Toprağımızı Vermiyoruz!

Güngör Şenkal/Susma – İzmir

Çevre aktivistlerinin büyük buluşması, ˈHaklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı  vermiyoruz!ˈ mitingi, 28 Eylül 2025 tarihinde Muğlaˈda gerçekleşti. 48 köyünün yasadan doğrudan etkilenecek olması, Muğlaˈyı öne çıkarmıştı. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile Toprağımızı Vermiyoruz Platformu, mitingin çağrıcıları olarak başı çekiyordu.

Mitinge DİSK, Dem Parti, Yeşil Sol Parti, Sol Parti, TKP, TİP, EMEP, Kızıl Parti, Eğitim Sen, CHP, TMMOB, KESK, TTB, Yatağan Lagina Çevre ve Kültür Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Sosyal Haklar Derneği,  Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, Gökova-Akyakaˈyı Sevenler Derneği  benzeri parti, oda, dernek, kurum ve kuruluşlar katkı sağladı.

Geniş bir kitle katılımıyla güçlenen mitingde, sorunun sadece Muğla ve sadece zeytinlerle sınırlı olmadığı, talan madenciliğinin asıl sorun olduğu vurgulandı. İnsan sağlığının çevre sağlığıyla bir bütün olduğu, bunların birbirinden bağımsız düşünülemeyeceği anlatıldı. Emperyalist devletlerin talancı şirketleri ile onların yerli işbirlikçilerine, ülke kaynaklarının yağmalanmasına, işgal yasasına izin verilmeyeceği; iktidarın ekolojik soykırım sabıkasına sahip olduğu; demokrasi mücadelesiyle ekolojik mücadelenin ayrılamayacağı… konuşmalarda öne çıkan hususlardı.

ˈBiz çocuklarımıza onurlu, sağlıklı, aydınlık günler bırakacağız; ya siz?ˈ, ˈKurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.ˈ, Tayyip istifa!.. öne çıkan sloganları oluşturuyordu.

Dövizlerde ise, ˈİşgal Kanunu Geri Çekilsinˈ, ˈAkbelenˈden Cudiˈye Toprağımızı Vermiyoruzˈ, ˈHavama, Suyuma, Toprağıma Dokunmaˈ, ˈŞirketleri Değil, Zeytinlikleri Koruˈ, ˈKırmızı Çizgimizi Aştınız, Bundan Kelli Yandınızˈ, ˈZeytin Yoksa Barış Yok, Kahvaltı Yok, Derman Yok, Dert Çokˈ, ˈAkbelen İçin Adaletˈ… yazılıydı.

Toplanma amacı 7554 sayılı Torba Yasaˈyı protesto olmakla birlikte, 19 Mart sonrasının gündemine de göndermeler yapıldı. Ahmet Arifˈin ˈbunlar engerekler ve çiyanlardırˈ dizelerinden esinlenerek yapılan bir konuşma, insan merkezli türcü yaklaşımın yeniden üretilmesi oldu. Ekosistemdeki rolleri gereği toprağa ve üzerindeki bitki örtüsüne katkı sağlayan engerek ile çiyanı, doğanın katili olan şirketlerle karşılaştırmak, çevrecilerin mitingine hiç yakışmadı.