Kömürün Gölgesinde Akciğer Sağlığı: Türkiye’de Pnömokonyoz Sorunu ve Çözümleri Toplantısı
Zonguldak’ın yüz yılı aşkın madencilik mirasının gölgesinde, kömür tozu ve ağır çalışma koşullarıyla iç içe yaşayan binlerce emekçinin akciğer sağlığı yeniden masaya yatırılıyor. Türkiye’de hâlâ en yaygın mesleki akciğer hastalığı olan pnömokonyoz, yerin yüzlerce metre altında çalışan madencilerden yapay taş ve seramik atölyelerine kadar geniş bir kesimi tehdit etmeyi sürdürürken, Türk Toraks Derneği 21–22 Kasım tarihlerinde Zonguldak’ta düzenleyeceği toplantı ile bu sessiz ve ölümcül hastalığa karşı hem bilimsel verileri hem de çözüm odaklı politikaları tartışmaya açacak. Kentin kömür havzası kimliği, toplantıyı yalnızca bir bilimsel buluşma olmaktan çıkarıp bölgenin yıllardır taşıdığı ağır sağlık yüküne yönelik güçlü bir çağrıya dönüştürüyor.
Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada;
Pnömokonyoz, solunabilir inorganik tozların — özellikle kömür tozu, silika ve asbest — uzun süreli solunması sonucu akciğer dokusunda kalıcı hasara yol açan, ilerleyici bir mesleki akciğer hastalığıdır. Zaman içinde akciğer kapasitesini azaltır, solunum yetmezliğine ve erken ölümlere neden olabilir.

Kimler risk altındadır?
- Kömür madencileri,
- Taş ocakları, seramik ve kumlama işçileri (silika maruziyeti),
- Asbestle çalışan inşaat ve gemi söküm işçileri,
- Yapay taş ve kuartz işleyen atölye çalışanlarıdır.
Bu mesleklerde çalışan işçiler, yıllarca tozlu ortamlarda solunum koruması yetersiz koşullarda çalıştıklarında, hastalık genellikle sessizce gelişir ve geç tanı konulduğunda geri dönüşsüz hale gelir. Türkiye’de farklı sektör çalışmalarında pnömokonyoz olguları özellikle erkek işçiler ve maden çalışanlarında yoğunlaşmaktadır.
Neden önemlidir?
Pnömokonyoz, önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen hâlâ ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak varlığını sürdürmektedir. Türkiye’de bildirilen mesleki akciğer hastalıkları içinde pnömokonyoz olguları büyük bir paya sahiptir. 2024 yılı SGK istatistiklerinde 888 meslek hastalığının 114 tanesi pnömokonyozlardan oluşmaktadır. Zonguldak kömür havzasında yapılan çalışmalarda, madenciler arasında pnömokonyoz sıklığının yıllar içinde azalsa da hâlâ dikkate değer düzeyde olduğu ve toz kontrolü, havalandırma, periyodik sağlık izlemleri gibi koruyucu uygulamaların güçlendirilmesi gerektiği bildirilmektedir. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’ne yaklaştığımız bu günlerde, yer altında emek veren tüm çalışanların sağlığını korumanın yalnızca bir zorunluluk değil, toplumsal bir sorumluluk olduğu gerçeği bir kez daha karşımıza çıkmaktadır.
Toplantının hedefleri
- Bölgedeki pnömokonyoz yükünü ve güncel verileri paylaşmak,
- Toz ölçümü, mühendislik kontrolleri ve kişisel koruyucu ekipman uygulamalarını tartışmak,
- İşçi sağlığı izlemi ve erken tanı programlarını güçlendirmek,
- Politika yapıcılarla somut öneriler geliştirmek.
Uyarılar
- Türkiye’de pnömokonyoz hâlâ en sık görülen mesleksel akciğer hastalığıdır ve tanı çoğu zaman geç konulmaktadır.
- Resmî istatistikler, gerçek yükü yansıtmamakta olup, buzdağının yalnızca görünen yüzüdür. Bildirilen meslek hastalığı sayısı bunun çok altında kalmaktadır. Bu durum, ülkemizde pnömokonyozun ciddi şekilde az tanı ve az bildirim sorunuolduğunu göstermektedir.
- Güncel çalışmalar, pnömokonyozun yalnızca kömür madencilerinde değil; yapay taş ve mermer işleme, tünel ve inşaat işleri, dökümhaneler, kumlama, seramik, diş protez laboratuvarlarıgibi sektörlerde de hızla arttığını göstermektedir
Çözüm Önerileri
- Yüksek riskli sektörlerde (kömür, taş ocakları, tünel işleri, döküm, inşaat, yapay taş)
tek merkezden yürütülen ulusal bir pnömokonyoz kayıt ve izlem sistemikurulmalıdır. - Ülkemizde halen kullanılan 2.4 mg/m³ (kömür tozu)ve 3 mg/m³ (respirabl toz) sınırları, güncel bilimsel veriler ışığında güncellenmelidir.
- Mekanize madencilik yatırımlarının teşvik edilmesi ve yarı mekanize–klasik ocakların kademeli olarak dönüştürülmesi planlanmalıdır.
- Yapay taş işleme atölyelerinde görülen yeni nesil, agresif seyirli silikozis için
ülke çapında özel bir erken tanı ve tarama programı oluşturulmalıdır.
21-22 Kasım 2025 tarihlerinde karaelmas diyarımız Zonguldak ilinde Türk Toraks Derneği (TTD) Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu ve TTD Batı Karadeniz Şubesi işbirliği ve TTD Genel Merkezi’nin desteği ile “Türkiye’de Pnömokonyoz Sorunu ve Çözümleri” konulu toplantı gerçekleştirilecektir. Kömür madenlerinin yoğun olduğu, kömürle işlem yapan termik santraller ve seramik fabrikalarının da olduğu bölge bu toplantı için ayrı önem taşımaktadır. Göçükte kalma, grizu patlaması ve daha bir çok iş kazasının ve faciasının yanısıra, solunan inorganik tozlara bağlı olarak bölgede pnömokonyoz önemli bir sorun olarak devam etmektedir.
İşte bu toplantı bu çalışanlarımızda akciğer sağlığı ve işçi sağlığı için içimizden kopan bir çığlık, bir çağrıdır. Pnömokonyozda son durum, alınabilecek önlemler ve tedbirleri tüm kurumlardan temsilcilerle birlikte çalışanlarımızın yararına olacak her öneri ve katkı değerlidir. Toplantı dahilinde kömür madeni gezisi de planlanmış olup yerin yüzlerce metre altına canlarını riske atarak inip, kömür üretimi yapan madencilerimizin çalışma ortamını kısa süre de olsa soluma imkanı bulunacaktır. Toplantı davetimizi Zonguldak’tan makine mühendisi Mustafa Eğriboyun’un şiiri ile tamamlamak anlamlıdır;
Çelik kafeslerle her gün
Mezarımıza gönüllü indik
Derin mi derin
Beş yüz altmış metre altında
Deniz yüzeyinin
Ocaklarda ciğerlerimizi tükettik
Evlerinizi ısıttık, sobalarınızda alevdik
Bir grizu patlamasıyla sarsıldık
Lime lime olduk, parçalandık
Siz şöyle bir kımıldadınız
Öyle derindi ki uykunuz
Yeniden daldınız
Bu hiç değişmedi tarihte
Yanan hep bizdik
Sizler kömür sandınız.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
