21  Mart Dünya Şiir Günü nedeniyle Bornova Belediyesi bünyesinde bir etkinlik düzenlendi. Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğin yönlendiriciliğini İbrahim Aktaş yaptı.   

Konuşmacı Mehmet Kazım Kumpasoğlu, ˈAşık Veysel’in yaşamı ve sanatıˈ üzerine bir sunum yaptı. Konuşmasında; Veysel’in çocukluk yıllarını, görme yetisini kaybedişini, saza nasıl başladığını, evliliklerini, çocuklarını ve onları yitirmesini, Ahmet Kutsi Tecer’le  tanışmasını  ve Tecer’in verdiği desteği, yazdığı Mustafa Kemal şiiri nedeniyle Ankara’ya davet edildiğini ve yürüyerek Ankara’ya geldiğini, aralara serpiştirilmiş Veysel dizeleriyle anlattı.

ˈNevruz Bayramı’nın anlamı ve önemiˈ üzerine konuşan Cafer Öz, konuşmasına, nevruzun kökenini anlatarak başladı. Orta Asya’nın Türk dilleri konuşan topluluklarından Gagavuzlara kadar bu bayramın önemini vurguladı. On iki hayvanlı Türk takvimi ve Mete Han’la bağlantılar kurdu. Özbekistan’da nevruz için hazırlanan sümelek tatlısından söz etti. Nevruzun İran ve Kürt toplumlarında da kutlandığına değindi. Konu nevruz olunca, İzmirli şair, gazeteci ve aynı zamanda avukat olan, 1884 yılında (Halit Ziya ile birlikte) Nevruz adlı edebi dergiyi çıkartan Tevfik Nevzat’ı, -Abdülhamid’e olan muhalefetinden dolayı öldürülmesi nedeniyle- ˈilk hürriyet şehidimiz’ diye andı.

Şair Atilla Er ise, ˈŞiir yaşamı değiştirir mi? sorusunu masaya yatırdı. En çok acıları şiir yazarlarının çektiğini belirtti. Konuşmasını, okuduğu bir şiir nedeniyle Sibirya’ya sürgün edilen Dostoyevski’nin orada gözlemlediği bir köpek ile bağlantılı olarak kurdu. Dostoyevski’nin sevgisizlik ve baskı yapanlara daha fazla değer verilmesi gibi çıkarsamaları üzerinden, yazarın Türkiye’nin yüz elli yıl sonrasını ˈgördüğünü’ söyledi.    

Mehmet Büyükçelik, Ertan Yılmaz, Hakan Cem, Şevket Karakuş ve Oğuz Tümbaş gibi şairler, genellikle kendi şiirleriyle etkinliği katkı sağladı.

(Güngör Şenkal, SUSMA- İzmir)


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.