ile 2021 arasında yaklaşık % 6’dan %16’ya yükseldi.

AI (YAPAY ZEKA): İstihdama karşı tehdit mi
Bir büyük finans kuruluşunun yaptırdığı araştırmaya göre, mevcut mesleklerin üçte ikisi, yapay zeka (AI) tarafından kısmen otomatize edilebilir. Tablo bunun hangi oranlarda gerçekleşebileceğini gösteriyor. Eğilim, mesleklerin yüzde yüzünün yüzde 60’ı aşkın oranda otomatize edilebileceğini ortaya koyuyor.

Yoksa üretkenliği mi artırıyor?
Yapay Zekanın (AI) üretkenliğe getireceği artış, hatırı sayılır ölçülerde olabilir. Tahminimize göre, yaygın yapay zeka kullanımı durumunda, 10 yıllık bir dönem boyunca, küresel yıllık üretkenlik yüzde 1.1 puan artırılabilir.
Grafik tabloda, soldan sağa doğru, yapay zeka kullanımının en azdan en fazlaya gerçekleştirildiği başlıca ülkeler yer alıyor.

Küreselleşmenin sonu
Grafik, 1970 ile 2020 arası dönemde küresel ticaretin küresel Gayrı Safi Milli Hasılaya (GDP) oranla büyümesini gösteriyor. Buna göre 2008 krizi ve COVID salgını döneminde küreselleşmede düşüş yaşanıyor. Küreselleşme eğilminin yükseliş eğrisi sürüyor.

Savaş tehlikesi artıyor

Temel çelişki: özel kâr ve toplumsal ihtiyaç arasındadır
- Kapitalizmin temel çelişkisi, “toplumun üretken gelişimi ile şimdiye kadar var olan üretim ilişkileri arasındaki uyumsuzluğun kendisini acı çelişkiler, krizler, darbesel kıvranışlarla (spazmlarla) ifade etmesidir”.
- O, “bir yanda kâr amaçlı üretim ile diğer yanda üreticiler ve onların ait oldukları topluluklar için zenginlik yaratılması arasındaki çarpışmadır.”
- “Kapitalist üretim tarzının sınırlamaları, kâr oranlarının düşmesi yasasında ifadesini bulur; ki o belirli bir noktada emek üretkenliğinin gelişmesiyle çatışmaya girer ve bunun sürekli olarak krizler yoluyla aşılması gerekir.”
Sosyalizm eşitlikçi bir toplum demektir
- Ortak mülkiyet: özel mülkiyetin sona ermesi
- Devletin yokluğu: ulusal veya başka türlü devletin kalkması: silahlı insan birlikleri aracılığıyla devlet baskısına son verilmesi; “şeylerin yönetimi” •
- Kadınların ‘kamusal ve özel fuhuş’la ezilmesine son verilmesi
- Ulusların, ırkların ve inançların üzerindeki baskının ortadan kaldırılması; dinin tedrici olarak etkisini kaybetmesi
- Milliyetçiliğin sona erdirilmesi
- Özel mülkiyetin sona erdirilmesi, sosyal olarak insan özgürlüğünün yeniden sağlanmasını sağlar.
Seminerin orijinal anlatımı
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
