KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu, üniversite gençliğinin derinleşen ekonomik kriz nedeniyle ciddi bir ruhsal ve sosyal yıkımla karşı karşıya olduğunu belirterek yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, artan hayat pahalılığı ve geleceksizlik kaygısının üniversite kampüslerini “sessiz bir psikolojik krizin merkezine” dönüştürdüğü vurgulandı.

Eğitim Sen, üniversite gençliğinin yalnızca akademik sorunlarla değil, yaşamını sürdürebilme mücadelesiyle karşı karşıya bırakıldığını ifade ederek, bu sürecin antidepresan kullanımında artış, sanal kumar bağımlılığı ve yükselen intihar eğilimleriyle somutlaştığını kaydetti.

Açıklamada, ekonomik belirsizliklerin gençlerin geleceğe dair beklentilerini neredeyse sıfırladığına dikkat çekildi. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan öğrencilerin, yüksek enflasyonun tetiklediği kaygı ve depresyon döngüsüne hapsolduğu belirtilirken, üniversite gençliği arasında antidepresan ve anksiyolitik ilaç kullanımının endişe verici boyutlara ulaştığı ifade edildi. Eğitim Sen, maddi yetersizlikler, barınma sorunları ve ailelerine yük olma duygusu altında ezilen gençler için ilaç kullanımının “normalleştiğini”, bunun ise ruh sağlığı krizinin derinliğini gösterdiğini vurguladı.

Ekonomik sorunlardan kaçışın ya da kolay yoldan gelir elde etme umudunun gençleri sanal kumar ve yasadışı bahis ağlarına sürüklediği belirtilen açıklamada, özellikle erkek öğrenciler arasında bu eğilimin arttığına dikkat çekildi. Bu sürecin bir kazanç yolu değil, çaresizliğin yansıması olduğu ifade edilerek, kumar sarmalına giren öğrencilerin hızla borç batağına sürüklendiği, eğitimden koptuğu ve ağır psikolojik yıkım yaşadığı kaydedildi. Devletin, gençleri bu yıkıcı mecralardan koruma sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.

Eğitim Sen açıklamasında, ekonomik ve sosyal baskıların ulaştığı en tehlikeli noktanın gençler arasındaki intihar eğilimlerindeki artış olduğuna dikkat çekti. Borç yükü, yalnızlık ve umutsuzluğun bazı gençleri geri dönüşü olmayan yollara ittiği belirtilerek, her intiharın aslında gençliğin toplumsal bir yardım çağrısı olduğu ifade edildi. Bu alanda şeffaflıktan kaçınılmasının sorunu görünmez kıldığına vurgu yapıldı.

Sendika, yaşanan krize ilişkin acil taleplerini de sıraladı. Buna göre; öğrenci kredi ve burslarının güncel hayat pahalılığına göre yeniden düzenlenmesi, üniversitelerdeki Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezlerinin personel ve bütçe açısından güçlendirilmesi, her öğrenciye ücretsiz ve erişilebilir psikolojik destek sağlanması istendi. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’na, üniversite gençliği arasındaki antidepresan kullanımı ve intihar eğilimlerine ilişkin verileri şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşma çağrısı yapıldı.

Eğitim Sen Zonguldak Şubesi, gençliğin geleceksizliğe terk edilmesinin ülkenin en büyük kaybı olacağını belirterek, “Bu gençlik yarının Türkiye’sidir; ruh sağlığını ve geleceğini korumak ertelenemez bir toplumsal sorumluluktur” ifadelerine yer verdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.