Zonguldak Dedeman Otel’de düzenlenen 2. Genel Ticaret Fuarı, 3-4-5 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşti, yankıları devam ediyor. Farklı farklı tepkiler geliyor örneğin en önemli tepkilerden biri özellikle düzenleyici olarak, Zonguldak Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ZONSİAD) ve Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (ZTSO) iş birliğinde Zonguldak Valiliği’nin destekleriyle gerçekleşen 2. Genel Ticaret Fuarı’nda ZONSIAD Başkanı Necdet Tıskaoğlu’nun siyasetle olan bağı ve gelecekteki hedefleri arasında olması tartışmalara konu oldu.
Bu konu aynı zamanda diğer düzenleyicileri ikinci plana atan ve bunu gerek görsellerde gerekse katılım konusunda kimi farklı yorumlara neden oldu.
Çok konuşulan bir diğer konu Gazeteci Cem Küçük’ün, Zonguldak Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Nejdet Tıskaoğlu ile ortak kurdukları ayakkabı fabrikasından dolayı olacak gazeteci Cem Küçük yazdığı köşe yazısında “Zonguldakın genel medyasının iyi bir sınav verdiğini düşünmüyorum” sözü neredeyse 2. Ticaret ve Fuarını ikinci plana attı.
Bir diğer konuda siyasetin ve halkın fuara olan ilgisizliği üzerine yazıldı çizildi ve konu sıcaklığını sürdürüyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim, 2.si düzenlenen Fuar örgütlenmesini gerçekleştiren özellikle ZTSO ve ZONSIAD yetkilileri sayılmayacak kadar ulusal ve uluslararası Ticaret-Sanayi Fuarı görmüş yaşamış insanlar.
O nedenle Fuara yönelik varsa bir eksiklikler öncelikle kendileri bunun nedenlerini oturup değerlendirip bir dahaki 3.Fuarda daha az eksikle bu çalışmayı tamamlamalıdırlar.
Benim genel olarak Zonguldak’ta bu konuda gördüğüm en önemli eksikliklerden biri; bu tür ekonomik-sosyal-kültürel amaçlı Ticaret fuarlarında, protokol açılışı sırasında ilgili tarafların katılımcılara (daha çokta protokol üyelerine) yaptıkları kentle ilgili, bölge ve ülke ekomisi üzerine genel söylemlerin dışına çıkılmaması.
Zaten birinci günün geniş katılımın dışında diğer günler ilgili vatandaşların bir gezi turu niteliğinin ötesine geçmeyen bir çalışma tarzı oluşturulması.
Örneğin kentte Kömür Çalıştayları, Kömür Kongreleri,Kent Bianelleri gibi çalışmalarında olduğu gibi,
• Farklı sektörlerden uzmanların katılımıyla sektörel paneller düzenlenebilir.
• İş dünyasının önde gelen isimlerinin deneyimlerini paylaşacakları konferanslar düzenlenebilir.
• İşletmecilik, pazarlama, e-ticaret gibi konularda workshoplar organize edilebilir.
Diğer yandan kentle üniversitenin çalışmalarının sergilenmesi açısından, fuarın niteliğine uygun, sempozyum, panel ve söyleşiler yapılarak üniversite bilim kadrosunun da kentle bütünleş mesi, kaynaşması sağlanabilir.
Bu fuar için söylüyorum; Bülent Ecevit Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü, bu tür fuarlarda , İşletmecilik, pazarlama, e-ticaret gibi konularda, işçi işveren-çalışma yaşamı ve uluslararası ticaretin geldiği noktaları, panel-söyleşi yada düzenlenecek etkinlik içinde farklı bildirilerin sunulduğu kent söyleşisi yapabilir.Kentte var olan vaya süreçte oluşacak iş çevresine yönelik bilimsel-teknolojik alandaki gelişmeler ve insan faktörünün yer alımını, geleceğin insanının hangi alanlara yönelimesini anlatacak, yol gösterecek toplantılarda rol almalıdır.
Olmadı BEÜ sadece tanıtım stantı dışında bir rolü olmadı.Yüzlerce fuar gezilmesine rağmen oralardan bu taraf sadece stantların kurulduğu, sosyal ilişkinin öne çıktığı ve protokol konuşmalarıyla son buldu. Umarız kentin bu alandaki tıkanıklığı, açmazı da gelecek fuarlarda daha farklı olur.
Kısaca Gazeteci Cem Küçük’ün dediği gibi yerel basın sınıfta kalma meselesi değil, tam tersi kent girişimcileri,iş insanları, siyaset ve bürokrasi hala ‘Devlet Kenti’ fobisinden daha kurtulamadı. Onedenle buradan Cem Küçük’e ekmek çıkmaz o zaten ekmeğini Ayakkabı satarak kazanıyor.
Amelebirliği Hastanesi
Manşet haberden verdik; “Sağlık Altyapı sorunu büyüyor” diye. Aynı günlerde CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu’da benzer konuya dikkat çekti ve Amelebirliği Hastanesi, Kadın Doğum ve Çocuk hastanesi konusuna parmak bastı ve öneriler getirdi.
Kentin sağlık sorunu yada sağlıkta ki altyapı konusu da tıpkı diğer birçok konu gibi tıkınama noktasına gelince günlük siyasetin de doğal olarak konusu haline geliyor.
Bu konu öncelikle Sağlık alanında örgütlü bulunan meslek ve kitle örgütleri, üniversite, kent konseyi bu konuyu bir çalıştaya dönüştürerek gerçekten neye ihtiyaç varı masaya yatırılması gerekiyor.
Yoksa ne sağlık emekçilerine şiddetten kutuluruz, nede doğru dürüst sağlık hizmetine
Sağlıcakla kalın

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
