Madenci Anıtı’nda Ortak Ses: Özgürlük Talebi

Devrimci Gençlik Dernekleri’nin düzenlediği basın açıklamasına Emek gençliği, CHP gençlik kolları da destek verdi. Açıklamada, gençliğe yönelik gözaltı ve tutuklamaların sistematik bir baskı politikasının parçası olduğu ifade edildi. Madenci Anıtı’nda Polisin yoğun güvenlik tedbiri aldığı görüldü

Pankartlar Konuştu: “Hepimiz Oradaydık”

Eylem alanında açılan pankart ve taşınan dövizlerde şu ifadeler yer aldı:

• “Özgürlük yürüyüşümüz sürüyor, hepimiz oradaydık”
• “Halil’e, Kaan’a, Mert’e, Berdan’a özgürlük”
• “Bu pisliği devrim temizler”
• “Kimseyi geride bırakmak yok”

Atılan sloganlarla tutuklamalara ve gençliğe yönelik baskılara tepki gösterildi.

“Tutuklamalar Hukuki Değil, Siyasi”

Gençler adına yapılan açıklamada, 15 Aralık sabahı İzmir’de düzenlenen operasyonlara dikkat çekildi. 19 Mart eylemlerine katıldıkları ve attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek Mert, Halil, Kaan ve Berdan’ın “cumhurbaşkanına hakaret” ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamalarıyla tutuklandığı hatırlatıldı.

Açıklamada, demokratik haklarını kullanan gençlerin cezalandırıldığı, yargının siyasi bir araç haline getirildiği vurgulandı.

19 Mart Vurgusu: “Gençlik Karanlığa Karşı Ayağa Kalktı”

19 Mart eylemlerinin gençlik mücadelesi açısından bir kırılma anı olduğuna işaret edilen açıklamada; üniversitelerin rant alanına dönüştürülmesine, kayyum uygulamalarına ve kampüslerde artan baskılara karşı gençliğin o gün meydanlara çıktığı ifade edildi. Gençliğin bu süreçte geri adım atmayacağını ilan ettiği belirtildi.

“Bu Bir Tesadüf Değil, Toplu Bir Saldırı”

Tutuklamaların münferit olmadığı vurgulanan açıklamada, iktidarın sokakta büyüyen gençlik hareketinden duyduğu rahatsızlığa dikkat çekildi. İzmir’de yaşananların, gençliğin özgürlük ve eşitlik taleplerine yönelik topyekûn bir baskı politikasının parçası olduğu ifade edildi.

MESEM Eleştirisi: “Bu Bir Eğitim Modeli Değil, Çocuk İşçiliği”

Tutuklanan gençlerin, MESEM uygulamalarına karşı da mücadele yürüttüğü hatırlatıldı. MESEM’lerin çocuk işçiliğini kurumsallaştırdığı, çocukların ucuz iş gücü olarak patronlara teslim edildiği ve yoksulluğa mahkûm edildiği ifade edildi. Gençliğin mücadelesinin işçi sınıfının mücadelesinden ayrı düşünülemeyeceği vurgulandı.

Yargı Baskısı Hatırlatması: “Sopa Olarak Kullanılıyor”

Gezi Direnişi’nden bugüne süren yargı uygulamalarına değinilen açıklamada, yargının bir sindirme ve gözdağı aracına dönüştürüldüğü belirtildi. Gençliğin hedef alınmasının nedeninin, düzen karşısında en kararlı duruşu sergileyen kesim olması olduğu ifade edildi.

Yasak Kararları ve Hukuksuzluk

İstanbul’da 19-23 Mart tarihleri arasında ilan edilen fiili eylem ve basın açıklaması yasağının mahkeme kararıyla hukuka aykırı bulunduğu hatırlatıldı. Buna rağmen gözaltı ve tutuklamaların sürmesinin, hukukun tamamen yok sayıldığını gösterdiği vurgulandı.

“Baskı Bizi Durduramadı”

Açıklamanın sonunda gençler, gözaltı süreçlerinde işkenceye, çıplak aramaya ve kötü muameleye maruz kaldıklarını dile getirdi. Tüm baskılara rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirten gençler, “Direniş sokakta ve mücadelede büyür” mesajı verdi.