21 Şubat/2023

Partiler önce Belediye Başkan aday adaylarında, sonrada da Belediye ve il Genel Meclis liste hazırlanması her seçimde tartışma yaratan ve geniş kitleleri de içine alan bir hal alıyor. Partiler gazete baskıya hazırlandığı saatlerde listelerde son rötuşların ve sert tartışmalarında yaşandığı saatlere girmişti. Yerel seçimlerde ana etken kentin, geleneksel dokusu, oy oranında birinci etken gibi görünmesine rağmen bu, sürekli, kalıcı, sabit olarak kafalarda yer ettiğinde politika üretmek ve geleceğe yönelik çalışmalar planlamak bir anlamda monotonlaşıyor.

Örneğin merkez ilçe olarak toplumda genel kanı ne “Merkez daha çok sosyal demokrat bir kitleye sahip o nedenle CHP’nin kemik bir oy potansiyeli var” üzerine kuruluyor. Ya da hemen yanı başımızda Kozlu’da büyük iki mahalle (Güney Mahallesi ve Fatih Mahallesi) seçimin kaderini belirliyor, son yıllarda o bölgedeki yapılaşma ve toplumsal yapı değişti ve daha çok beyaz yakalılar, mavi yakalılar yani bir anlamda memur, küçük burjuva ağırlıklı nüfus oluştu. Bu nedenle orada kazanmak zaten Kozlu’yu kazanmak olarak değerlendiriliyor. Bu sabitlenmiş fikir özellikle solda yerleşmiş bir durum aldı.

Bu sabit fikir ki, geçtiğimiz dönem yerel seçimleri merkezde, Kozlu-Kilimli üçgeninde AKP’nin kazanmasına neden oldu. Öncelikle şunu söylemeliyim, Zonguldak Merkez ilçe başta olmak üzere neredeyse bölgenin tümü bundan 25-30 yıl önceki kent yapısından çok uzakta nedenle yerel seçimin kaderini belirleyen farklı dinamikler ortaya çıkıyor. AKP’den, CHP’ye,CHP’den AKP’ye, İYİ Parti’ye, MHP’den Saadet’e , İYİ Parti’den, Sosyalist partiye aday geçişlerinin olduğu, inat ve koltuk uğruna ama ‘halk’ için seçimlere giren, olmadı ‘bağımsız’ aday olan, gelinen noktanın tarifinde zorlanılan bir seçim atmosferindeyiz.

O nedenle liste savaşlarının da fazla bir anlamı kalmıyor. Liste savaşlarının ana kavgası bir politik kavgadan yada mesleki-teknik bakış açısından çok, gelecekte ki,kazanılması durumunda ‘fayda’ üzerine kurulu bir ilişkiler sistemi için olduğu anlaşılıyor. Buda kamuoyuna çok rahatsız edici olarak yansıdığı şekliyle, CHP’de sıralamaların ‘para’ üzerinden tartışmaya açılmasına neden oldu.

Bu dönem CHP’de ki bu tartışmaların bu kadar tek taraflı olarak kamuoyunda tartışma yaratması, partinin kongreler sürecinde il ve ilçe başkan adaylarının dizaynı ve seçim sonuçlarının kazanan kaybeden üzerinden, yerel seçim atmosferine girişte aday belirmede gösterilen tutumların sonucu.

Diğer yandan CHP belediye başkan adayının takım oyunu konusunda, kadro seçimi, kadroların yer alımında insiyatif geliştirememesi tartışmaların dozajını arttırdı ve işi daha da köpürttü. Yoksa şunu söylemek lazım, meclis sıralamaları her seçimde birden başlayıp seçilebilir yerlere kadar olan sıralamasında adına ‘dayanışma-bütçe oluşturma’ vardı zaten.

Üstelik bu sadece CHP’de değil tüm merkez partilerinde yaşandı şimdide yaşanıyor. Şimdi toplum doğal olarak her partide kendine yakın olan isimleri aramaya, listelerde görmeye yöneldi. Bu yönelme, kentin sosyal toplumsal tabanına yakın yada uzak durması arasında gidip gelecek.

Yani Aday önemli ama İl genel ve Belediye meclis listesi de önemli. Daha sonrası seçimi alan ekip ve muhalefette kalanın kent adına ne yapacaklarını iş önlerine geldikçe anlayacağız.

Sosyalist Blok Yerel Seçimde sınıfta kaldı

Şunun şurasında 35-40 gün kaldı ve şuana kadar kentte örgütlü bulunan Sosyalist partiler, devrimci demokratlar kent yönetimine yönelik en küçük bir değerlendirme, kitle çalışması, basına ve kamuoyuna yönelik çalışma gösteremedi.

Bölgede sadece TİP’in Ereğli’de Belediye Başkan Adayı çıkarması (buda ayrı bir tartışma konusu) nın dışında, geçtiğimiz aylarda kamuoyuna deklere ettikleri “Emek-Demokrasi-Güçleri” adlı platform yerel seçimlere yönelik bir tutum belirlemesi gerekirken, bu çevre daha çok geleceği emeklilerde görecek ki, son günlerde ortaya iki ayrı emekli örgütlemesi (Sendika) çıktı.

Bu sendikal çalışmayı, zamanında KİT’lerde önemli emek veren, kentin demokrasi mücadelesinde fedakarlık yapan, memur olmaları nedeniyle siyaseti meslek ve kitle örgüt üzerinden yürüten dostlarımız emekli olduktan sonra bu kez de ileride daha kaç bölünme yaşanacağı belli olmayan emekli sendikalarında görüyoruz.

Oysa beklentimiz o gün içinde olduğu durum nedeniyle temsil ettiği siyasi partinin bayrağını daha yukarıya taşıyarak, kentte halkın, işçi sınıfı emekçilerin kurtuluşunun sosyalizmde, devrimde olduğunu, bugün bu yerel seçimde  seslendirmekti.

Olmadı başka bahara kaldı. Notu ben değil hayatın gerçeği  veriyor, kısaca sınıfta kalan kalana

Sağlıcakla kalın


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.