Evvela Emniyet

                                NEREYE GİDİYORUZ (15)

6 Mart 2024 Cumhuriyet:

İSİG Meclisi verilerine göre geçen ay günde en az 5 işçi hayatını kaybetti.

“Geçen ay maden cinayetleriyle sarsılan Türkiye’de ay içinde en az 144 işçi çalışırken yaşamını kaybetmiş oldu! En çok ölüm yüzde 27 ile inşaat işkolunda meydana gelirken, yüzde 12 taşımacılık, yüzde 9 madencilik ve yüzde 16 diğer iş kolları takip etti. İş cinayetlerinde ilk sırayı 26 cinayetle İstanbul aldı. Onu 12 iş cinayetiyle İzmir, 10 iş cinayetiyle Bursa takip etti. Yaş gruplarına göre ise iş cinayetinde hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunu (yüzde 42) 30-49 yaş aralığında olduğu görüldü. Rapor, İliç’te göçük altında kalan maden işçileriyle Marmara Denizi’nde batan Batuhan A gemisindeki deniz işçilerine adandı.”

29.02.2024 Cumhuriyet:

Ahmet Saltık – Bitmeyen İş Cinayetlerimiz  

“İş kazası- meslek hastalığı-işçi sağlığı ve güvenliği ve yeraltı maden işletmesi dâhil birçok iş hekimliği yapan, tıp fakültelerinde uzun yıllar bu alanda akademik araştırma ve proje yürüten, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı belgesi programlarında eğitici olarak yıllarca görev yapan ve halen bu çabalarını sürdüren bir kişi olarak, kanayan yarayı işlemek istiyoruz.

Denebilir ki; 50 yıldır bu sürecin içindeyiz. Hastalık, kapitalizmin kâr hırsı ve maşası iktidarlarla, emekçinin hakları çelişmekte!

İLO sözleşmelerine riayet edildiğinde iş kazalarının yüzde 98’i, meslek hastalıklarının yüzde 100’ü önlenebilir özellikte.

Ne var ki, ülkemizde hâlâ her yıl yarım milyonu aşan iş kazası ve bini bulmayan(!) meslek hastalığı yer almakta TÜİK verilerinde.  Hâlbuki ülkemizde birkaç yüzbin meslek hastalığı olduğu tahmin ediliyor. AKP iktidarları döneminde, 21 yıldır 32 bin 478 emekçi iş kazasına kurban verilmiş; bunların 671’i çocuk!”

İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kanunu İş Sağlığı ve Güvenliği olarak değiştirildi. İşte bu değişiklik sağlığı ve güvenliğini bir tarafa atmış, işin sağlığını, varlığını ve kalitesini ön plana çıkarmıştır. Sonra işçi kayıpları rekor kırmaya başlamıştır ne yazık ki!

Ülkemizde bin iş kazası başına ölüm 6,3 iken İLO kayıtlarına göre 23. sıradayız.  Bu oran Hindistan’da 117 iken Hollanda’da 0,3, Almanya’da 0,7. Bu mu kader, fıtrat?

İnsanlığın sorunlarının kaynağı bir; eğer yaşadığımız sistem kapitalizm ve onu çıldırtan emperyalizm olmasaydı bu iş kazaları da yok seviyesine inecekti. Sermayedarlar en az maliyetle en yüksek kâr elde etmeyi amaç edindikleri için bu kötü sonuçlar kaçınılmazdır ve cahillik de bu kötü gidişi teşvik eden, hızlandıran fonksiyonların başındadır.

Devleti yönetenler de sermayenin emrinde olduklarından işçileri dolayısıyla halkı savunacak güç yok seviyesine inmekte, kötü sonuçlar alın yazısı ve fıtrata indirilmekte!

Bunu Erzincan’ın İliç İlçesindeki ABD-Kanada altın çıkarma firması Anagold dâhil, sermayedarların 2023 yılında 1.5 trilyon TL. vergisi silinirken, emeklilere verilecek maaş haklarından yarı yarıya kesinti yapılıp açlığa mahkum edilirken, aldıkları maaşlarından da dörtte birini tüketim vergisi olarak ödemeye mahkum edildiklerinde gördük.

Dönelim işçi sağlığı ve iş güvenliği yasasına.

Bu kanunda yapılacak ilk iş, çalışmakta olan tüm vatandaşların; şirket yönetim kurulu üyeleri, kamu yönetim kurulu üyeleri, mühendisler, esnaflar, tacirler, memurlar,  işçiler ve çiftçiler dâhil herkesin işe başlamadan önce İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği eğitimine tabi tutulmaları ve belgesi olmayanlara yetki, sorumluluk ve iş verilmeme yoluna gidilmelidir. Bunun için ortaokul dâhil tüm üst okullarda ders vererek eğitim sağlanmaya başlanabilir. Çalışmakta olanlar için ise öncelik şirket-kurum yönetim kurulu üyeleri, müdürleri, tüccar ve esnaflar olmalıdır. Halen çalışmakta olanların “çalışma sağlığı ve güvenliği” eğitimleri de en geç 3 yıl içinde bitirilebilir.

Yaşam felsefemiz ekonomik endeksli olmaktan çıkıp bilim eğitimi endeksli hale getirildiğinde toplumsal sorunlarımız en aza inecektir. Artık biz bu kadar basit konuları konuşmaktan ve tartışmaktan kurtulacağız. Bunun yolu kapitalizm ve emperyalizmin yaşam tarzımızı, bilimi belirlemesinden kurtulup sola dönmektir.