Zonguldak Belediyesi’nden gelen “2026’da su ve atık su tarifelerine zam yok” açıklaması, yüzeyi parlayan ama içi paslı bir madalyon gibi duruyor. Enflasyona karşı bütçe koruma vaadi ilk bakışta olumlu. Ancak bu kararı, içilemeyen su krizi ve halkın denetimsiz bıraktığı İl Genel Meclisi (İGM) bütçesi gerçeğiyle yan yana koyduğumuzda, zam meselesi bir illüzyona dönüşüyor.

Belediye yönetimi, vatandaşı ekonomik olarak desteklediğini iddia ederken, musluktan akmayan güvenin maliyetini görmezden geliyor. Zira Zonguldak halkı, şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmaktan hızla uzaklaşıyor. Bu durum, vatandaşa iki ayrı su faturası ödetmek demektir: Biri Belediye’ye, diğeri özel sektöre. Zam yapmamak, vatandaşı kullanmadığı bir hizmetin tarifesini dondurarak teselli etmektir. Gerçek sosyal belediyecilik, pahalıya satılan güvensizliği dondurmak değil; ücretsiz güveni musluktan akıtmaktır.

Zamsız Tarife, Bütçesiz Sorgu

İşte eleştirinin düğüm noktası burada. Bizim derdimiz, suyun kaç lira olduğu değil, suyun ne kadar sağlıklı olduğu.

2026’da zam yapmama kararı alırken, Belediye Meclisi, acaba şebekedeki asbestli hatların yenilenmesi için, bağımsız analizlerin düzenli yayımlanması için ve suyun kalitesini artıracak altyapı yatırımları için ne kadar bütçe ayırdı?

Bu soruyu sorarken, kentin büyük resmini de görmek zorundayız. Zira geçtiğimiz hafta, 26 Kasım tarihli köşemde de belirttiğim gibi:

“Bu şehirde, İl Genel Meclisi’nin (İGM) kabul ettiği 2 milyar 250 milyon TL’lik bütçe, devrimci, demokrat, sosyalist dostlarımız da dahil olmak üzere kent aydınlarının hiçbirinin gündemine girmez. Bu bütçe, ilçelerin ve köylerin yolunu, suyunu, altyapısını belirleyecek. Yerel bütçeler, iktidarın vatandaşla en doğrudan temas ettiği alanlardır. Ama biz hâlâ merkezin gölgesinde, yerelin gerçek gücünü konuşmaktan uzak duruyoruz.”

Belediye suya zam yapmayabilir; ama kentin idari bütçesinin önemli bir ayağı olan İGM bütçesi sorgusuz kabul ediliyorsa, en büyük kamu zararı zaten oradadır.

Çaydamar Yolu: Denetimsizliğin Somut Örneği

Bütçedeki bu sorgusuzluk, denetimsizliğin sonuçlarını da apaçık gösteriyor.

“Meclis’te hararetle tartışılan Çaydamar Yolu meselesi, bu denetimsizliğin somut örneğidir. Üç yıl önce AKP’li eski Belediye Başkanı döneminde yapılan bir yol, bugün neden çöktü ve yeniden yapılmak zorunda kalınıyor? Bu, sadece bir yol meselesi değil; kamu zararının, denetim eksikliğinin ve siyasi örtbas etme alışkanlığının resmidir.”

Zam yapmama kararı da, Çaydamar Yolu tartışması da gösteriyor ki, kent siyasetinde herkes kendi polemik zemininde konuşuyor. Ne Belediye içilebilir su sözü veriyor, ne de İl Genel Meclisi çöken yolların ve israf edilen bütçenin hesabını soruyor.

Zonguldak’ın ihtiyacı yeni bir asfalt dökmek ya da su tarifesini dondurmak değil; şeffaf, hesap verebilir, eleştiriden kaçmayan bir kamu yönetimi ve belki de en önemlisi: Bu bütçenin, bu yolun, bu kentin gerçek sahiplerinin —yani kent aydınlarının, sorumlu vatandaşların ve meslek örgütlerinin— sürece dahil olmasıdır.

Aksi takdirde, biz kendi bütçemize hâkim olmadığımız sürece, zamlanmayan suyun faturasını ikiye katlayarak öderiz ve hiçbir yol bizi doğru yere götürmez.

İl Müftüsünden Alevi Kültür Derneği’ne ziyaret

Zonguldak İl Müftülüğüne geçtiğimiz aylarda atanan Sayın Halil İbrahim Demir, Alevi Kültür Derneğini ziyaret etti.

Aslında bir anlamda iadeiziyaretti. Şahsım olarak geçtiğimiz ay Sayın Müftüyü, Dernek Başkanı (Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak Şube Başkanlığı) olarak ziyaret etmiştim. Ziyaret oldukça yararlı geçti. Ben Sayın Müftüye, kentte ve genel olarak ülkede Alevi-Bektaşilerin genel sorunlarını, taleplerini, beklentilerini dilim döndüğünce kendi penceremizden aktardım ve Zonguldak merkez ilçede ve bölgedeki Alevi yurttaşların özellikle inanç ibadet merkezi olan Cemevi konusundaki yıllardır süren taleplerini dile getirdim. Bu talebi sadece o görüşmede değil, her platformda dile getiriyoruz. Örneğin, geçtiğimiz hafta Zonguldak’a gelen CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in mitinginde de pankart açarak bu talebi orada da ifade ettik.

Yine Derneğimizin bu yeni yönetim döneminde Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Tahsin Erdem’e, CHP İl Başkanı Sayın Devrim Dural’a da taleplerimizi açık ve samimi bir şekilde ilettik.

Kısaca konuyla ilgili tüm kişi ve kurumlara bu talebimizi iletmeye, ta ki bu konuda somut adım atılıncaya kadar devam edeceğiz. O nedenle Sayın Halil İbrahim Demir’in derneğimizi ziyareti de bu anlamıyla önemli bir ziyaret olarak değerlendiriyorum. Ziyaretinden dolayı tüm topluluğumuz adına teşekkür ediyorum. Sağlıcakla!”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.