Bir yandan CHP’nin 6-9 Eylül’de yapacağı Tüzük Kurultayı hazırlıkları sürerken, diğer yanda merkez medya ‘CHP’de lider yarışı’ üzerine tartışmalarını hızlandırdı. Tüzük Kurultayı sonrası, seçimli bir kurultay tartışması ve Tüzük Kurultayı’ndan beklenen (!) çıkmaması durumunda partinin yeniden tartışmanın odağına geleceği vs. Diğer yandan da bu tartışmaları ötelemek ve ülkenin ve CHP’nin önündeki sorumluluklara dikkat çeken yorumlar, açıklamalar peşi sıra geliyor.

Zonguldak parti örgütü, gerçekleşecek olan Tüzük Kurultayı tartışmasında parti üyelerini, mevcut delegeleri, meclis üyeleri ve görevdeki yöneticileri ne kadar kattı, açıkçası bilmiyorum. Kentte bu konuda bir anafor oluşmadığını biliyorum.

Fakat ülke gündeminde ise;

En son T24 yazarlarından Hasan Cemal’in, 26 Ağustos tarihli Özgür Özel’e, Ekrem İmamoğlu’na, Kemal Kılıçdaroğlu’na, Mansur Yavaş’a, bütün CHP’ye açık mektup ya da bir çağrı yazısı… Hasan Cemal yazısında; “CHP’nin 31 Mart başarısı, uzun yıllardan sonra ilk kez demokrasiyi yapabiliriz duygusunu bu ülkede uyandırdı. Bağımsız yargı… Hukukun üstünlüğü… Güçler ayrılığı… Özgür medya… Düşünceyi açıklama özgürlüğü… Kadın-erkek eşitliği… Dine, inançlara saygılı bir laik düzen… Yani demokrasi… Bu açık mektubu bunun için yazıyorum… Durmayın, hedefe odaklanın. Türkiye’de demokrasi ve barıştan yana güçlerle yürüyün! Yolunuz açık olsun” diye belirtti.

Yine Tüzük Tartışmasında basına yansıdığı kadarıyla TÜSES (Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı) tüzük önerilerini “Yönetme Kültüründe ve Örgütlenme Modelinde Reform Önerileri” başlığı altında raporlaştırdı. TÜSES Raporunda öne çıkan başlıklarda, yönetişim ilkeleri (katılım, eşitlik, ayrımcılık yapmama, kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği, kurallara dayalı olmak, şeffaflık, hesap verebilirlik ve duyarlılık) ışığında yapılan öneriler arasında üç temel ilkesel öneri öne çıktı:

Çarşaf listenin esas olması,Ön seçimin kural olması,Seçimle gelinen görevlerde dönem sınırlaması.

Parti liderinin ve üst yönetimin, milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye ve il genel meclisi üyeliği gibi görevlere aday saptanmasında sınırsız ölçüde yetkili olması, parti içi demokrasiyle bağdaşmayan bir uygulamadır.

Parti içi dayanışmayı ve partinin demokratikliğini zedeleyen bu uygulamaya artık son verilmeli, ön seçim esas kılınmalıdır.

Öte yandan, bazı seçim çevrelerinde ön seçimden CHP seçmenini temsil eden ve liyakate dayalı bir sonuç çıkamayacağı, asıl amacın tam tersi bir sonuca, yani çoğulculuk yerine azınlığın tahakkümüne yol açabileceği endişesi haklı bir endişedir. Bu nedenle, adayların belirlenmesinde hibrit bir model uygulanmalıdır.” Konusu dikkat çekti.Ayrıca TÜSES Raporunda; “Gerçek bir değişim için ön koşul olarak görülen temel ilkesel önerilerle birlikte; parti organlarının görev ve yetkilerinden işleyişine, parti adaylarının saptanması yöntemlerinden kotalara, parti içi eğitimden üyelikle ilgili düzenlemelere; yeniden düzenleme ihtiyacı görülen konularda deneyimlere dayalı ve gerekçelendirilmiş öneriler de TÜSES raporunda yer alıyor.

Gerekli koşulları bugün için sağlamanın zor olduğu, alt yapısı oluşturulduktan sonra, tüzükte mutlaka yer alması gerektiği düşünülen öneriler ise (dijital demokrasi, seçme ve seçilme hakkına sahip üye kriteri ve cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirlenmesi) raporda orta vadeli öneriler başlığı altında bulunuyor.”

CHP’de Gençlik Kolları başkanı olmak

Partilerde gençlik kolları, geleceğin kadrolarını oluşturmaktan çok, pratik siyaset sahnesinde, mitinglerde, toplantılarda ağırlıklı pankart asmak, bildiri dağıtmak üzere kurgulanır. İş böyle olunca da seçim zamanı geldiğinde işsizliğin verdiği şartlardan bu kez kazanılan belediye ya da iktidar nimetlerinden yararlanmak için istekler, talepler başlar. İşte bu talepler karşılandığı oranda partilerde kalınıyor, karşılanmıyorsa partiden uzaklaşma-kopmalar başlıyor.

Bu döngü süreklilik halini almış durumda. CHP’de İlçe Gençlik Kolları kongreleri bitti. İktidara hazırlanan bir partinin gençlik kolları yeni döneme nasıl hazırlanacak? Partileri iş bulma kurumu gibi mi yoksa, gençliğin sorunlarını özellikle kuramsal (teorik) tartışmalar, gençliğin toplumsal sorunlara karşı bilimsel-teknolojik devrimin gençlik üzerindeki olumlu olumsuz yansımalarını da içine alan açık tartışma forumları düzenleyerek yeni dönemin kadrolarını mı oluşturacak?

 Bunlar olmaz ise kongre biter bitmez başlayan seçilen ismin ‘şunun bunun adamı’ söylemlerinden kurtulunamaz.

Sağlıcakla.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.