Birleşik Kamu-İş Zonguldak İl Temsilcisi Metin Kahveci, yaptığı basın açıklamasında, Hüda Partisinin Diyarbakır’da düzenlenen ve AKP milletvekillerinin de katılması Kürt meselesinde çalıştayında Kemalizmi hedef alan söylemleri sert bir dille eleştirdi. Kahveci, anayasa düzeni ve ülkenin kurucu değerlerinin hedef alan bu açıklamaların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, bu tür girişimlerin engellerinin sessiz kalmasını eleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve çağdaş yapısal saldırılara karşı mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Kahveci, kamuoyunda bu tür girişimlere karşı duyarlı olmaya çağrıldı.
Kahveci açıklamasınında özetle şu görüşlere yer verdi; Hüda Partisinin Diyarbakırda düzenlenen AKP li vekillerin de katıldığı Kürt meselesi çalıştayında Kemalizmi zehir olarak niteleyenler büyük suç işlemektedirler. Açıkça anayasal düzeni hedef alan Hizbullahçı terör uzantılara karşı haddini bildirmesi gerekenler (devleti yönetenler ) sus pus. durumdalar. Bu çalıştayda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e, ülkenin Anayasal düzeni ve bölünmez bütünlüğüne, ulus-devlet yapısına meydan okundu. En ufak bir eleştiriye dahi tahammülü olmayan siyasi iktidarın kendini eleştiren kişi ve kurumların temsilcilerini gece yarısı baskınlarıyla evlerinden alıp itibarsızlaştırdığı bir dönemde, bu hadsiz çalıştayla ilgili şu ana kadar hiçbir adım atmamış olması ibret vericidir.
Kemalizm, Türkiye’yi çağdaş ve bağımsız bir ülke yapan, emperyalizme karşı verilen mücadelenin temelidir. Atatürk ve silah arkadaşları, Anadolu’yu kurtararak dini özgürleştirmiş, laiklik ilkesini uygulayarak inançları devletin güvencesine almıştır. Dini, çıkarları için kullananlara karşı alınan bu önlemler din düşmanlığı değil, sömürüye karşı bir tutumdur. Tarihi bilmeyenler, dinin geçmişte Selçuklu ve Osmanlı’da nasıl dağıldığını ve devletlerin bu şekilde nasıl zayıfladığını görememektedir. Din, tarih boyunca birleştirici hale gelerek, emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda kullanıldı.Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları tartışmaya kapalıdır ve uluslararası anlaşmalarla belirlenmiş sınırlar sorgulanamaz. Şeyh Said’i aklama girişiminde eksikliktir; Devletten beklentileri bekleyenler kimin parasını unutmamalıdır. İngiliz ajanlığıyla yönlendirilen Şeyh Said İsyanı, Kerkük ve Musul’un kaybı neden olmuş, bölgenin geri gidişi yol açmıştır. Hüda Par, bu ihaneti sahiplenmektedir. Çalıştayın sonuç bildirisi ise PKK’nın eylemlerini meşrulaştırma çabasına dönüşmüş, bu da vatan uğruna şehitlere ihanettir. Demokratik rekabete baskı uygulamak, iktidarın bu olayına karşı sessiz kalmasının göstergesidir.
Son olarak HÜDA-PAR Milletvekili Faruk Dinç’in Türk Ulusu için demokrasi, temsil ve egemenlik anlamına gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi olan Kemalizme yönelik çirkin ifadeleri, ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan hadsiz ve kabul edilemez açıklamalarını kendilerine iade ediyoruz.
Türkiye, çağdaş, laik ve demokratik bir hukuk devleti olarak yoluna devam edecek; Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak bizler de gericiliğe karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz!”

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
