9 Aralık 2025 Cumhuriyet Gazetesi
Emekçiler işsiz kaldı
İŞKUR, Ocak –Ekim 2025 döneminde işsizlik ödeneği için başvuran emekçi sayısını açıkladı: 10 ayda 1.5 milyon.
Cinsiyete göre bakıldığında ilk 10 ayda işten atılanların 912 bini erkek, 578 bini kadın. Ayrıca işsiz kalanların yüzde 52.8’i 20-34 yaştaki gençlerden oluşuyor. 2024 yılında aynı dönemde işsiz kalanlar yüzde 11.3 daha azdı. İşsiz kalanların 718 bin 800’ü işsizlik ödeneği alabildi. İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı ise 2 milyon 279 bini aştı.
Halen 22BİN 105 lira olan asgari ücretin yeni yıl zammıyla ilgili toplantı yapılacak. Beklenti yüzde 20-30…
13.12.2025 Cumhuriyet Gazetesi
Açlık sınırına mahkûm edilen emeklilere ve asgari ücretlilere zam yapmak için ne yapmalı? Bundan devlet mi sorumlu işveren mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu’nun (TİSK) 29.Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada asgari ücret kapsamında işverenlere seslenerek “Kefenin cebi yok. Elinizi taşın altına koyun” dedi. İşvereni devlet olan emekliler de can çekişiyor. (Bugün asgari ücret 22 bin 105, emekli maaşı 16 bin 800 ve ev kirası 30 bin lira.)
(Buna karşılık) Açlık sınırına mahkûm edilen emeklilere ve asgari ücretlilere zam yapmak için ne yapmalı? Bundan devlet mi sorumlu işveren mi? Yaşlılarımız 70-80 yaşlarında çalışırken ölüyor, diyen DİSK Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, “Çalışanlar ve emekliler için ülke yaşanmaz hale geldi, devletin de cebi yok mu? diye konuştu.
2026 bütçesine tepki
Sefalete ve ölüme terk edildik.
Sol Parti Fındıklı İlçe örgütü ve Tüm emekliler Sendikası TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden 2026 bütçesine tepki göstermek için eylem yaptı. Açıklamayı okuyan Sol Parti Rize İl Yönetim Kurulu üyesi Murat Alışan, “Hayat pahalılığı ve kiralar emekçinin ve emeklinin belini büküyor. Hak, hukuk ve adalet zenginden yana işliyor.” Devlet kurumları dünya tekellerine bırakıldı. İthal et, süt, ve diğer gıda ürünleri üreticiyi zorluyor. Enflasyon % 50 ama işçiye zam yüze 20, emekliye yüzde 12,5 zam!”
Ben asgari ücretin yoksulluk sınırının 4’te birine düşürülmesinin, emeklinin maaşının yoksulluk sınırının 6’da birine düşürülmesinin nedenlerini anlayabilmiş değilim, sermaye kesiminin 2 trilyondan fazla vergisinin silinme nedenini anlayabilmiş değilim, aynı dönemde bütçe açığı tutarı ile silinen vergilerin eşit olmasının nedenini anlamış değilim. Vergiler silinmesin emeklilerin maaşlarına yüzde 100 zam gelsin.
Asgari ücret de yüzde 100 artırılsın.
Ticaretin tekelleşmesi(çok şubeli şirketler) durdurulsun. Gelir dağılımına adalet gelsin. İflaslar en az seviyeye düşürülsün.
Böylece ekonomik, sosyal ve hukuki hayat topluma huzur, mutluluk verecek seviyeye getirilsin.
