Kent Konseyi ile ilgili kentte tartışmalar yaşanıyor. Bir anlamda benim de ilgi alanım (Kent Konseyi Başkanlığı adaylık süreci yaşamamdan) aynı zamanda Belediye Meclis üyeliği ve yerel yönetimler konusunda harcadığım emek ve zaman, konuya daha yakın bir pencereden bakmamı sağlıyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim, neredeyse tüm belediye başkanlarının en çok istediği insan tipi, çalışma yöntemi konusunda aradığı ekip, şu andaki ya da yasaya göre söylersem 31 Mart seçimleri öncesi seçilmiş başkanı Mustafa Bilge ve Yönetim Kurulu’dur. Çünkü bu iki alan birbirinin tamamlayıcısı değil de rakibi görülür. İşte o nedenle iktidarda olan Belediye Başkanı, öyle bir ekip ister ki yarın benim karşıma rakip diye çıkmasın, hatta Kent Konseyi çalışmalarını da öyle aktif yapıp da işlerimizi bozmasın.
İşte şu an yetkisiz olarak tanımlanan Kent Konseyi Başkanı Mustafa Bilge ve ekibi bir anlamda da istenen ekip idi.
Yetkisiz diyorum çünkü, Özgür Halkın Sesi’nden Mustafa Özdemir’in “Kent Konseyine Korsan Yönetim! Yetkisiz başkan belediyelerden ve holdinglerden nasıl binlerce lira topluyor?” başlıklı özel haberi kentte tartışma yarattı. Mustafa Bilge, tanıdığımız, iyi niyetli, kendine has kabiliyetleri olan bir arkadaşımız.5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesi, Kent Konseylerinin kuruluşu, görevleri ve çalışma ilkelerini düzenlemekte. Ancak, Zonguldak’ta bu sürecin işletilmemesi, Kent Konseyi’nin yetkisiz duruma düşmesine neden oldu. Bu noktada, sorgulanması gereken ilk soru, Zonguldak Belediyesi, bürokratları ve Kent Konseyi sekretaryasının bunca tecrübesine rağmen Kent Konseyi Başkan ve Yönetimi’nin yetkisizliğe düşürülmesinin bilinçli bir eylem olup olmadığıdır.İkinci soru da; Kent Konseyi Başkan ve Yürütme Kurulu üyeleri, yasa ve yönetmelikte açıkça belirtilmesine rağmen, yeni genel kurul toplanmadan ve adaylık süreçleri işletilmeden geçmişten aldıkları yetkileri ve görevleri kullanarak bu tutum içine girdiklerinin sorgulanmasıdır.
Madde 5 – (Değişik madde: 06/06/2009 – 27250 S.R.G Yön./1. mad.)(1) Kent Konseyleri, belediye teşkilatı olan yerlerde, mahalli idareler genel seçim sonuçlarını izleyen 3 ay içinde, 8. Maddede belirtilen üyelerden oluşur.İşte bu sorgulama kısmı, başta Mustafa Bilge ve ekibinin neden bu görevde olduklarının da cevabını verecektir.
Tıpkı Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ali Topaloğlu’nun bu tartışmalarda ifade ettiği gibi, “Topaloğlu, Bilge’nin ‘Zonguldak’ın sorunlarını ortaya koyma ve bu sorunların çözümü için baskı ve kamuoyu oluşturma görevi vardır’ sözü, çok şeyi dile getirir. Ama Mustafa Bilge ve ekibi, ağırlıklı olarak kültürel-turizm-sanat konuları ve gezi programlarının ötesine geçememiştir.”
Son Yeşilçam Günleri kapsamında Zonguldak’a gelen ünlü sanatçı Hülya Koçyiğit ve gerçekleşen etkinlik ile ortaya çıkan tartışmalar da bu söylediklerimizi doğruluyor.
Bu satırlar yazılırken, Kent Konseyi Başkanı Mustafa Bilge, Çarşamba günü ortaya atılan iddialar üzerine basın açıklaması yapacağını duyurmuştu. Yaşanan bu tartışmada; Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in Kent Konseyi’ni zamanında toplamaması ve yetkisiz olan Kent Konseyi Başkan ve Yürütme Kurulu üyelerinin, Kent Konseyi’nin mevzuatına göre, banka hesabı açması ve para toplaması yasal olarak mümkün değilken bu adımın nasıl atıldığı Bilge’nin yapacağı toplantı ile açıklığa kavuşacak mı, ben de merak ediyorum doğrusu.
Küçük Üreticinin Çığlığına Kulak Verin!
Bölgenin verimli topraklarının başında gelen Vadi Bölgesi’nden Susma olarak sürekli mesajlar vermeye çalışıyoruz. Çaycuma Temsilcimiz Talip Oruç, uzun süredir bölgedeki kooperatif başkanları, Ziraat Odası, Ticaret Odası gibi birçok meslek ve kitle örgütü temsilcileriyle üreticinin sorunları ve taleplerini gündeme getiriyor. Bu kapsamda bölgenin tarım ve hayvancılığı üzerine haber ve röportaj yaparak kamuoyunu bilgilendirirken, aynı zamanda üreticilerin sorunlarını ve çözüm bekleyen dertlerini dile getiriyor.
Bu konuda daha çok küçük üreticilerin ve kooperatiflerin konuya ilgi duyduğunu, yaşadıkları sorunların çözümü konusunda beklentilerini Susma aracılığıyla duyurmaya çalıştıklarına tanık oluyoruz. Bu hafta birinci sayfadan verdiğimiz üretici haberi buna bir örnek: Oruç, Çaycuma İlçesi Karamusa Köyü’nde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Özlem-Murat Ünlü çiftiyle röportaj yaptı. Küçük üreticilerin, gerek merkezi iktidardan gerekse yerel yönetimlerden isteklerini dile getirdiler.
Sağlıcakla

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
