TTK’da Emeklilik Dalgası: Yeraltında Kalifiye İşçi Krizi Kapıda

Son yılların en önemli gündem maddelerinden bir tanesi hiç şüphesiz emekli aylıkları. En düşük emekli aylığı 12 bin 500 TL. Bu ücretle geçinmek neredeyse imkânsız. Bu rakam Türk İşin açıkladığı açlık sınırından yaklaşık 7500 TL eksik. Bu rakam emekli aylıklarıyla geçinmenin imkânsız olduğunun adeta kanıtı.

2024 yılının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yılın emekliler yılı olacağını açıklaması, emekli aylıklarına iyileştirme mi yapılacak diye emeklilerin aklına gelse de bunun böyle olmadığı daha sonra yaptığı açıklamalardan çok geçmeden anlaşıldı.

Habertürk yorumcusu Ahmet Kıvanç’ın Habertürk televizyonunda 2025 yılında emekli olacakların yaklaşık yüzde 35 kaybı olacak açıklamasından sonra, tartışmalar büyüdü. Aralarında Ali Tezel in bulunduğu birçok SGK uzmanı aynı görüş bildirince kafalar iyice karıştı.

İşçilere ilk önce rüya gibi gelen bu durum, sonralarında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çoğunluğu yeraltı üretimde çalışan işçilerin ‘emekli olalım mı olmayalım mı’ diye kafaları karıştı ve hatırı hissedilir derecede işçinin emekli olacağı gelen bilgiler arasında.

Emekli olmayı düşünenlerin özellikle yetişmiş kalifiye işi bilen işçiler olması, madenlerde büyük işçi sıkıntısı olacağı ve yetişmiş eleman sıkıntısı yaratacağı düşünülüyor.

İktidarın bu sıkıntıyı çözebilir olmasına rağmen bunun bir tercih olarak bu noktaya getirildiği, böylelikle emekli aylıklarını aşağıya çekmek için yıllar öncesinden hazırlık yapıldığı iddia ediliyor.

Peki, TTK da ki bu işçi açığı nasıl giderilecek veya giderilecek mi? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 2000 bin işçinin alınacağı sözü aradan uzun bir süre geçmesine rağmen tamamı işe başlatılamadı.

Durum böyle iken tekrar işçi alımı yapılır mı? Bunların hepsi soru işareti.

TTK yönetimi bu konuda ne düşünüyor, neyi planlıyor, acaba bir planı var mı ? GMİS bu konuda ne yapmalı. Nasıl bir duruş sergilemeli?

İşçilerin GMİS’in süresi dolan işçilerin emekli olmasından yana tutum sergilediği işçiler arasında ağırlıklı düşünce olarak konuşuluyor.

Peki, oluşacak işçi açıkları, iş güvenliğini olumsuz etkilemeyecek mi açıkları nasıl giderilecek? Tüm bunlar cevap bekleyen sorular.

İşçilerin bu sorunlar karşısında farklı arayışlara girmesi nedeniyle öncü işçilerin GMİS Merkez yönetiminin daha aktif rol almasını ve ağırlaşan sorunların çözümünün ‘Sendikal Birlik-Sendika İçi Demokrasi ve Militan Eylem”den geçtiğine dikkat çekiyorlar.(Susma:Haber Analiz)