Siyaseti şov haline getirerek, özellikle futbolla birlikte kitleleri harekete geçirme alışkanlığı ya da tarzı tarihte faşist diktatörlüklerin en önemli kitle hareketlerinden biri olmuştur.

Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franco, kanlı iktidarlarını sporu, özellikle futbolu kullanarak kitleleri harekete geçirme yoluyla kurmuşlardır.

Bugün, ülkede bu kadar yoksulluk, açlık ve sefalet varken, halkın sporu siyasetin parçası haline getirilmesi, tarihten ders almadığımız anlamına geliyor.

Neredeyse bir aydır Zonguldak Kömürspor’un küme düşmesinde de etken olan Ankara-Nazilli arasında oynanan şaibeli maç, kentte siyasetin en önemli konusu haline gelmiş durumda.

Kulüp başkanlarının, yönetim kurullarının ve hatta taraftarların konuyu kamuoyunda gündemde tutmak için farklı tepkiler ve etkinlikler düzenlemesi normaldir.

Ancak, CHP’nin merkez ilçe başkanları, genel başkan yardımcısı, il başkanı ve milletvekillerinin kitleleri yürüyüşe davet etmeleri, siyaseti sporun merkezine sokmaları tehlikeli bir gidişat olarak değerlendiriyorum.

Örneğin, benim CHP’li siyasetçilere önerim: Kentte farklı spor dallarından dünya şampiyonları çıkıyor.

Bu şampiyonluklar gerçekleşirken bazı sporcular da hakem ve bazı ülkelerin lobilerinden kaynaklı önemli dereceleri kaybederek kente dönüyor. Bu sporcular için bir yürüyüş yapmayı düşündünüz mü?

Veya farklı spor dallarında başarı kazanan sporcuların katılacağı, başarılarını kutlayacakları bir yürüyüş düzenlemek aklınızdan geçti mi? Geçmiyor.

Bu tarz siyaset, kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan partilere değil, diktatörlük heveslisi siyasetin kullanacağı araçlardır.

Zonguldak Kömürspor’un küme düşmemesini sağlamak ve kenti sporda başarılı kılmak için öncelikle kentin çok yönlü güçlü olması, ülkede sporun kişilerden ve ticari fonksiyondan kurtularak, sağlık, sosyal yaşam ve gençlerin sağlıklı geleceği için amatör sporun desteklenmesi gerekmektedir.

Bunun dışındaki statları dolduran ve adına taraftar denilen milyonlarca kitle, ticarileşmiş spora ve iktidarların halkın temel sorunlarını ötelemek için kullandıkları araçlardan başka bir şey değildir.

Eğer böyle olmasa, ne şike ne bahis ne de devlet eliyle spor adı altında hayal dağıtan, bir nevi kumar olan Sportoto, loto vb. şans oyunları oynanırdı.

Yani konu şike değil bir bahis oyunu ve ne yazık ki CHP de bu bahiste bilet almış oldu. Bakalım ne çıkacak göreceğiz.

Filistin Halkıyla dayanışma

Dünyanın dört bir yanında Filistin halkıyla dayanışma devam ediyor. Siyonist İsrail hükümetinin saldırıları protesto edilirken, İsrail ile ticareti devam ettiren ülkeler (Türkiye de dahil) protestolarda ana konu olarak gündemde. Zonguldak Merkez’de daha çok Müslüman gruplar bu protestoları ilk günden bugüne sürdürüyor.

Önceki gün, Türkiye’nin bir an evvel İsrail’e yönelik yaptırımlarda bulunmasını isteyen Filistin İçin Kıyam Hareketi Platformu üyeleri, “Gazze’yi unutma kıyama kalk sesini yükselt” ve “Tüm çizgiler aşıldı, somut adımlar istiyoruz” yazılı pankartlar açtı. Madenci Anıtı’ndan Hükümet Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdiler. Grup adına basın açıklamasını Platform Sözcüsü Ensar Yılmaz yaptı. Tekbirlerin yanı sıra “Kahrolsun İsrail” ve “Vanaları kapat siyonisti besleme” sloganlarının atıldığı protestoya çevredeki vatandaşlar alkış ve kornalarla destek verdi.

Türkiye’nin bu konudaki dış politikası, AKP iktidarının ekonomik ilişkileri her geçen gün daha da sorgulanır hale gelmiştir. “Filistin İçin Kıyam Hareketi Platformu” savaş başladığından bu yana kentte bu konuda en duyarlı kesimlerin başında yer alıyor.

Barış yanlılarının, demokrasiden ve insan haklarından yana olan, halkların kardeşliğini savunan tüm güçlerin bu konuda ortak platformlarda bir araya gelmesi ve yapılan eylemlere destek vermesi gerektiğine inanıyorum.

Önemli olan, savaşa karşı barışı temel almak ve savaşların, katliamların sorumlularının halk değil, emperyalist ülkeler ve savaş yanlıları olduğunu vurgulamaktır.

Başta Filistin halkıyla dayanışma, barış için mücadeleyi gerektiriyor. Bu nedenle kent aydınlarına ve demokratlarına büyük görev düşüyor.

Sağlıcakla kalın.