24.4.2025 Cumhuriyet Gazetesi   

Prof. Dr. Erinç Yeldan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Türkiye Hâlâ cazip ülke” sözünü yorumladı:

AKP paranın gözdesi

Türkiye’nin her dolar için yüzde 50 getiri sağladığını anımsatan Yeldan, “Programın asıl amacı finans sermayesine rant aktararak krizden çıkışını sağlamak” dedi…

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD’deki temasları sırasında, uyguladıkları ekonomik programın yolunda gittiğini savunurken, Türkiye’nin hâlâ cazip bir ülke olduğunu söyledi. Şimşek’in bu sözlerini yorumlayan Prof. Dr.  Erinç Yeldan ise “Elbette, zira programın asıl amacının yerli ve uluslararası finans sermayesine rant aktararak krizden çıkışını sağlamak. Türkiye’ye %40’a varan abritraj(risksiz kâr elde etmek) getirisiyle elbette cazip” dedi.

Şimşek’in açıkça ifade ettiğini söyleyen Yeldan, şu anımsatmayı yaptı: “Kurulduğu günden bu yana AKP’nin aslında sermayenin en gözde partisi olduğunu, özellikle finans sermayesinin, rantiye sermayenin en gözde partisi olduğunu vurguluyoruz.”

Faizin(yüksek) ve döviz kurunu bastırarak elde edilen rantın birer parçası olduğunu söyledi. Bu oranın AKP’nin ilk 10 yılında yüzde 40-50 olduğunu anımsatan Yeldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye, yurtdışına her bir dolar için yüzde 50 finans getiri sağlayan, Şimşek’in dediği gibi cazip bir ülkeydi; 2009 sonrası krizlerden dolayı ara verildi, hızla geriledi. Haziran 2023’ten sonra ise Şimşek idaresi altında yeniden yüzde 40’a varan finansal getiri sunuluyor.”

Onun için Türkiye yabancı finans sermayesi için cazip bir ülke, üretim ve ticaret sermayesi için de cazip bir ülke haline getirildi ve sanayinin yüzde 70’i yabancılaştırıldı.

Bunun için asgari ücret ve emekli aylıkları açlık sınırının altında, üretim de bu yolla ithal ikameci dış sermayeyi besliyor.

Geçen yazılarımdan birinde enflasyonla oranıyla döviz kuru artışını karşılaştırmış ve çok şaşırdığımı ifade etmiştim. Çünkü dolar kuru yüzde 14 artarken, enflasyon oranı yüzde 44 olmuştu.

Onun için ekonominin çok sıkıntıda olduğunu, ihracatın engellendiğini, ithalatın teşvik edilmekte olduğunu gördüğümü yazmıştım. Onun için tüm çalışanlar ve emekliler ile birlikte tüm ekonomi sıkıntı içinde yaşamaya çalışmaktadır!

Ama yabancı finans sermayenin de desteklendiğini görememiş, fark edememiştim.

Yabancı finans sermayeye rant aktarımının fahiş(%50) oranının şöyle olduğunu anladım:

Yabancı para Türkiye’ye geliyor ve TL’ye çevrilip borsaya veya bankaya yatırılıyor. Türkiye’de TL. üzerinden hesaplanan faizler %45 civarında olduğundan, bir yıl boyunca 4 kez hesaplama ve 4 kez faizden vergi düşülerek ortaya çıkan net rant ile 100 TL’lik para bir yılda 162,95 TL’ye ulaşmaktadır.

Döviz kuru %14 arttığında net yüzde 50 artış sağlamaktadır. Yani 100 Dolar 150 Dolar olmaktadır bir yılsonunda! 

Yani biz yabancı devletlerin finans kapitali krizden kurtulsun diye destek veriyoruz.  

Böylece biz vatandaşlar olarak aç ve çaresiz yaşarken devletin borcu da 10.3 trilyon TL. olmuş.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni açıkladığı verilere göre 31 Mart 2025 itibariyle merkezi yönetimin borç stoku, Aralık 2024’e kıyasla yüzde 22, Mart 2024’e göre yıllık yüzde 37 artarak 10 trilyon 271 milyar liraya ulaşmış.

Bu şartlar altında muhalefete düşen görev çok açık!

Önce nasıl bir dünya istiyoruz, nasıl bir yaşam istiyoruz sorularının yanıtını bulmalı muhalefet. Sonra bu bulguları hayata geçirmek ve güzel bir gelecek için tüm yurttaşlarla işbirliği yolunu aramalı ve bulmalıdır. Temel ve ortak alanlarda bir araya gelemeyen toplum hiçbir alanda bir araya gelemez. Bu temel hedefler bizlerin Anayasası olmalı ve sonsuza kadar değişmemelidir, asla taviz de vermemeliyiz. Her zaman ve her yerde bir eylemde bulunurken önce Anayasamıza bakmamız gerekir ne diyor diye… 

Biz bu yolda Atatürk’ün 3 önemli öngörüsünü temel felsefe olarak alabiliriz.

  1. Özgürlük ve bağımsızlık hayatımızdır,
  2. Yurtta barış dünyada barış,
  3. Hayatta en hakiki yol gösteren ve mutlu eden bilimdir.

Benim ekleyeceğim üç öğe var:

  1. Dünya evren bilimin okuludur,
  2. İnsanlar evren bilimin öğrencileridir,
  3. Kapitalizm ahlaksızlıktır, insanlığın düşmanıdır; sosyalizm ahlaktır, insanlığın dostudur.
  4. Bunun için önce devlet dışa bağımlı olmaktan kurtulmalı, sermayenin değil halkın ve vatanın devleti olmalıdır. 

Yolumuz açık olsun.  


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.