CHP Zonguldak İl Başkanı Devim Dural’dan Açıklama
CHP Zonguldak İl Başkanı Devim Dural, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın TBMM’de yaptığı konuşmada Türkiye’nin kömürden çıkış politikasını ve çevre dostu bir enerji politikasını tartışması gerektiği yönündeki sözlerine yanıt verdi.

Dural, “Sayın Milletvekilimiz Kayıhan Pala’nın fosil yakıtlar üzerine yapmış olduğu konuşma tamamen kendi düşünceleridir. Partimiz, demokrasinin ve fikir özgürlüğünün savunulduğu bir kurum olduğu için Sayın Milletvekilimiz fikirlerini özgürce ifade etmiştir. Konuşmasında Zonguldak ismini bir kere dahi geçirmemiştir. Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Örgütü olarak, T.T.K.’nın kapatılmasına, özelleştirilmesine, yönetim yapısının değiştirilmesine her zaman karşıyız ve Zonguldak’ın sigortası konumumuzu koruyacağız. Kömür üretiminin artması için T.T.K.’nın norm kadrosuna ulaşması hedefi, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında olacak ve kurum eski gücüne kavuşacaktır,” ifadelerini kullandı.
AKP Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’dan Yanıt
AKP Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, TTK’nın özelleştirilmesi iddiaları ve CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın sözlerine yönelik yaptığı basın açıklamasında, CHP’li yetkililere ve TTK’nın özelleştirileceğini iddia edenlere sert yanıt verdi.

Çağlayan, “Muhalefetin TTK ile ilgili ürettiği tezviratların ve gördükleri halüsinasyonların gerçek dışı olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’mızda yapılan görüşme neticesinde ortaya çıkmıştır. CHP’nin kömürle ilgili politikası bellidir. CHP kömürden çıkmak istemektedir. Bunu CHP Bursa milletvekili Sayın Kayıhan Pala meclis kürsüsünden dile getirmiştir. Türkiye’nin kömürden çıkmasını ve üretmemesini savunan bir konuşma yapmıştır. Bizler ise daha fazla üretmek istiyoruz. Durmak yok üretmeye devam!” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın TBMM Konuşması
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada, kömürle ilgili enerji politikalarının insan sağlığına ve çevreye zarar verdiğini belirterek, Türkiye’nin kömürden çıkış politikasını ve çevreye zarar vermeyen bir enerji politikasını tartışması gerektiğini vurguladı. Pala, “Kömür, gerek çıkartılması, gerek taşınması, gerek yakılması süreçlerinde hem sağlıkla hem de iklimle ilgili sorunlar yaratıyor. Türkiye’de kömür madenlerinde hayatlarını kaybeden ve hastalanan işçilerin öyküleri var. Ayrıca, santral çevresinde yaşayanların hastalanması ve erken ölümleriyle ilgili ciddi sorunlar bulunuyor. Kömürün hava kirliliğine yol açtığı ve özellikle PM 2.5 partiküler maddesinin ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu kanıtlanmış durumda. IMF’nin raporuna göre, Türkiye’nin 2022 yılında kömüre sağladığı örtülü teşvik tutarı 41,5 milyar dolar civarında. Türkiye’nin artık ivedi olarak bir kömürden çıkış politikasını ve insana, çevreye zarar vermeyen bir enerji politikasını tartışması gerekir. Dolayısıyla, dünyanın üzerinde uzlaştığı gibi yeni kömürlü termik santrallerden kaçınmak gerekir. Paris İklim Anlaşması ışığında 2030 yılına kadar ülkelerin kömürden çıkmasını sağlayacak eylem planlarına ihtiyaç duyduğu söyleniyor ama maalesef bugüne kadar Türkiye’de böyle bir eylem planı hayata geçirilebilmiş değil,” şeklinde konuştu.

Haberin İçinden
Analiz ve Değerlendirme: Yerelden Küresele Enerji Politikaları Tartışması
Zonguldak’ta başlayan bu enerji politikaları tartışması, küresel ölçekte de büyük bir yankı uyandırabilecek nitelikte. Dünyanın birçok ülkesi fosil yakıtlardan uzaklaşarak, daha çevre dostu ve sürdürülebilir enerji politikalarına yöneliyor. Türkiye’nin de bu tartışmalara dahil olması ve yerelde bu konuların cesurca tartışılması, ülkenin enerji politikalarının geleceği için oldukça önemli. Yerel düzeydeki tartışmalar, küresel enerji politikalarına uyum sağlama sürecinde önemli bir rol oynayabilir. Bu süreçte, ekonomik ve çevresel dengelerin gözetilmesi, halkın ve işçilerin haklarının korunması büyük önem taşıyor. Enerji politikalarının yenilenmesi ve sürdürülebilir çözümler bulunması, hem çevreye hem de insan sağlığına büyük katkılar sağlayacaktır.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın, “Dolayısıyla, dünyanın üzerinde uzlaştığı gibi yeni kömürlü termik santrallerden kaçınmak gerekir. Paris İklim Anlaşması ışığında 2030 yılına kadar ülkelerin kömürden çıkmasını sağlayacak eylem planlarına ihtiyaç duyduğu söyleniyor ama maalesef bugüne kadar Türkiye’de böyle bir eylem planı hayata geçirilebilmiş değil,” sözleri bu noktada özellikle önemli. Bu dönüşüme hazır olmayan ve gelişmelerin gerisinde kalan ülkeler ve kentler gelecekte daha fazla sıkıntı yaşayacaktır. Bu nedenle, bu tür tartışmaların cesaretle, açık ve samimi bir şekilde, siyasetin günlük politikalarına alet edilmeden, insanlığın geleceğini ilgilendirdiği bilinciyle yapılması gerekmektedir.
Enerji politikalarının belirlenmesinde, bilimsel veriler ve uzun vadeli planlar öncelikli olmalıdır. Kömürden çıkış stratejilerinin, Paris İklim Anlaşması hedeflerine uyumlu olarak oluşturulması, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracaktır. İklim değişikliği ile mücadelede, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlandırılması, enerji verimliliğinin artırılması ve çevre dostu teknolojilerin teşvik edilmesi gerekmektedir.
Yerel düzeyde başlayan bu tür tartışmalar, küresel enerji politikalarının şekillenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Enerji sektöründe yapılacak reformlar, ekonomik kalkınma ile çevre koruma arasında denge sağlanarak gerçekleştirilmelidir. Bu süreçte, enerji politikalarının yenilenmesi ve sürdürülebilir çözümler bulunması, hem çevreye hem de insan sağlığına büyük katkılar sağlayacaktır. Enerji dönüşümünde, halkın bilinçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin desteklenmesi de kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, siyasi liderlerin, bilim insanlarının ve sivil toplumun ortak çabaları, Türkiye’nin enerji geleceğini şekillendirecektir.
SUSMA
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
