43 madencinin yaşamını yitirdiği Amasra faciasının üzerinden üç yıl geçti. Meslek örgütleri ve siyasetçiler, facianın yıldönümünde yaptıkları açıklamalarda ihmalleri hatırlattı, adalet çağrısını yineledi.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen grizu patlamasında 43 madenci yaşamını yitirmişti. Facianın üçüncü yıldönümünde TMMOB, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz ve CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, yaptıkları açıklamalarda sorumluların hâlâ yargı önüne çıkarılmadığını vurguladı.

“Bu bir kaza değil, kamusal sorumluluğun yok edilmesidir”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaptığı açıklamada Amasra faciasının “neoliberal politikaların” ve kamu madenciliğinin tasfiyesinin bir sonucu olduğunu belirtti.

Koramaz, “Amasra faciası basit bir ihmal değil; bilimin yerine keyfiliğin, emeğe saygı yerine kâr hırsının sonucudur. 43 madencimiz kamu madenciliğini işlevsiz hale getiren özelleştirme politikalarının bedelini hayatlarıyla ödemiştir” dedi.

Türkiye’nin işçi ölümlerinde Avrupa’da ilk sırada yer aldığını hatırlatan Koramaz, bu ölümlerin ‘kader değil cinayet’ olduğunu vurguladı:

“İş cinayetlerini kader diye dayatan siyasi iktidar bu ölümlerin sorumlusudur. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri bir maliyet unsuru değil, insan hakkıdır.”

TMMOB Başkanı, iş güvenliği denetimlerinin yalnızca bakanlıklar eliyle değil, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’nin de yer alacağı bağımsız bir enstitü tarafından yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Yavuzyılmaz: “Felakete giden yolun taşlarını hükümet döşedi”

Cumhuriyet Halk Partisi Enerji Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Amasra faciasının “doğal afet değil, göz göre göre gelen bir felaket” olduğunu belirtti.

Yavuzyılmaz, “Sayıştay raporlarındaki uyarılar dikkate alınmadı, norm kadro eksikliği giderilmedi, liyakat hiçe sayıldı. Felakete giden yolun taşlarını hükümet döşedi,” dedi.

Facianın ardından gerçek sorumluların korunarak cezasızlıkla ödüllendirildiğini dile getiren Yavuzyılmaz, TTK’nın küçültülme politikasına dikkat çekti:

“Faciadan sonra Amasra Müessesesi adeta üstü örtülü biçimde kapatılma sürecine sokuldu. Bu, hükümetin TTK’yı tamamen tasfiye etme niyetini ortaya koyuyor.”

Yavuzyılmaz, “Bir daha hiçbir ocak mezara dönüşmesin, hiçbir çocuk babasının baretini hatıra diye saklamak zorunda kalmasın,” diyerek adalet mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.

Dural: “Emeğin değeri ve insan hayatı her şeyin üzerindedir”

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, facianın yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Aradan geçen üç yıla rağmen acımız hâlâ ilk günkü kadar derin,” diyerek madencilerin anısını yaşatacaklarını söyledi.

Dural, “Bu facia bize bir kez daha gösterdi ki hiçbir üretim hedefi, hiçbir ekonomik gerekçe insan yaşamından daha değerli olamaz,” ifadelerini kullandı.
CHP olarak maden emekçilerinin sesi olmaya devam edeceklerini belirten Dural, “Amasra’da yitirdiğimiz madencilerimizi unutmadık, unutturmayacağız,” dedi.

“İş cinayetleri kader değil, örgütsüzlüğün ve cezasızlığın sonucudur”

Amasra faciasının üçüncü yılında yapılan açıklamalarda ortak vurgu, işçi sağlığı ve güvenliği alanında yapısal reformların aciliyeti oldu.
TMMOB, CHP ve madenci ailelerinin çağrısı aynıydı:

“İhmallerin ve cezasızlığın son bulduğu, emeğin değer gördüğü bir Türkiye için mücadele sürecek. Amasra’yı da, 43 madenciyi de unutturmayacağız.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.