Venezuela, ABD’nin ülkeye giriş ve çıkış yapan tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerine yönelik topyekün abluka tehdidini kınayarak, bu hareketin uluslararası hukukun ihlali olduğunu ve konuyu Birleşmiş Milletler’e taşıyacağını belirtti.
16 Aralık’ta yapılan açıklamada, Venezuela hükümeti, ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya karşı “ciddi ve pervasız bir tehdit”te bulunduğunu ve bunun uluslararası hukuku, serbest ticareti ve seyrüsefer özgürlüğünü ihlal ettiğini söyledi.
Açıklamada, Trump’ın Venezuela’nın petrol, toprak ve mineral kaynaklarını ABD mülkiyeti olarak ilan ettiği ve bunların derhal teslim edilmesini talep ettiği, ayrıca “ülkeyi doğal zenginliğinden mahrum bırakmayı” amaçlayan bir deniz ablukası uygulamaya çalıştığı belirtildi.
Venezuela, doğal kaynakları üzerindeki egemenliğini ve Karayip Denizi ile uluslararası sularda serbest seyrüsefer ve ticaret hakkını yeniden teyit ederek, BM Şartı ve uluslararası hukuka sıkı sıkıya uygun hareket edeceğini ekledi.
ABD tehdidine karşılık, Venezuela’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi derhal resmi bir şikayette bulunacağı da açıklamada yer aldı.
Uluslararası toplumu ABD tehdidini reddetmeye çağıran açıklamada, Venezuela’nın asla sömürge statüsüne geri dönmeyeceği ve bağımsızlığını ve egemenliğini savunmaya devam edeceği belirtildi.
Trump, 16 Aralık’ta, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya karşı aylardır süren baskı kampanyasını tırmandırarak, Venezuela’ya giden ve gelen tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerine tam bir abluka emri verdiğini söylemişti.
ABD, yaklaşık dört aydır Karayipler’de, büyük bir kısmı Venezuela kıyılarında olmak üzere, “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” iddiasıyla önemli bir askeri yığılma yapmayı sürdürüyor; Venezuela ise bu iddiayı Karakas’ta rejim değişikliği sağlamaya yönelik üstü kapalı bir girişim olarak kınamakta.
Sürekli tekne saldırıları arasında Trump, son haftalarda ABD ordusunun Karayipler’deki uyuşturucu kaçakçılarını hedef alan kara saldırılarına “çok yakında” başlayacağını da defalarca tekrarladı.
ABD Kongresi’ndeki her iki partinin temsilcileri de dahil olmak üzere Trump yönetiminin uygulamalarını eleştirenler, Karayipler’deki ABD askeri müdahalelerinin yasallığını sorguluyor ve uyuşturucuyla mücadele etmenin Trump yönetiminin asli amacı olup olmadığını merak ettiklerini belirtiyorlar.
17 Aralık’ta yayınlanan yeni bir kamuoyu araştırmasına göre, ABD seçmenlerinin yüzde 63’ü Venezuela içindeki ABD askeri müdahalesine karşı olduklarını söylüyorlar. Quinnipiac Üniversitesi’nin yaptığı ankete göre, ankete katılanların sadece yüzde 25’i bu tür askeri operasyonları desteklediğini belirtti.
Bu arada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 17 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Karayipler’deki durumun derhal yatıştırılması gerektiğini söyledi ve taraflara itidal çağrısında bulundu…
Öte yandan, Trump yönetimi, bölgedeki ülkelerin yanısıra başka ülkelerin yurttaşlarına yönelik seyahat yasaklarını ve giriş kısıtlamalarını genişlettiğini duyurdu. Beyaz Saray, “tarama ve incelemenin yetersiz olduğu ve ABD için çok yüksek risk oluşturduğu belirlenen” 12 ülkenin (Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen) yurttaşlarının ABD’ye girişini Haziran ayından itibaren tamamen kısıtlamış ve sınırlandırmıştı. En son olarak da, ayrıca yedi ülkenin vatandaşlarının ABD’ye girişi kısmen kısıtlanmış ve sınırlandırılmıştı: Bunlar, Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela. 16 Aralık’ta imzalanan yeni karara göre ise, bunlara ek olarak Burkina Faso, Mali, Nijer, Güney Sudan ve Suriye’ye tam kısıtlama ve giriş sınırlaması getiriliyor Ayrıca Filistin Yönetimi tarafından verilen seyahat belgelerine sahip kişilere de tam kısıtlama ve giriş sınırlaması getiriyor. Kaynak: China Daily Global Weekly 19 Aralık 2025 XINHUA
(Çeviren: Selman Işık Hilan)

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
