Çaycuma’da kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına karşı sessiz isyan

Zonguldak Demokrasi Platformu, Çaycuma’da son aylarda art arda yaşanan kadın cinayetleri, çocuk istismarı ve çocuk yaşta doğumlara karşı sessiz yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Öğretmenevi önünden Atatürk Anıtı’na kadar süren yürüyüşe Çaycuma’nın yanı sıra Zonguldak merkez, Devrek ve Gökçebey’den kadın platformları, sendikalar, dernekler, meslek örgütleri, siyasi partiler ve belediye başkanları katıldı.

Yürüyüşün ardından Atatürk Anıtı önünde Zonguldak Demokrasi Platformu adına Serpil Açıl Özer basın açıklamasını okudu.

“Bu yaşananlar münferit değil, sistemin çöküşüdür”

Basın açıklamasında konuşan Serpil Açıl Özer, son dönemde Çaycuma’da ve ülke genelinde yaşanan kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarının münferit olaylar olmadığını vurguladı. Özer, şu değerlendirmede bulundu:

“Ülkemizde ve Çaycuma’da çocuklarımızın ve kadınlarımızın yaşam hakkını hedef alan şiddet, cinayet ve istismar vakaları karşısında derin bir öfke ve acı içerisindeyiz. Yaşanan bu olaylar, münferit değil, toplumsal düzenin çöktüğünün ve kadını ile çocuğunu koruyamayan bir sistemin var olduğunun en somut göstergesidir.”

Cezasızlık vurgusu: “Şiddet bu şekilde teşvik ediliyor”

Özer, kadın cinayetleri ve istismar suçlarında uygulanan cezasızlık politikalarına da dikkat çekerek adalet sisteminin caydırıcılığını yitirdiğini ifade etti:

“Faillerin hak ettikleri en ağır cezaları almaması, şiddeti adeta teşvik etmekte, şiddet döngüsünü kırmayı imkânsız hale getirmektedir. Adalet mekanizması, kadın ve çocuk hakları için derhal etkinleştirilmelidir.”

Kadın cinayetleri davalarında sıkça uygulanan ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimlerinin, cinayetlerin arkasındaki ataerkil zihniyeti görünmez kıldığına dikkat çekildi.

Ataerkil dil ve siyasi sorumluluk

Açıklamada, üst düzey yöneticiler tarafından dile getirilen ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan söylemlerin de şiddeti beslediği vurgulandı:

“Kadının kamusal ve bireysel alandaki özerkliğini değersizleştiren bu siyasi dil, erkeğin kadının hayatı üzerindeki mülkiyet ve kontrol duygusunu pekiştirmektedir. Bu şiddet, temelde ataerkil yapının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ürünüdür.”

“Çocuklar eğitimden koparılıyor, istismara açık hale getiriliyor”

Platform, çocukların özellikle kız çocuklarının örgün eğitimden uzaklaştırılmasının istismar riskini büyüttüğünü belirtti:

“Çocukların örgün eğitimden uzaklaştırılması, özellikle kız çocuklarını savunmasız ve güvencesiz bırakmakta, istismara zemin hazırlamaktadır. Açık lise gibi uygulamalar, eğitim hakkını kısıtlayan bir araca dönüştürülmemelidir.”

Hasret Akkuzu’nun ailesine taziye ziyareti

Basın açıklamasının ardından Zonguldak ve Çaycuma’daki sendika, dernek, meslek örgütleri ve siyasi partilerden kadın temsilciler, katledilerek su kuyusuna atılan 16 yaşındaki Hasret Akkuzu’nun Çaycuma Kızılbel köyündeki ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

“Sessiz kalmayacağız”

Açıklama şu sözlerle tamamlandı:

“Çaycuma’da yitirdiğimiz tüm canların sorumluluğu hepimizindir. Suça, şiddete ve sessizliğe ortak olmayacağız. Kadınlar ve çocuklar için güvenli bir yaşam inşa edilene dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Ne olmuştu?

Geçtiğimiz ekim ayında Çaycuma’da 43 yaşındaki Gönül Karakök, eşinin babası tarafından katledilmişti. Aynı dönemde kaybolan 16 yaşındaki Hasret Akkuzu bir su kuyusunda ölü bulunmuş, ayrıca iki 16 yaşındaki kız çocuğu hastaneye başvurarak doğum yapmıştı.

Zonguldak Demokrasi Platformu basın açıklaması yapmış ve Eğitim olayların bireysel değil, eğitimden sosyal politikalara kadar her alanda derinleşen bir toplumsal çöküşün sonucu olduğunu vurgulamıştı. (Susma/Çaycuma)