Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan BM ve Devletlere Çağrı: Suriye’de Katliamı Durdurun”

Alevi Bektaşi Federasyonu, Suriye’de Alevilere yönelik saldırıların sistematik bir soykırım politikasına dönüştüğünü belirterek kamuoyuna çağrı yaptı. Federasyon tarafından yapılan açıklamada, HTŞ’nin Şam yönetiminde etkinlik kazanmasının ardından Alevi yerleşimlerinin, ibadethanelerinin ve sivillerin doğrudan hedef alındığı, saldırıların münferit değil planlı ve organize olduğu vurgulandı.

Açıklama şöyle;

“Suriye’de Alevilere yönelik saldırılar her geçen gün aynı vahşetle devam etmektedir.

Şam yönetiminin HTŞ çetelerine fiilen teslim edilmesinden bu yana, Suriye Alevilerine karşı yürütülen sistemli ve planlı soykırım saldırıları hız kesmeden sürmektedir.

Dünyanın gözü önünde, kravat taktırılarak “meşrulaştırılan” HTŞ katilleri, mazlum Alevi halkını katletmektedir.

Suriye’de Aleviler yalnızca Alevi kimlikleri nedeniyle öldürülmekte, yerlerinden edilmekte; ibadethaneleri, köyleri ve yaşam alanları doğrudan hedef alınmaktadır.

26 Aralık 2025’te, Humus’ta, Alevilere ait bir ibadethaneye HTŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen saldırıda, şu ana kadar yapılan tespite göre ; 8 sivil katledilmiş, onlarca insan yaralanmıştır.

Bu saldırı, münferit bir olay değil; Mart 2025’ten bu yana devam eden sistematik yok etme politikasının bir parçasıdır.

Alevilere yönelik bu suçların faili olan HTŞ çeteleri ve elebaşı Colani, Türkiye’de ve uluslararası alanda bir “siyasi aktör” ve “meşru muhatap” olarak sunulmakta; açık ya da örtük biçimde desteklenmektedir.

Bu durum, işlenen suçlara ortak olma halidir.

Altı çizilmelidir ki;

Bu saldırılar “kontrol edilemeyen grupların eylemleri” değildir.

Bu saldırılar, doğrudan Colani’nin emirleriyle, HTŞ çeteleri eliyle ve tarihsel Emevi zihniyetiyle yürütülen bilinçli bir yok etme siyasetinin sonucudur.

Kerbela’da Şah Hüseyin’i ve yoldaşlarını katleden zihniyet, bugün Suriye’de Alevi halkının karşısına yeniden çıkmıştır.

Tek motivasyonları, tarihten bugüne taşınan örgütlü nefret mirasıdır.

Buradan bir kez daha haykırıyoruz;

Kendi ülkelerinizde savunduğunuzu iddia ettiğiniz insan hakları ilkelerinin, Suriye’de beslediğiniz cihatçı çeteler eliyle çiğnenmesini görmezden gelemezsiniz !

Diplomatik çıkarlarınız ve rant hesaplarınız, Alevi halkına yönelen soykırıma sessiz kalmanızın gerekçesi olamaz !

Özellikle ; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne açık çağrımızdır;

HTŞ’ye verilen her türlü siyasi, diplomatik ve fiili destek derhal çekilmelidir.

Bu destek sürdükçe, Suriye’de işlenen Alevi katliamlarının sorumluluğu, doğrudan destek veren devletlerin hanesine yazılacaktır.

Katliamlara karşı yaşam hakkını, savaşa karşı barışı savunan tüm kamuoyuna sesleniyoruz;

Suriye’de katledilen canlarımızın sesini bulunduğumuz her ülkede duyuralım.

Uluslararası kamuoyunda yükselteceğimiz güçlü ve ortak bir ses, Suriye’deki canlarımız için bir yaşam kalkanı olacaktır.

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere; tüm uluslararası kurumlara ve Suriye üzerinde etkisi bulunan devletlere çağrımız nettir;

Alevilere yönelik saldırılar derhal durdurulmalıdır !

Colani ve HTŞ çeteleri savaş suçlusudur !

Uluslararası hukuk önünde yargılanmaları sağlanmalıdır !

Aksi halde yaşanacak her yeni katliamın sorumluluğu, bu suçlara göz yumanların ve destek verenlerin ellerinde olacaktır.”