21 Temmuz 2025 Cumhuriyet Gazetesi – Ergin Yıldızoğlu –Jeopolitik ve emperyalizm
“BOP örneği
BOP kavramı 1990’ların sonunda doğdu, “11 Eylül 2001” sonrasında, terörizme karşı savaş” yalanı altında Kuzey Afrika’dan Afganistan’a kadar uzanan bölgenin toplumlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik bir proje olarak tasarlandı. Jeopolitik yorum, ülkelerin rejimlerinin yıkılması, topraklarının parçalanması analizi etrafında şekillendi. Emperyalizm bağlamında benim de benimsediğim bir yoruma göre BOP, kapitalizmin yapısal krizi içinde geniş bir coğrafyayı sermaye ihracı, tüketim, ucuz emek, kaynak alanı olarak yapılandırma projesiydi. (Son 20 yılda ülkemizde de yukarıda sayılan ülkelere uygulanan ekonomik ve bilimsel çökertip bağlandırma Türkiye’de de uygulanıp bu günlerde zirveye çıkarıldı; yaşadıklarımızdan, okuduklarımızdan net olarak anlıyoruz.)
Bush yönetiminin G7 Zirvesi hazırlık komisyonuna BOP belgesi, bölge ülkelerinin siyasi yapılarını, eğitim, hukuk sistemlerini, medya-kültür endüstrilerini yeniden yapılandırmaya kadar birçok önlemi içeren belgeydi.
Bu amaçlar içinde çıkan Filistin Savaşı’nın geçen ay ortaya çıkan sonuçlarından biri de Tel Aviv borsasının yüzde 179 artarak 70 milyar dolar kazandığına dikkat çekiliyor. BM raportörü Francesca Albenese’ye göre İsrail’in işgal ekonomisi artık bir soykırım ekonomisine dönüştü. Filistin halkına yönelik imha politikası yalnızca ideolojik ya da askeri değil, aynı zamanda kâr odaklı, sistematik, küresel bir ekonomik düzen haline geldi. Filistin uzun yıllardır İsrail için bir “teknoloji laboratuvarı” işlevi görüyor. Gözetim sistemleri, yapay zekâ destekli hedefleme algoritmaları, insansız hava araçları, yeni nesil silahlar önce Filistin üzerinde deneniyor, sonra tüm dünyaya pazarlanıyor.
Filistinliler zorla yerlerinden edilirken, topraklarına İsrailli yerleşimciler için lüks konutlar, otoyollar, elektrik ve su altyapısı kuruluyor. Filistin’in doğal kaynakları –doğalgaz, su, tarım arazileri- İsrailliler için kullanıma açılıyor. Tüm bunlar, doğrudan ya da dolaylı yoldan, küresel şirketler işbirliğiyle gerçekleşiyor.”
Çünkü:
Kapitalizm varsa huzur, mutluluk ve bilimsel gelişme yok!
Sınıfsal bölünme asillerle kölelerin varlığı ile başlamış hâlâ devam etmektedir. Milattan sonra 500’lerde başlayan ve ikinci sırada Feodalizm var. Büyük çiftliklerde çalışan, çalıştırılan serfler ve beylikler halinde.
Üçüncü sırada kapitalizm var 18.yüzyılda başlayan ve halen süren bir sistem. Ana yapısı sermaye, silah, savaş ve sömürü halinde devam ediyor. Bu bağlamda Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını yaşadı insanlık ve birincisinde 10 milyon, ikincisinde 65 milyon insanımız öldü sermayedarların hırsı nedeniyle.
İkinci Dünya Savaşından sonra çok büyük savaşlar olmasa da bütün kıtalarda kapitalizmin baskısıyla, hırsıyla savaşlar yaşanmaktadır. Cennet olan dünya cehenneme çevrilmektedir.
Kapitalizmin egemenliği için dünyada 12 bin 514 atom bombası olduğunu öğreniyoruz araştırmalarla. Bu nedenle:
Kapitalizm savaş demektir, sosyalizm barış.
Kapitalizm ahlaksızlık demektir, sosyalizm ahlak.
Kapitalizm sömürü demektir, sosyalizm bölüşüm.
Kapitalizm yıkım demektir, sosyalizm yapım.
Kapitalizm adaletsizlik demektir, sosyalizm adalet,
Kapitalizm cehalet demektir, sosyalizm bilim.
Kapitalizm bölücülük demektir, sosyalizm birlik.
Kapitalizm bencillik demektir, sosyalizm beraberlik.
Kapitalizm korumasızlık demektir, sosyalizm koruma.
Kapitalizm silahlanma demektir, sosyalizm silahsızlık.
Kapitalizm çirkinlik demektir, sosyalizm güzellik.
Kapitalizm tüketim demektir, sosyalizm tasarruf.
Kapitalizm çözümsüzlük demektir, sosyalizm çözüm.
Kapitalizm bağımlılık demektir, sosyalizm özgürlük.
Bunun için Şangay 5’lisi kurulmuştur önce; Rusya’nın, Çin’in, Kırgızistan’ın, Tacikistan’ın ve Kazakistan’ın üye olduğu. Özbekistan, Hindistan, Pakistan ve İran sonradan üye olanlar, Afganistan, Moğolistan ve Belarus ise gözlemci üyelerdir.
BİRCS 5’lisi ise Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ülkeleridir.
Küba’yı bugün dünyanın en sosyal ve mutlu vatandaşlarından oluşan bir ülke olarak görüyoruz. Fidel Castro ve izleyicileri bu güzel ülkeyi canı gönülden yaşatıyorlar. Bütün ülkelerin Küba’yı örnek alarak, devrimlerini yaparak yollarını sürdürmeleri en büyük dileğimizdir.
Son 30 yılda ortaya çıkan iklim değişiklikleri, hava, su ve toprak kayıpları, kirlenmeleri ve hava sıcaklıklarının artışının da nedeni kapitalizmdir. Çünkü insanlığın nüfusu yüz yılda 8 kat arttı ve ayrıca insanların tüketim miktarı da kalitesizlik ve reklamlar nedeniyle en az 4 kat fazla, dünyanın yüzeyinin altı maden diye boşaltıldı. Sonuçta dünya bu kadar yükü taşıyamaz hale geldi.
Bu nedenlerle dünyanın ve çocuklarımızın geleceği için kapitalizmden kurtulup sosyalizme geçmek zorundayız.

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
