Partimiz Türkiye Komünist Partisi’nin 1973 atılım döneminin lideri, 7. Genel Sekreterimiz Bilen Yoldaş’ı doğumunun 120. Yıldönümü münasebetiyle (d. 18 Ekim 1902), ölümünden de neredeyse 39 yıl sonra, tekrar sevgiyle, saygıyla anıyoruz.

Bilen yoldaşın ölümünden (ö. 18 Kasım 1983) kısa süre sonra çok çalkantılı bir dönemde çöken Doğu Avrupa rejimlerinin ardından, Sovyetler Birliği de, 1917’den beri ülkeyi yöneten ama oportünizm batağında şerefini yitirmiş olan SBKP’nin elinde yerle bir oldu.

Bu SBKP’nin TKP yönetimi üzerindeki olumsuz etkisi 1973 Atılımı’nın devrimci kadrolarını boğarak partinin rayından çıkartılması ile kendini gösterdi ve İ. Bilen’in Menşevik kliğin elinde esir ölmesiyle sonlandı. TKP’nin devrimci kadrolarının lideri R. Yürükoğlu’nun 2001’de ölümünün ardından da, bir araştırmacının kitabında da belirtildiği üzere, illegal ve özgür TKP’nin sönümlenmesi süreci tamamlanmış oldu.

Bugün ülke yolunu şaşırmış, teorik pusulasını yitirmiş, legal sosyalizmin havuzunda yüzmeye çalışan hareketlerle dolu.  Ancak illegal, devrimci, özgür bir KP ihtiyacı 50 yıl öncesindeki kadar yakıcıdır. Bilen Yoldaş’ın “fabrikaları kale yaparak savaşmak” fikri, “savaşkan örgüt” fikri canlılığını koruyor.

Tabii, yetmezamaevetçi alçaklığın, ‘devletin bekası’ yanlış sorusuna ‘evet’ yanıtını veren solcu kılıklı aymazlığın, sendikal bölücülüğü meslek edinmiş, ezilen ulusun değil yanında durmayı ona el vermeyi bile reddeden “modern milliyetçi” legal sosyalist akımların işçi sınıfının devrim ve komünizm mücadelesine verdiği zarar ihmal edilemez.

Bununla birlikte, emperyalizm aşamasında alt-emperyalist bir güç olarak kapitalist dünya pazarında kendine yer açma mücadelesi veren Türkiye’de her türlü bilinç bozucu etkiye rağmen, işçi sınıfı, 21. yüzyılda artık nüfusun çoğunluğudur. Emek-sermaye uzlaşmaz çelişkisini hiçbir şey, hiçbir yalan ve sahtecilik örtbas edemiyor. Dünya ekonomisiyle sımsıkı bağlanmış ülke ekonomisi, dış etkilere ve küresel mücadelelerin sonuçlarına eskisinden daha fazla bağımlıdır. Toprak verimlidir.

Marks-Engels’in formüle ettiği “insanlığın kurtuluş teorisi” bugün dünyayı dünden daha iyi açıklamaktadır.
Sağlam teorik pusula, stratejik düşünce, devrimci, komünist, özgür fikirli ve disiplinli kadrolar, işçi sınıfının yerel, bölgesel ve küresel çapta devrim ve komünizm mücadelesinin güvencesi olacaktır.

Bu bizi umutlandırıyor. Komünist Nazım’ın deyişiyle:

Dede tarih – yayı veren,
biziz geren,
uçan ok ki, kavgamızdır, kuş misali,
hedef, kurtuluş misali!.. 

Kaynak: www.t-k-p.net

Ayrıca İ.Bilen Yoldaş ile ilgili Mercan Köklü’nün İşçinin Sesi Gazetesi, Sayı 405, 29 Ekim 1990 da yayınlanan;  Bizim Türkümüz Yapıcıların Türküsüdür Yazıyı da linkten okuyabilirsiniz

Reklam