Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), Mart ayında yapılması planlanan, ancak pandemi nedeniyle ertelenen 37. kurultay katılımcısız olarak gerçekleşti. Genel Başkan K. Kılıçdaroğlu Kongrenin “İktidar Kurultayı” olduğunu belirtti etti ve 2023’ün dostları ile birlikte “iktidar yılı” olacağını söyledi.
K Kılıçdaroğlu kongrede, toplumun merakla beklediği politik değişiklikler konusunda, TBMM’nin kuruluşunun 100. yılında yeni bir yüzyıla açılan kurultayda, ülkenin beş temel sorunu olduğunu açıkladı. Birincisi demokrasi. Yasama, yargı ve medya tek kişinin elinde bulunuyor. İkincisi ekonomi ve mutfağımızda yangın var. Üçüncüsü Türkiye şu anda sadece egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir ülke durumuna düşürüldü. Dördüncüsü eğitim ve Beşincisi toplumsal barıştır, dedi.
Kılıçdaroğlu, dile getirdiği sorunlara 13 maddelik de çözüm önerisi getirdi:
Sorunların hepsi birbirinden önemli ve acil çözülmesi gerekiyor. Fakat bunlardan öne çıkan üç tanesi çözülebilirse CHP topluma şimdilik rahat bir nefes aldırabilir. Aynı zamanda kendi başarısını kanıtlamış olur. Kılıçdaroğlu çözümlerin ilki “Yeni anayasa hazırlanacak ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecek.” İkincisi “Türkiye’nin toplumsal barış ve huzuru sağlanacak. Başta Kürt sorunu olmak üzere demokrasi temelinde TBMM’nin öncülüğünde çözülecek. Kürt sorununun egemen güçlerin manivela olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz” diyor. Üçüncü çözüm de bir o kadar acil ve önemli. “Ortadoğu’da “Barış ve İşbirliği Teşkilatı” kurulacak, uluslar arası hukuka önem veren bir dış politika izlenecektir.”
“İktidar kurultayı” olarak topluma sunulan program, “iktidara yürüme” programıdır. Yeni yönetim şimdi sahadaki kadrolar ve politika üreticilerle iktidar seferberliği ilan edecek ve bu arada parti içinden çatlak ses çıkmasına da müsaade etmeyeceğe benziyor. CHP, kadro açısından zengindir, denilir hep ama başarının sırrı birlikten geçer, ilkesi hayata geçirilemezse ne yapalım halkımız bize muhalefet görevi verdi, demekten başka çare kalmaz.
CHP’ye şimdilik 2023’te tek başına iktidar görünmüyor. Fakat belediye seçimlerinde de durum aynıydı. CHP’nin performansı bugünlerde iyi, yüreğinde bir iktidar ateşi yanmış görünüyor. Sahadaki kadroların il ve ilçelerde, hatta köylerde halka gerçek çözümleri anlatıp kendilerinin de inandırıcı olmaları gerekiyor.
Bana göre iktidara yürümenin yolu cesaretten ve CHP’nin manifestoda ilan ettiği çözüm önerilerinin doğru algılanıp hayata geçirilmesinden geçiyor. Ülkede toplumsal huzur ve barışın yolu da yine Kürt sorununu iki tarafın kendi arasında çözerek, egemen güçlerin manivela olarak kullanmasına izin vermeme iradesinden geçmektedir. Bu irade gerçekçidir ve aynı zamanda hem son yerel seçimde, hem HDP’nin baraja takılması ihtimalinde demokrasi güçleri tarafından sağlanan destekle kendini göstermiştir. CHP manifestosunda “Ortadoğu’da Barış ve İşbirliği Teşkilatının kurulması ile uluslar arası hukuka önem veren dış politika izlenecek” olması da ayrı bir önemdedir. Sağ partilerin izlediği Ortadoğu ve Kürt politikaları, binlerce cana mal olmuş anaların bağrını yakmıştır. Bu saatten sonra yine sağ partilerin tercih edilmesi, savaşların devam etmesi ve yetmiş sente muhtaç olacağımız anlamına gelmektedir.
CHP yönetimlerine haklı haksız her zaman eleştiriler yapılır. En çok da Cumhuriyetin kurucu değerlerinden uzaklaştığı eleştirileri yapılır. Komünist partilere küsüp sosyal demokrat partilere geçenler, bu eleştirileri yaparken, siz sosyal demokratları tanımıyor olabilir misiniz?
CHP “iktidar kurultayı” olarak kurguladığı bu kongrede, hem kendi içine hem dışarıya karşı sertleşeceği izlenimi verdi. Sağ otoriter partilerden bir etkilenme olmuş ki kurultayda tek vatan, tek bayrak, tek lider gibi rakipsiz bir genel başkanlık seçimi yaşandı. Rakip adaylara 68 delege oyu verdirilmeyerek ambargo konuldu. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçileceği zaten belliyken buna ne gerek vardı?
Demokrasinin temel parametrelerden biri de buydu