Zonguldak’ta Trafik ve Köprü Gerçeği: Ders Almak Yerine Günü Kurtarmak

Zonguldak Merkez siyaseti, uzun süredir trafik konusunu ağızlarında sakız yaptı. Genel olarak bizde itirazlar, olması gerekenler, yasa, hak ve hukuk konuları, ancak başımıza bir şey geldiğinde gündeme gelir; ardından tartışmalar başlar. Bu, neredeyse her sorunda böyledir: Toplumsal olaylarda da, ekonomide de, sosyal yaşamın düzenlenmesinde de.Bunun temel nedenlerinden biri, uzun vadeli planlamanın artık neredeyse rafa kalkmasıdır. Bilimsel ve teknolojik anlamda hızla gelişen dünyaya yeterince ayak uyduramıyor oluşumuz bir yana, tarihimizle övünmeyi severken, geleceği düşünme konusunda yetersiz kalmamızdır esas sorun. Sürekli günü düşünmeye ve kısa vadeli politikalara alıştırıldık.Bakın, Soma’da 301 madenci hayatını kaybettikten sonra yasal düzenleme yapıldı. Kartal’da 79 kişi yaşamını yitirdi, yangın alarmı ondan sonra gündeme geldi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ni yaşadık, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli büyük bir deprem daha oldu. Hâlâ ders almadık. 3 Kasım 1996’da Susurluk’ta mafya-siyaset-devlet üçgeni suçüstü yakalandı ama yine aynı döngü devam etti.

Yani anlayacağınız, biz yaşananlardan ders çıkarmak yerine, sadece günü kurtarmaya kodlanarak bugünlere geldik.

Konuya dönersek: Zonguldak’ta 67 yıllık Fevkani Köprüsü, 106 günde yıkıldı. Yıkıldı yıkılmasına ama ne yıkım sırasında ne de sonrasında bu boşluğun nasıl doldurulacağı, köprünün işlevini daha iyi hangi yapıların göreceği konusunda kamuoyuna yansımış net bir proje, adam akıllı bir öneri ya da sorumluluk üstlenen bir merci göremedik.Köprünün yıkımının yarattığı trafik kaosu bugüne kadar üç can aldı. Ancak sorumlular, topu birbirine atarak günü kurtarma derdinde. Siyasi polemiklerle zaman geçiyor.

Manşet haberimizde de yer verdiğimiz gibi, iktidar ve muhalefet cephesi karşılıklı suçlamalarını sürdürüyor.Bu konuda kamuoyu da basın aracılığıyla manipülasyona maruz kalıyor.

Çünkü şehirdeki trafik düzenlemesi her ne kadar belediyeye devredilmiş olsa da, şehir içinden geçen Karayolları güzergâhı, DSİ, TTK ve İl Trafik Komisyonu gibi birçok bileşen de bu süreçten sorumludur.

Her can kaybının ardından tek sorumlu olarak belediye yönetimini göstermek, çözümsüzlüğün devamı anlamına gelir.

Oysa yapılması gereken, bu konuyu siyasi bir tartışma olmaktan çıkarıp, tüm tarafların teknik ve mühendislik yetkinliklerini ortaya koyacakları ortak bir zemine taşımaktır.Bu süreçten çıkış için şu öneriler öne çıkmaktadır:İl Trafik Komisyonu, Karayolları, DSİ ve Belediye teknik ekipleri acilen ortak bir masa etrafında toplanmalıdır.Üst geçit gibi hayati yapılar için kalıcı çözümler derhal devreye alınmalıdır.

Mevcut projeler (Lavuar Alanı, Acılık Deresi Islahı) trafik ve otopark ihtiyaçları gözetilerek revize edilmelidir.Tüm süreçlerde şeffaflık sağlanmalı ve halkın katılımı teşvik edilmelidir.

BEUN Mezuniyet Törenleri Yerel Yönetimlere düşen görev

BEÜ Mezuniyet Töreni ve Yerel Yönetimlerin Sorumluluğu Zonguldak’ın gözbebeği, bilim yuvası Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Devlet Konservatuvarı ve İletişim Fakültesi’nin 2024–2025 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.

Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD) Başkanı sıfatıyla davetli olarak katıldım.

KGD’nin seçim sürecinde kamuoyuyla paylaştığımız, üniversitenin ilgili birimleriyle ortak projeler yürüteceğimiz yönündeki sözlerimizin ilk işareti olarak görebilirsiniz bu katılımı.

Törenin ana teması, “Bu bir veda değil, yeni bir başlangıç” idi. Kentimizde eğitim gören gençlerimizi bir anlamda yeni yaşama uğurladık. Bu mezuniyet törenleri, aynı zamanda kent dışından gelen öğrenciler ve aileler için de kültürel bir etkileşim sağlıyor. Mezun aileleri döndüklerinde burada yaşadıklarını anlatıyorlar.

Bu nedenle, yerel yönetimlerin bu törenleri sadece üniversitenin değil, tüm şehrin bir organizasyonu gibi görmesi gerekir.Gözlemlediğim eksiklikleri paylaşmak isterim.

Böyle özel günlerde, yerel yönetimlerin (Belediye, Valilik) şehri adeta kırmızı alarma geçirerek asayiş, güvenlik, temizlik ve trafik düzenlemelerinde olağanüstü titizlik göstermesi gerekir.

Örneğin, Belediye Temizlik İşleri birimi, yol ve kaldırım temizliğinde diğer günlerden daha dikkatli olmalı.

Belediye Kültür Müdürlüğü ise tören alanını pankartlarla ve kenti tanıtıcı görsellerle donatmalıdır. Bu yönde bir hazırlık göremedim.

Umarım geç kalmamışızdır.

Sağlıcakla kalın