Güngör Şenkal/Susma – İzmir

19-21 Eylül (2025) tarihleri arasında İzmirˈin Foça ilçesinde, ˈKitle Örgütleri Kampta Buluşuyorˈ başlıklı bir etkinlikte, içeriği iyi doldurulmuş üç gün geçirdik. Etkinlik, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Özgür Yaşam Derneği ve Deri Tekstil Kundura İşçileri Derneğiˈnin ortak çalışması olarak yaşam bulmuştu. Mottosu ise, ˈDayanışmayı ve Emekçilerin Ortak Mücadelesini Büyütelim!ˈ olarak belirlenmişti.

Çalışan kesimlerin sorunlarının farklı yönlerinin ele alındığı oturumlarda, bunların giderilmesi hususundaki görüşler değişik yönleriyle ele alındı. Yasal güvenceden yoksun ve güvensiz ortamlarda çalışmaya zorlanan mülteci işçilerden, cinsel ayrımcılığın her türlüsünü yaşayan kadın işçilere kadar, verilen mücadele deneyimlerinin aktarılarak ortaklaştırıldığı konuşmalar yapıldı.

Çalışan kadınların mücadelesinin sadece sermaye kaynaklı emek sömürüsüyle sınırlı olmadığı; kadınların, sermayenin baskılarının yanında, bu baskıların bir bileşeni olan erkek egemen kültürel yapıya karşı da mücadele ettikleri anlatıldı. ˈGülme sırasının patronlara geldiğiˈ söylenen (oysa patronların gülmediği bir dönem olmamıştı) 12 Eylül ve onun kalıcılaşmasını sağlayan 12 Eylül Anayasasıˈnın sermayeden yana yapılanışı ile ilişkisi kurularak, çocukların MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) gibi kurumlar aracılığıyla nasıl sermayeye ucuz emek gücü olarak sunulduğu, örnekleriyle gösterildi.  

Oturumlardaki sunumlar, emek cephesinin bileşenlerinin çeşitliliğini (kadın, çocuk, mülteci, emekli, işsiz…) kapsarken, örneklerin sunulduğu mücadele alanlarının coğrafi genişliğini de gösteriyordu.  

İşçi-emekçi kesimlerin sermaye kaynaklı sorunları tartışılırken, işçi örgütleri olarak kurulan/bilinen ve çalışanların yanında olması beklenen sendikaların, özellikle de üç büyük işçi konfederasyonun sermaye yanlısı tutumları masaya yatırıldı. Bunların aslında, sermaye işbirlikçisi sendikacılığı temsil eden ˈsarıˈnın değişik tonları olduğu anlatıldı.

Gündemde olan anayasa tartışmaları, tartışma gündemlerinden biri olarak etkinlikte kendine yer buldu. Asıl vurgu, mücadele alanlarının dayanışmasının güçlendirilmesi üzerine yapıldı. Dayanışmanın, mücadele azim ve kararlılığını nasıl diri tuttuğu zaten geçmiş deneyimlerden bilinen kanıtlanmış bir olguydu.  


Etkinlik, emek cephesinin güçlendirilerek genişletilmesi doğrultusunda bilgi ve deneyim birikiminin paylaşılmasında, mücadele motivasyonunun yükselmesinde etkili oldu. Etkinliğin güçlendirdiği mücadele paydaşlığı hissi, bundan sonraki etkinliklerin genişleyerek süreceğinin teminatı olmalıdır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.