Sahi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile AKP’nin amacı nedir? Hedefleri nedir? Halkın büyük bir kısmına açlık sınırında-yoksul yaşatılmasının amacı nedir? Eğitimin bilimsellikten uzaklaştırılarak dinselleştirilmesinin amacı nedir? Bilimin olmadığı yerde ahlakın da olmadığı, dinin de olmadığı bilinmiyor mu? Bilimin olmadığı yerde üretimin, gelişmenin, adaletin olmayacağı bilinmiyor mu? Osmanlı imparatorluğunun bu yapı içinde olduğu için çok kısa zamanda (100 yılda) kapitalist batı devletleri tarafından yok edildiği bilinmiyor mu? Türklerin-Kürtlerin çiftçi oldukları, vergi verdikleri, askerlik yaptığı azınlıkların sadece tüccarlık, esnaflık yaptıkları ve vergi verdikleri bilinmiyor mu? Azınlıkların isyana teşvik edilerek, batı devletleriyle işbirliği yaparak Osmanlı Devletini yok ettikleri bilinmiyor mu?
23 Kasım 2025 Cumhuriyet Pazar eki
Kuruyan toprak, eksilen yaşam-Ayça Ceylan
“Tema Vakfı,17-30 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında bu yıl “Toprak yoksa su, su yoksa gıda da yok; su, gıda ve iklim arasındaki ayrılmaz bağı görünür kılıyor,” dedi.
Toprak yalnızca üzerinde yaşadığımız zemin değil, aynı zamanda bir bellek taşıyıcısıdır. Binlerce yıldır insanın doğayla kurduğu ilişkinin sessiz tanığı olan bu canlı varlık, gözlerimizin önünde hızla yok oluyor. Dünyada her saniye 1260 ton, yani yaklaşık 42 kamyon verimli toprak erozyonla kaybediliyor.
Bir santimetre toprağın oluşması 500 yıl sürerken katman yalnızca 16 yılda kaybolabiliyor.
Yalnızca tarım için değil suyun döngüsü, iklimin dengesi için de toprak hayati önem taşıyor. Erozyon, toprağın en verimli ve organik maddece zengin üst katmanını yok ederek tarımsal verimliliği düşürüyor, su tutma kapasitesini azaltıyor ve kuraklığı derinleştiriyor.
Bugün dünya topraklarının yüzde 33’ü bozulmuş durumda. Bu hızla devam ederse 2050 yılında bu oran yüzde 90’a ulaşacak.
Toprak yorgun düştükçe daha fazla kimyasal gübre-ilaç ve yoğun sulama gereksinimi doğuyor. Buda derelerin, nehirlerin ve göllerin çekilmesine, karbonun atmosfere salınarak iklim krizinin derinleşmesine neden oluyor.
Son 30 yılda dünyadaki kurak alanlar, Türkiye’nin 5,5 katı büyüdü. Türkiye’de ise toprakların yüzde 5,5’i yaklaşık Konya büyüklüğünde bir alan artık daha kurak bir iklime sürüklenmiş durumda.
Avrupa Parlamentosu, yakın bir tarihte toprak için kapsamlı bir koruma ve izleme çerçevesi oluşturan bir düzenleme olan “Toprak izleme Dayanıklılık Direktifini” onayladı.”
Toprak nedir? Bizim-canlıların anasıdır. Toprak yoksa canlı da yok! Bu bakımdan bilimsel ve kültürel bilgiye sahip insanlık toprağı anası ve babası kadar özenle korumalıdır. Toprak bir zenginlik kaynağı değil yaşam kaynağıdır, denmelidir.
Bu bakımda bir toprak işleme kanunu çıkarılmalıdır.
Toprak kaybını önleyici önlemler
- Ekilen ürünlere göre su, ilaç, gübre standartları,
- Yamaçlara tahıl, sebze, pamuk, keten gibi ürünler ekilmemeli; sadece meyve ağaçlarıyla ağaçlandırılmalıdır,
- GDO’lu ürünler kesinlikle ekilmemeli, ekilmesine izin verilmemelidir,
- Tüm Türkiye’de ekim alanları türlere göre belirlenmelidir,
- Her köye bir üretim kooperatifi kurulmalıdır,
- Tüm ilçelerde tarım kooperatifi birlikleri kurulmalıdır,
- Her yıl tüm köylerde tarım üretimi ve sorunları konusunda danışma toplantıları yapılmalı ve eğitim verilmelidir.
Tüm toplum kuruluşları görev başına…!

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
