Devlet ve Devrim, yazıldıktan iki ay sonra iktidara gelecek olan zihniyetin nasıl bir toplum hedeflediğini açık etmesi bakımından önemli bir belgedir. Lenin, “sosyalizm” dediği toplumu şöyle tasvir eder:

“Komünist toplumun birinci aşamasının düzgün işlemesi, ‘aksaksız çalışması’ için başta gelen gereklilik muhasebe ve denetimdir. Bütün yurttaşlar silahlı işçilerden oluşmuş devletin ücretli çalışanlarına dönüşürler. Bütün yurttaşlar ülke çapındaki tek devlet ‘kartel’inin çalışanları ve işçileri olurlar. Bütün gereken, yurttaşların eşit çalışarak kendi paylarına düşen işi yapmaları ve eşit ücret almalarıdır. …

“Toplumun tamamı, emek ve ücret eşitliğiyle, tek bir büro ve tek bir fabrika hâline gelecektir.” (V. İ. Lenin, “Devlet ve Devrim”, 1917, TE, İng., c. 25, s. 478-479.)

1. Lenin’in birinci aşama kurgusu herkesi devlet kapısında çalıştırdığına göre, üretim araçlarını tasarruf eden, toplum değil, fakat devlettir.

Lenin’in sosyalizm diye takdim ettiği toplumda devlet, üretimin maddi koşullarının sahibi olarak işçilerin karşısındadır. İşçiler ise sadece işgücü sahibi olarak mecburen devletin eline bakmaktadır. Doğrudan üreticiler ile üretimin maddi koşullarının ayrılığı bu şekilde devam ettiğine göre ücretli emek – sermaye ilişkisi ortadan kaldırılmış, yani komünist toplumun birinci aşamasına geçilmiş olmaz.

2. “… silahlı işçilerden oluşmuş devletin …”

Dikkat edelim, Lenin, kapitalist toplum ile komünist toplumun birinci aşaması arasındaki dünya-tarihsel devrimci dönüşüm döneminden, yani proletaryanın devrimci diktatörlüğü döneminden bahsetmiyor. Alıntının fikri zemini, proletaryanın devrimci diktatörlüğünün işlevini bitirmesiyle başlayacak olan komünist toplumun birinci aşamasıdır.

Eğer alıntı ciddiye alınırsa zihinleri dumura uğratacak olan paradoks şudur: Doğrudan üreticiler, uzun bir devrimci dönüşüm dönemi sonunda dünya çapında birleşerek kendi faaliyetlerini kendi komünal iradelerine tâbi kılmışlar, böylece her türlü tahakkümü ortadan kaldırarak komünist toplumun birinci aşamasına geçmişler, fakat, o da ne, ortalıkta kendilerine “biz devletiz” diyen silahlı işçiler dolaşmaktadır!

Bütün aşamalarıyla komünist toplum sınıfsız, devletsiz, tahakkümsüz toplumdur. Komünist toplum başladıktan sonra “silahlı işçilerden oluşmuş devletin” işi ne!

3. “… tek devlet ‘kartel’inin çalışanları ve işçileri …”

İşçi, ücretli emek toplumsal ilişkisinin yaratımıdır. Ücretli emek toplumsal ilişkisi, dolayısıyla işçi, işgücünün meta hâline geldiği ve ücret karşılığı satıldığı koşullarda vardır.

Komünist toplumun birinci aşaması, ücretli emek toplumsal ilişkisi, dolayısıyla işçi sınıfı ortadan kalktıktan sonra başlar. Sosyalist/komünist toplumda doğrudan üreticiler, artık işçi olarak değil, fakat komünal üreticiler olarak vardırlar.

Marks’ın komünal insanlık senfonisini seslendirirken, anlatım hızına yetişmek için, bir iki yerde “komünal üretici” yerine “işçi” notasına bastığı vakidir ve bu durum esere halel getirmez. Ancak aynı şeyi Devlet ve Devrim için söyleyemeyiz. Çünkü Lenin, seslere sadece bir iki yerde değil, hemen hemen her yerde yanlış basıyor. Lenin, komünal insanlık senfonisi yerine gulgule dinletiyor.

4. “… emek ve ücret eşitliği …”

Marks, herkesin eşit ücret aldığı toplumsal yapıyı şöyle tanımlar:

“Topluluk sadece bir emek topluluğu ve ücret eşitliği topluluğudur. Ücretler topluluk sermayesi, yani genel kapitalist kimliğiyle topluluk tarafından ödenmektedir. İlişkinin her iki yanı da hayali bir genelliğe yükseltilmiştir. Emek herkesin içinde bulunduğu kategoridir. Sermaye ise topluluğun kabul edilmiş genelliği ve iktidarıdır.” (K. Marks, 1844 Ekonomi ve Felsefe Elyazmaları, İng., s. 95.)

Herkesin eşit çalışarak eşit ücret alması demek, ücretli emek – sermaye ilişkisinin eşitlik illüzyonu altında bütün topluma yayılması ve devletin toplum karşısında soyut kapitalist olarak konumlanması demektir.

5. “Toplumun tamamı … tek bir büro ve tek bir fabrika hâline gelecektir.”

Toplumun tamamını tek bir fabrika hâline getirmek, herkesi tek bir şefin iradesi altında hiyerarşiye dizmek demektir. Sosyalizm bu mudur! Herkese sırtı barkodlu üniforma mı giydirilecek! Marks’ta böyle bir anlatım var mı!

Marks’ın sosyalist toplum teorisi, devletli, devlet mülkiyetli, gosplânlı “reel sosyalizm” aldatmasını asla aklamaz. Onun için politbüro tedrisatı, devletli ucubeyi meşrulaştıran Devlet ve Devrim’i âmentü katına çıkarmıştır. (https://www.facebook.com/MarksistTartismaPlatformu)


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.