Zonguldak Merkezi, İlçeleri ve çocuklarımızın geleceği

Susma 23.09.2025

“Zonguldak Belediyesi, Kent Bütünlüğüne Yönelik Revizyon İmar Planı sürecini başlatmak üzere önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Belediye Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantıya belediye yetkilileri, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, siyasal parti temsilcileri ile şehirde görev yapan mimar ve mühendisler katıldı. Toplantıda, Zonguldak’ın mevcut sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.”

Zonguldak’ın geleceği konusunda bazı önerilerde bulunmak istiyorum Şöyle ki:

1. Zonguldak’ta yeni bir ekonomik düzen kurmak gerekiyor, çünkü Türkiye Taş Kömürü Kurumu 1990’da 50 bin işçi çalıştırırken bugün 10 binin altında işçi çalıştırır hale geldi.
2. Zonguldak’ın geleceğini düşünürken 100 yıllık bir plan yapmak gerekir. Çünkü Zonguldak yeniden kurulmaya muhtaç bir ortama sahiptir.
3. Bunun için TTK’nin bugün verimsiz olan veya hiç işletmediği yerleri belediyeye veya Zonguldak Valiliği yönetimine ve denetimine devredilmeli.
4. Devredilen ve var olan, olacak bu yerlere ekonomik, sosyal ve kültürel yatırımlar yapmak üzere çalışmalar yapmak gerekir. Bu yatırımlarla yeni hatta yepyeni bir Zonguldak yaratabiliriz.  
5. Bu yatırımların ekonomik olanlarını planlamak, uygulamak ve yönetmek üzere ise Zonguldak Merkez ve İlçelerine Kalkındırma Kooperatiflerinin kurulmasını öneriyorum. Kurulacak bu kooperatiflere geleceğini Zonguldak’ta geçirecek tüm vatandaşlar ortak olmalıdırlar. Böylece söz, yetki, karar, iktidar ve sorumluluk halkta olacaktır.
6. Kurulacak bu kooperatifler, kurulacak üretim, yatırım ve ticari şirketlere önemli oranda ortak olarak güvenli-toplumsal bir ortam yaratacaktır.  
7. Bu çalışmalara katılmak üzere Zonguldak Belediye Başkanlığı, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, Zonguldak Mimar ve Mühendisler Odası, Zonguldak Doktorlar Odası, Zonguldak Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Genel Maden İşçileri Sendikası, Zonguldak Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası ve diğer işçi sendikaları önderlik yapabilirler.

Bunun için herkes elini taşın altına koyabilir. Kolay gelsin!

Not: Yapılacak projelerde yapay zekâ ve robot faaliyeti en az seviyede olmalıdır. Çünkü dünya canlı varlıklar için vardır, insanlar için ise okuldur.  

Xxxxxxxxxxxxxxx

Cumhuriyet 8 Ekim 2025

Nadir element satılamaz-Talan Yasası’nda da çıktı!

“Eskişehir Baylikoava’daki nadir toprak elementi rezervleriyle ilgili tartışmalar sürüyor. ABD Kongresi’de tartışıldıktan birkaç ay sonra zeytinliklerin katliamına neden olan “talan yasasında” da nadir elementlerle ilgili düzenleme yapıldığı ortaya çıktı. Çevre felaketine dikkat çekilirken AYM bugün düzenlemeye itirazı görüşecek.  

Özel: Yalvarıyorum…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında nadir elementlerin ABD ile pazarlık konusu yapılamayacağını söyledi. Özel “Bu madenleri Trump’a veriyor, karşılığında “meşruiyet” alıyor. Kendi geleceği için bu ülkenin nadir elementlerini sattırmayalım. Altın yumurtlayan nadir elementler Türkiye’nin geleceğidir,” dedi.

“Planlanmış felaket, vatana ihanet”

694 milyon tonluk rezerv Çin’in 800 milyon tonluk rezervinden sonra ikinci sırada yer alıyor dünyada. Jet hızıyla Meclisten geçen talan yasasında nadir toprak elementlerinin özel şirketler aracılığıyla yabancı sermayeye devredilmeleri yeniden gündeme geldi.

Etkileri büyük:

1. Toprakta verim kaybı,
2. Asitleşme,
3. Suya karışım ve asit kirliliği,
4. Hava kirliliği, toz ve asit yağmuru,
5. Halen çalışan tesiste flatasyon yöntemiyle florit ve barit ayrılıyor ama ayrılacak dört elemen daha var ve Türkiye’de bunun için bir yöntem yok.

Çin’in “Kara Çamur Gölü”

Nadir element üreticiliğinde bir numara olan Çin, İç Moğolistan Özerk Bölgesi olan Baotou kentinde üretim yapıyor. Dünyada nadir element arzının yüzde 40’ı bu bölgeden sağlanıyor. Bu örnek kirlilik açısından en büyük örnekler arasında yer alıyor. Açık ocak yöntemiyle çıkarılan cevher, kimyasallarla çözündürülerek  ayrıştırılıyor. Bölgede atık havuzu da yaklaşık 10 kilometre kare genişledi. Halk arasında “Kara Çamur Gölü” olarak adlandırılan alan yüksek metal ve madde yoğunluğundan siyah ve gri görünüme büründü.”

Yetti gayrı! Vatan elden gidiyor dedik, anlamadılar, hava, su toprak kirlendi, kirleniyor; böylece doğal yaşam tehlikeye giriyor dedik, anlamadılar. Şimdi de ABD başkanından meşruiyet almak için nadir toprak elemanlarımızı satan duruma düşürdüler ülkemizi ve halkımızı.. Hiç böyle zavallı duruma düşmemiştik!

Konuya başka bir açıdan bakarsak, geleceğimizin, dünyanın geleceğinin ve insanlığın geleceğinin ne kadar tehlike içinde olduğunu görüyoruz. Çünkü Dünya yaşayan bir gezegendir ve üzerinde içinde ne varsa maddi olarak bu canlı varlığın organlarıdır ve tüm maddelerin birbirine gereksinimi vardır; birisi yok olursa tüm diğer maddelerin, bilhassa canlı varlıkların yaşamı tehlike altına girer.

Olaya başka bir açıdan bakarsak; bu milyonlarca çeşit varlık maden değerlendirilmesi altında ve ekonomik yolla tüketilerek, paranın padişahlığına esir olunarak yok ediliyor. Peki, çocuklarımıza ne bırakıyoruz? Para mı bırakıyoruz? Para, bu yok olan maddeleri geri getirebilir mi? Çocuklarımız yok olan bu maddeler nedeniyle bu dünyada nasıl yaşayacaklar, bu dünya hakkında ne öğrenecekler ve ne görecekler? Unutmayalım: bizim maden dediğimiz maddeler atalarımızın bilerek veya bilmeyerek bıraktıkları ve bizim de bilerek veya bilmeyerek çocuklarımıza bırakmamız gereken maddelerdir.

Neden bu bilimsel maddeleri yok ediyoruz, ne hakkımız var?