KGD’de seçimi, Susma 28 Yaşında, Kent Gündemi

Öncelikle belirtmeliyim ki yaklaşık 8 haftadır bu köşeden sizlerle iletişim kuramadım. Bildiğiniz gibi, Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD) seçimlerinde genç kuşak gazeteci meslektaşlarımın isteği üzerine KGD’ye üç yıllık süre için başkanlık görevi adaylığımı koydum. Adaylık açıklamamla birlikte, yoğun bir çalışma temposuna girdiğim için köşe yazılarına bilerek ara verdim. 19 Nisan’da gerçekleşen iki adaylı (ben ve Osman Sav) kongrede, ben ve ekibim yeni yönetimi oluşturarak göreve başladık.Aslında hep söylenir; seçimi kazanmak bir zorluktur ama seçimi kazandıktan sonra iktidarı sürdürmek bambaşka bir zorluktur.Genel kural olarak, seçim öncesi vaatler dönemidir; seçim kazanıldıktan sonra ise verilen sözlerin yerine getirilme süreci başlar. Bir anlamda, seçim süreci; teorik, cilalı, bazen hayal ürünü, bazen de uçuk vaatlerin verildiği bir dönemdir. Seçim sonrası ise yaşamın kendisinin karşımıza çıkardığı gerçek durumlarla birlikte pratik sürecin başlangıcıdır.Bu yüzden sadece seçimi kazanmak yetmez; seçimin devamını getirmek, pratiğin doğuracağı yeni deneyimleri ve ortaya çıkan yaratıcılıkları geleceğe olumlu şekilde aktarmak gerekir. Konunun bu yanı daha çok zaman, daha çok emek ve daha fazla fedakârlık gerektirir.Şu an ben de bir anlamda o aşamaya geçmiş bulunuyorum.

Yorulduk, koşturduk ama değdi. Bu süreçte, gerek KGD üyelerine gerekse üye olmayan, farklı meslek örgütlerinde koşturan meslektaşlarımıza ve kampanya döneminde moral ve motivasyon sağlayan tüm dostlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Özellikle seçim atmosferinde kamuoyu desteğini oldukça fazla hissettiğimi belirtmek isterim. Bu bağın, kent insanıyla olan yakın, samimi ve canlı ilişkiden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu da hem beni hem de ekip arkadaşlarımı oldukça motive etti.

Bu yoğun tempoda yazma fırsatı ve atmosferi bulamadım; bu nedenle uzun süre ayrı kaldık. Şimdi yeniden buluştuğumuz için memnuniyetimi ifade etmek isterim. Hepinize sabrınız ve desteğiniz için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Susma 28 Yaşında

Bu yaş günü, bir anlamda meslekte zirvenin de odak noktası gibi oldu.28 yıl önce, 28 Nisan’da yayın hayatına başlayan Susma’nın bugün 28. yılını doldurması ve gazetenin kurucusu ve şu anki Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak, Meslek Örgütü KGD’nin başkanlığına seçilmem herkesin yaşayabileceği bir mutluluk değil.Bu tablo gösteriyor ki; gazetemiz Susma, 28 yıllık yayın hayatı boyunca kente, meslektaşlarımıza ve kamuoyuna verdiği güven, ilkeli ve özgün yayın anlayışı sayesinde bugün kurucusunu meslek örgütünün sorumluluğuna taşıdı.

Bu aynı zamanda künyemizde yazılı olan “Susma; Hak ve Sorumluluk Bildirgesi İlkelerine Uyar” ilkesinin de pratikte hayat bulduğunu gösteriyor.Yine, Susma logosunun yanında yer alan “Susma Gönüllü Okurların Desteğiyle Çıkıyor” ifadesi de, gazetenin bağımsızlığı, halkın haber alma özgürlüğü ve objektif habercilik anlayışı açısından geldiğimiz aşamayı net bir şekilde ortaya koyuyor.

Bu süreçte destek veren tüm Susma dostlarına ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki varsınız.

Kent Gündemi

Ülke gündemiyle yerel gündem her zaman eş zamanlı gitmiyor.Ülke mersine giderken biz tersine gidebiliyoruz. Bunda, ağırlıklı olarak siyasetin kısır çekişmelerinin payı büyük. Çünkü siyaset taşraya indikçe kasaba siyaseti devreye giriyor ve siyasetçinin kendi geleceği öne çıkıyor. Oysa ülke gündemi, toplumsal ilerleme ve insanlığın geleceği gibi başka kulvarlarda yürüyor.Örneğin; bir bakıyorsunuz “yıkım” kelimesi ortaya atılıyor: “Valilik ve Belediye binaları yıkılsın!” Peki nereye yapılacak, yerine ne olacak? Cevap yok.Fevkani Köprüsü yıkıldı, ama onun işlevini yerine getirecek ulaşım hatları oluştu mu? Hayır. Şimdi üst geçit tartışmaları var.Peki, neden yıktık? Güvenlik gerekçesiyle. İyi de, o zaman aynı işlevi görecek yeni bir yapı yapalım. Peki kim yapacak? Nerede o cesaretli, babayiğitler?Yok. Çünkü kimsenin kentin geleceğiyle ilgili bir derdi yok.

Önceki gün basına yansıyan bilgiye göre, Vali Osman Hacıbetaşoğlu, kentte yapılacak iki üst geçit için çalışmaların devam ettiğini, Karayolları ve DSİ ile anlaşıldığını ancak Belediye protokolünün beklenildiğini aktardı.

Beklenen konu, yapılması düşünülen üst geçitlerin yürüyen merdivenli vb. olması durumunda, bu hizmetin (tamir, bakım, güvenlik vb.) belediye tarafından karşılanıp karşılanmayacağı. Bu husus netleşmediği için protokol imzalanamıyor ve dolayısıyla yapılması gereken işler gecikiyor.Olan yine vatandaşa oluyor, her zaman olduğu gibi.

Sağlıcakla kalın.