Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tüm Bel-Sen Zonguldak Şubesi, yaklaşan 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci öncesi açıklama yaptı. Şube Başkanı İsmail Sefertaş, mevcut toplu sözleşme sisteminin kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmediğini belirterek, “Bu masa artık emekçiye sefalet dayatmasının kurumsal aracıdır” dedi.
“Gerçek Toplu Pazarlık Yok, Grev Hakkı Yok”
Sefertaş, kamu emekçileri ve emeklilerinin yıllardır adı “toplu sözleşme” olan ancak gerçek bir müzakere niteliği taşımayan bir sistemle oyalanmaya çalışıldığını belirtti. Mevcut düzende grev hakkının fiilen yasaklandığını vurgulayan Sefertaş, “Masada görünen sözde tarafların dışında her şey iktidarın kontrolünde yürümektedir” ifadelerini kullandı.
Taleplerimizi Alanlarda Duyuracağız
KESK’in kamuoyuna sunacağı taleplerin kısa vadede temel başlıkları şu şekilde özetlendi:
- İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret
- Güvenceli istihdam, güvenli gelecek
- Demokratik ve adil bir çalışma yaşamı
- Grev hakkının yasal güvenceye alınması
- Gerçek bir toplu pazarlık sisteminin kurulması
“Emekçilerin %90’ı Yoksulluk Sınırının Yarısında”
Ekonomik tabloya dikkat çeken Sefertaş, bugün en düşük kamu emekçisi maaşının 43.690 TL, ortalama maaşın ise 49.000 TL olduğunu, buna karşın yoksulluk sınırının 85.000 TL’yi aştığını belirtti. “Kamu emekçilerinin büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının yarısı kadar bir gelirle yaşam mücadelesi vermektedir” diyen Sefertaş, maaşların büyük kısmının taban aylığa yansıtılmadığını ve bu nedenle emeklilikte ciddi kayıplar yaşandığını ifade etti.
“Emekli Aylıkları Açlık Sınırının Altında Kaldı”
Sefertaş, kamu emeklilerinin de ciddi mağduriyet yaşadığını söyledi. Bugün en düşük kamu emeklisi aylığının 19 bin TL, ortalamasının ise 24 bin TL olduğunu, bu rakamların açlık sınırının altında kaldığını belirtti. “2023 seçimlerinde verilen sözlere rağmen, kamu emeklilerine ilave seyyanen ödeme yapılmadı. Bugün her kamu emeklisine 303 bin TL borç var” dedi.
“Toplu Sözleşme Masasında Danışıklı Dövüş Var”
14 yıldır sürdürülen sistemde toplu sözleşme masasının, kamu emekçilerinin haklarını savunmak yerine “danışıklı dövüşe” sahne olduğunu savunan Sefertaş, “Yetkili konfederasyonun gösterdiği şovlara kamuoyu aldatılmaktadır. Hakem Kurulu da iktidarın kontrolündedir. Verilen kararlar yargı denetimine kapalıdır” diye konuştu.
“Kadrolu Alım Durdu, Güvencesizlik Derinleşti”
Kamuda güvencesiz çalışmanın derinleştiğini belirten Sefertaş, son iki yılda sözleşmeli personel sayısının yüzde 74 artmasına rağmen kadrolu personel artışının yüzde 0,15’te kaldığını vurguladı. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nda ücretli öğretmenlerin asgari ücretin altında çalıştırıldığını hatırlattı.
“İhraçlar, Mobbing, Kadınlara Ayrımcılık”
KESK’li ihraçların hâlâ göreve iade edilmediğini ve mülakat hukuksuzluğunun sürdüğünü vurgulayan Sefertaş, kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılık, mobbing ve güvencesizliğin sistematik hale geldiğini de sözlerine ekledi.
“Bu Masaya Değil, Mücadeleye Güvenin”
Tüm Bel-Sen Şube Başkanı, tüm kamu emekçilerini “bu garabet sistemin” dışında birleşik mücadeleye davet etti:
“Asıl yetki kamu emekçilerinindir. Maaşların her yıl erimesi, emeklilikte sefalet, sendikal ayrımcılık artık sona ermeli. Bu düzenden çıkış, emekçilerin birlikte omuz omuza vermesiyle mümkündür.”
“KESK Olarak Mücadeleye Hazırız”
Sefertaş, “KESK olarak kamu emekçilerinin ortak talepleri etrafında birlikte, güçlü, bağımsız bir mücadele hattı örmekte kararlıyız” diyerek açıklamasını sonlandırdı. (Emek/Sendika Servisi)

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
