Zonguldak’ta yerel basının karşı karşıya kaldığı zorluklara dikkat çekmek isteyen gazeteciler, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nde Madenci Anıtı önünde toplandı. Zonguldak merkez ve ilçelerinden bir araya gelen gazeteciler, sansür, güvencesiz çalışma koşulları ve itibarsızlaştırma gibi sorunlara karşı seslerini yükseltti. Bu eylem, İzmir’de 22 Temmuz’da “Geçinemiyoruz, haberiniz olsun” sloganıyla yapılan protestonun ardından ikinci büyük eylem olarak dikkat çekti.

“Mesleğimiz Krizde, Taleplerimiz Görmezden Geliniyor”
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC) Başkanı Derya Akbıyık, eylemde yaptığı konuşmada gazetecilik mesleğinin içinde bulunduğu zor durumu anlattı. Akbıyık, “Gazetecilik, halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunan kutsal bir görevdir, ancak yıllardır süregelen sorunlar mesleğimizi tehdit ediyor” dedi. Ayrıca, gazetecilerin düşük ücretler, mobbing, güvenlik tehdidi ve sansür gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
“Basın Kartları Adil ve Özgürce Verilmeli”
Akbıyık, gazetecilik mesleğinin simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Basın Kartı’nın yalnızca sigorta girişine göre değil, denetimler sonucunda adil bir şekilde verilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, bu kartın getirdiği ayrıcalıkların tam anlamıyla tanınması gerektiğini söyledi. “Gazeteciler mesleki faaliyetlerini özgürce yerine getirebilmelidir” ifadeleriyle basın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.

Yerel Basın Zor Durumda: “Geçinemiyoruz!”
Gazeteciler, ekonomik zorluklar ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı da seslerini yükseltti. Asgari ücretle, hatta bunun da altında çalışan gazetecilerin, geçim sıkıntısı içinde doğru haberi yapmaya çalıştığını ifade eden Akbıyık, bu durumun basın özgürlüğüne büyük bir darbe vurduğunu belirtti. “Gazetecilik onuruyla yapılır, asgari ücretle değil!” diyerek taleplerini dile getirdi.
Kaşeli Gazetecilik ve Kayıt Dışılık Tehdidi
Eylemde, yaygın basında ve haber ajanslarında kaşeli gazetecilik uygulamasının yaygınlaşması ve düşük ücretlerin emek sömürüsünü teşvik ettiğine dikkat çekildi. Gazeteciler, bu sistemin yerine kadrolu istihdamın olması gerektiğini savundu. Ayrıca, İletişim Fakültesi mezunlarının sektörde istihdam edilmesi talep edildi.

“Yıpranma Payı ve Teşvikler Yeniden Düzenlenmeli”
Gazetecilik mesleğinin ağır iş kollarından biri olduğunu vurgulayan Akbıyık, geçmişte geri kazanılan yıpranma payının gazetecilere tam anlamıyla uygulanmadığını söyledi. Ayrıca, gazetecilere iki asgari ücret verilmesi ve bunun birinin devlet teşvikleriyle karşılanması gerektiğini ifade etti.
Sansür ve Basın Özgürlüğü Mücadelesi
Eylemde hükümetin medya üzerindeki sansür uygulamalarına da sert eleştiriler getirildi. “Sansür, halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını kısıtlıyor ve basın özgürlüğüne büyük bir darbe vuruyor” diyen Akbıyık, internet haber sitelerinin denetimsizliğine ve güvenilirlik sorunlarına da dikkat çekti.
Gazetecilerden Çarpıcı Sloganlar
Eyleme katılan gazeteciler, “Özgür basın susmayacak”, “Kalem kırıldı, mürekkep bitti”, “Gazeteci günah keçisi değildir” ve “Basın susarsa, gerçekler susar” gibi sloganlarla seslerini duyurdu. Üç günlük eylemin ilk gününde, yerel basının sorunları ve gazetecilik mesleğinin geleceği için mücadele mesajı verildi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
