Türkiye Ve Yapay Zekâ

“Cumhuriyet Gazetesi 18.10.2025

Amazon ve Blue Oring’in kurucusu Jeff Bezos, yapay zekâ konusundaki 20 yılın “insanlık için altın bir çağ olacağını,” söyledi.

Bunu yazarken karamsar olmayı anlayamıyorum. Teknoloji, insanlık tarihinin en refah dolu dönemini başlatmak üzere. Gelecekte işe gidip gelmek diye bir kavram kalmayacak. Robotlar çalışırken insanlar daha az çalışacak, daha mutlu ve daha zengin olacak.

Önümüzdeki birkaç on yıl içinde milyonlarca insan uzayda yaşayacak. Orada olmaları gerekmeyecek, sadece istedikleri için orada olacaklar. Robotlara her yerde iş yaptırabiliriz. İnsanlar daha az çalışacaklar.”

13.10.2025 Cumhuriyet Gazetesi- Mutlu Doğuş Doğan- Gelecekten Notlar

“Orta Vade (10-30 yıl)

Yapay zekânın gittikçe zekileşmesi sonucu muhtemelen ASI(artifical-super intellienge) yani keşifler yapabilen bir anlamda Albert Einstein gibi bilimin sınırlarını genişleten yapay zekâ sistemlerine ulaşacağız(bazı tahinlere göre 10 yıl içinde)

Ve bunun insanlık için inanılamaz sonuçları olacak… Çünkü gerçek Einstein’in aksine bu dijital Einstein’lardan milyonlarcasını aynı anda oluşturup birçok çözmeleri için görevlendirme şansımız olacak.

Fırsatlar:

. İnsanlık sürekli akıl almaz icatlarla tanışacak. Tıpkı Newton, Einstein gibi isimlerin zamanında yapabildiği gibi evrenin sırlarını bulma konusunda büyük mesafeler kaydedeceğiz.

. Keşfedilen yeni tedavilerle ve ilaçlarla, bugünlerimizle meşgul eden birçok hastalık tarihe karışacak, insan ömrü uzayacak.

. Herkesle her şeyle ve her dilde kolayca iletişim kurabileceğiz.

. Bir şekilde yapay zekâyla “birleşeceğiz” düşünce hızımız yapay zekâ hızına yaklaşacak.

Riskler:

. Daha önce hiç karşılaşmadığımız türden silahlar ve hastalıklar üretilebilir hale gelecek.

. ASI ‘a sahip olan şirketler ya da ülkeler diledikleri rakiplerini kolayca yok edecek güce sahip olacaklar.”

TÜRKİYE’DE YAPAY ZEKÂ BİLİNCİ VE UYGULAMASI

Türkiye’de üretken yapay zekâ kullandığını beyan eden bireylerin oranı 2025nyılında 1.10.2025’e göre yüzde 19,2 oldu. (Mert Davut) TÜİK Verileri).

“Yapay zekâ kullanan girişimciler, çalışan sayısı büyüklük grubuna göre incelendiğinde, bu yıl 10-49 çalışanı olan girişimlerin yüzde 6,6’sının, 50-249 çalışanı olan girişimcilerin yüzde 9,6’sının, 250 ve üzerinde çalışanı olan girişimcilerin yüzde 24,1’inin herhangi bir yapay zekâ teknolojisi kullandığı görüldü. Bu oranlar 2021’de 10-49 çalışanı olan girişimcilerde yüzde 2,3, 50-249 çalışanı olan girişimcilerde yüzde 3,6 ve 250 ve üzeri çalışanı olan girişimcilerde yüzde 9,6 olarak tespit edildi.

Yapay zekâ teknolojilerinden herhangi birini kullandığını belirten girişimcilerden ekonomik faaliyet grubuna göre incelendiğinde en fazla yapay zekâ yüzde 47,1 ile bilgi ve iletişim faaliyeti girişimleri tarafından kullanıldığı belirlendi. İkinci sırada ise yüzde 21 ile finans, sigorta ve 3.üncü sırada yüzde 15,2 ile bilgisayarın ve iletişim ve gereçlerinin onarımı faaliyetini yürüten girişimler izledi.

Girişimler yapay zekâyı en çok pazarlama ve satış için kullandı (% 46,5). Bunu sırayla araştırma geliştirme, işletme yönetimi, muhasebe kontrolü, finans yönetimi izledi.

Yapay zekâyı en fazla gençler kullandı. Eğitim seviyesi arttıkça yapay zekâ kullanımı da arttı. Ve en çok özel amaçlar için kullanıldı.”

Yapay zekâ ile toplumları, ekonomik gelişmeyi, bilimsel gelişmeyi değerlendirdiğimizde olması gereken düzen kapitalizmin yani sınıflı toplumun olmaması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Eğitimde geri kalmış cahil insanlar yapay zekâyı nasıl anlar, nasıl iletişim kurar? İşyerlerinde asıl beraber çalışır?  Türkiye bu konuda çok aksi yönde gelişmeler yaratılmaya çalışılıyor; zenginler daha zengin, fakirler daha fakir hale getirilmeye çalışılıyor; emekli maaşları açlık sınırının yarısına, asgari ücret olması gerekenin yarısına indiriliyor ve açlık sınırının altında bırakılmaya çalışılıyor. Yani her alanda olumsuz bir hayat dayatılıyor Türkiye Halkına.

Diğer yandan eğitim sorunu da büyük yıkımlar yaratıyor; bilimsel eğitim yerlerde süründürülürken Arapça dinsel eğitim(anlaşılmayan) dayatılıyor ve yapay zekâyı hiç anlayamayacak bir toplum ortaya çıkarılıyor böylece. İyi eğitimli olanlar ise değerli ilişkiler kuramadıklarından Türkiye’yi terk ediyorlar.

Soruyorum: gelecekte nasıl yaşayacak Türkiye Halkı? Zenginlerin ve devletin verdiği sadaka ile mi geçinecek? 

Halkımızı cahilleştirme, fakirleştirme çabaları yetmiyormuş gibi, bir yıldır CHP’li belediye başkanlarını haksız yere tutuklayarak ve Kürt sorununa çözüm üretiyor görünerek oyalanıyor kamu ve toplum. Böylece önümüzü cahilleşmeyi ve fakirleşmeyi göremez hale getiriliyoruz.

Bizler bilimsel bilgi sahibi, toplumsal ve ekonomik eşitlik istiyoruz.