Zonguldak Belediyesi ve Turkcell’in işbirliği ile Fevkani Köprü üstünde, 3 bin kişilik toplu iftar yemeği verildi.
3 Bin kişiye verildi ama duyan geldi yüzlerce kişi iftar açamadan, yemek yiyemeden geri döndü.
Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, “Gönül Belediyeciliğini Hayata Geçiriyoruz”diyor ya, evinde orucunu zeytin ekmekle,çorba ile açan,utancından toplu iftarlara katılmayan on binlerce vatandaşımızın gönlünde nasıl bir etki yaptığını düşünüyor mu acaba?
Bu her Ramazan Ay’ında işin sosyal boyutu bahane edilerek tamamen Şov’a dönük yapılan bu tutum sadece AKP’li Selim Alan’ın değil, CHP’li Muharrem Akdemir döneminde, daha önce AKP’li Seceattin Gonca döneminde benzer hareketler oldu.
Tamamen suiistimale açık,yer yer yemek şirketlerin taleplerini karşılama adına,yer yerde Politik İslam’ın propagandif çalışmalarından birisi aslında. Fakat bugünlerde “hizmet” amacıyla yapılan bu tür etkinliklerden kaçınan yöneticilerin aslında toplumun gönlünde taht kurduklarına şahit oluyoruz.
Bakın bugün Türkiye de, farklı siyasal harekete ait milyonlarca insanın gönlüne giren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu görev yaptığı Beylik düzünde bir kere olsun bu tür toplu, şova dönük iftar vb çalışmalarda imzası yok.
İmamoğlu Okan Bayülken ile yaptığı programda, “Ben toplu iftarlara karşı çıktım hep.Ramazan aylarında hergün bir evde iftar açarak,vatandaşlarımızın konuğu olarak,onların sorafında birlikte yemek yiyerek geçirdim Ramazan Ay’larını”diye ifade ediyor.(mealen yazıyorum)
Gönüllere girmek için illada binlerce kişiyi anoslarla,ücretsiz taşımalarla ve gönlü kırık,yüzlerce,binlerce insanı yaratarak değil,gönülleri fet edecek tutumlara girmek için çaba sarfetmeyi öğrenebilirsek kent insanı daha mutlu olcağı kesin.
Yoksa Popülist, Şovlarla, “yaptım oldu”, “yapmazsam ne derlerle” ancak bu kadar oluyor.
İşsizlik Can almaya devam ediyor
Zonguldak’ın gençleri gittikleri şehirlerdeki iş kazalarında ölmeye devam ediyor. Ardahan’da taş ocağında ki patlama sonucu ağır yaralanan Zongukdaklı dört arkadaştan Taner Sarıvaz da hayata tutunamadı. Erzurum’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Sarıvaz, Devrek Kabaca köyünde 22 Mayıs Çarşamba günü toprağa verilecek. Aynı olayda yaralanan 4 işçiden Murat Çetin ve Selçuk Yazgan iki gün arayla yaşama veda etmişti. Böylece ölü sayısı 3’e ulaşırken Adem Demirci’nin tedavisi ise devam ediyor.17 Yıldır iktidarda olanların Zonguldak’ta ana damarı olan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) dahil hiç bir üterime dönük bir yatırım yapmamaları, gençlerin her geçen gün kent dışında karın tokluluğuna yaşam mahkum oluşlarının birinci derece sorumlularıdır.
Hani İçişleri Bakanı diyor ya, “Şehit Cenazelerine CHP İl Başkanları gidemez” Peki iş bulmak için kentini,ailesini,memleketini terk etmek zorunda kalan, İş Cinayetlerinde ölenlerin cenazelerine sizler hangi yüzle katılacaksınız?
Yerel Yönetimlerde Anlayış değişikliğine ihtiyaç var
Geçtiğimiz hafta Salı Günü Elmas TV Genel Yayın Yönetmeni Atilla Öksüz’ün sunduğu Artı-Eksi programında Tempo Gazetesinden Seyfi Poyraz ile birlikte değerlendirmeler yaptık. “Yerel yönetimlerde anlayış değişikliğine ihtiyaç var“dedim.Anlayış değişikliğini başta deneyimli belediye başkanlarından başlayarak(Ali Bektaş,Halil Posbıyık, Bülent Kantarcı ..) yeni seçilmişler devam ettirmelidir. Özellikle kent yönetiminde, açık,şeffaf,hesap verebilir ve katılımcılık ilkelerini hayata geçirerek yeni bir anlayışa ihtiyaç var.
Programda bu çalışmalara en yakın duran Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’dır onunda ortak akıl, kent insanının yönetime katma konusunda bu dönem daha verimli çalışmalıdır diye eklemiştim.
Benim bu düşüncemi doğrularcasına, Selüloz-İş Çaycuma Şube Başkanı Hakan Cura, 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı basın açıklamasında şu ifadeler yer vermişti, “Değerli Çaycumalılar bizler aynı zamanda da yaşadığımız yörenin,yaşadığımız bölgenin yaşanabilir bir belde olmasını talep ediyoruz.Bu konuda başta yerel yöneticiler olmak üzere bölgemizin örgütlü kesimlerinin önemli görev ve sorumlulukları var.Ayrıştırıcı değil birleştirici,Ötekileştirici değil dayanışmacı bir ruhla hareket etmeliyiz.Giderek bir canavara dönüşen,insanların kişisel ve siyasi hırslarının,egolarının,kaprislerinin bir aracı haline gelebilen sosyal medya konusunda da tüm insanlarımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz.Linç kültürüyle değil birlikte yaşama kültürüyle yoğrulmuş bir toplumun başaramayacağı hiç bir şey yoktur….”
Yeni Dönemde Yerel Yönetimlerde bir anlayış değişikliğine ihtiyaç var.
Sağlıcakla kalın
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
