Fevkani köprüsü ile beş koldan şehri birbirine bağlayan otoyollar, köprünün yıkılmasıyla zorunlu olarak karaya indirilince yayaların da çilesi başlamış oldu.
O kadar ki Mithatpaşa Çarşısı’ndan Soğuksu’ya, Acılığa veya tersine yaya olarak geçmek neredeyse ölümü göze almak gibi!
Nitekim kent üç değerli insanını kaybetti bu yollarda.
Yayaların çilesine son vermek için yapılan üst geçitler de çare değil!
Altlarından yüksek araçların geçeceği hesaba katılarak oldukça yüksek yapılan bu geçitlere yaşlıların, sakatların, çocuk arabalarının tırmanması mümkün olmadığı gibi, normal insanların bile, hele bir de ellerinde yük varsa bu geçitleri tercih edecekleri kuşkuludur!
Peki, çare ne olmalı?
Bence tek çare eski Fevkani köprüsünü ayniyle yeniden inşa etmek!
O zaman eskisi niye yıkıldı sorusu yeniden gündeme geliyor!
Kimse depreme, ağırlığa dayanıklı değildi diye ahkam kesmeye kalkmasın!
Yıkılırken herkes tanık oldu ki köprünün demirlerinde zerrece paslanma, çürüme yoktu!
Çünkü zamanın halis Alman çeliğiyle imal edilmiş bu köprü.
En fazla altındaki dükkanlar tahliye edilip köprü hizmet vermeye devam edebilirdi.
İlla zayıfladığı iddia ediliyorsa güçlendirilebilirdi.
Çünkü ODTÜ’nin raporunda güçlendirilebilir ibaresi de vardı.
Ama bunar tercih edilmedi!
Acaba neden?
Daha önemlisi bu köprü kent belleğinin en gözde simge yapısıydı.
Ne yazık ki Ak parti zihniyeti böyle işliyor! Cumhuriyet dönemine ait ne varsa yıkıp yerlerine israf ve gösteriş abidesi ama işlevsel olmaktan uzak yapılar inşa etmek.
Cumhuriyet döneminde hiçbir şey yapılmadı, herşeyi biz yaptık(yıktık) demek için olmalı.

sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
