Devrekli Madencinin 1992’de Duran Kalbi, Kolundaki Saatle Atmaya Devam Ediyor”

Madenci Muhammed Bükrü’nün Saatine Zaman Yenilmedi: 92 Grizu Faciasında Hayatını Kaybeden Madencinin Kol Saati Hâlâ Çalışıyor

1992 yılında Zonguldak’ta yaşanan ve Türkiye’nin en büyük maden kazalarından biri olarak tarihte geçen grizu faciasında hayatını kaybeden Devrekli madenci Muhammed (Şükrü) Bükrü’nün anısı, kolundaki çalışır durumdaki saatiyle hala yaşıyor.

Facia Gecesi ve Kayıp Madenciler

1952 yılında Devrek’in Tabaklar köyünde dünyaya gelen Muhammed Bükrü, 1978’de Zonguldak’taki kömür ocaklarında madenci olarak çalışmaya başladı. Tam 14 yıl boyunca zor, tehlikeli ve tehlikeli koşullarda madenlerde emek verdi. Ancak, 3 Mart 1992 tarihinde saat 19.45’te gösterdiğinde maden ocağında büyük bir grizu patlaması meydana geldi. Patlama sonucu 263 madenci hayat kaybetti. Patlamadan 2 yıl sonra yangınlar sebebiyle kapatılan – 300  kotunun açılmasıyla Bükrü’nün naaşına ancak 1997 yılında ulaşılabildi. Bu işçilerden biri de  Muhammed Bükrü’ydü.

Patlamadan İki Yıl Sonra Bir Mucize: Çalışan Saat

Patlamadan yaklaşık iki yıl sonra, yangınların nedeni ile kapalı olan -300 kotunun açılmasıyla Bükrü’nün naaşı bulundu. Bükrü’nün kolunda hala çalışır durumda olan saat ise hem ailesini hem de olaylara tanık olduklarını derinden etkiledi. Bükrü’nün saati, facianın yarattığı travma ve acılarla yoğrulmuş yıllar boyunca adeta bir sembol olarak varlığını sürdürdü. 32 yıldır hiç durmadan çalışan bu saat, kayıp değil, kayıpların yarattığı derin hüzünlerin, maden ocaklarında yaşanan zorluklardan bir hatırası olarak devam ediyor.

Bükrü’nün Ailesinde Madencilik Geleneği

Bu trajik kaybı sonrasında Bükrü’nün eşi Fadime Bükrü, yıllardır eşinin saatini kolunda taşıyarak onun anısını yaşatıyor. Ailenin bir sonraki kuşağı da madencilik mesleğine adım attı; Muhammed Bükrü’nün oğlu, Ergin Bükrü 2000 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) madenci olarak işbaşı yaptı ve bugün hala üretimde görev yaparak babasından izinden devam ediyor.

Bu olay, şehitlerin tüm madenciliğe ve şehitlerine saygıyla anılıyor. kişilerin anıları ve hatıraları, hayatlarını sundukları bu kişilerin geride kalan izleri ile sona erecek. (Susma/Devrek)