Geçtiğimiz haftanın ağır yükü Amasra’da meydana gelen ve iş cinayeti olarak lügatlara geçen olayın tartışması, etkileri devam ediyor.

Haliç te bir vapuru vurdular dört kişi

Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu

Dört bıçak çekip vurdular dört kişi

Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu

Deli Cafer, İsmail, Tayfur ve Şaşı

Maktulün onbeş yıllık arkadaşı

Üç kamarot öteki ahçıbaşı

Dört bıçak çekip vurdular dört kişi

Cinayeti kör bir kayıkçı gördü

Ben gördüm kulaklarım gördü

Vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü.

Hiç biriniz orada yoktunuz

 Ahmet Kaya’nın bu şarkısı aklıma geldi.

Hani bir söz daha var ya, “Sağır Sultan duydu” daha çok benzer kelimeler söylenebilir ama Ahmet Kaya’nın sözlerinde ki; “Cinayeti kör bir kayıkçı gördü Ben gördüm kulaklarım gördü Vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü. Hiç biriniz orada yoktunuz” Bu paragraf aslında Maden İşçilerinin örgütlü bulunduğu GMİS üst yönetiminin Amasra’da yaşanan cinayet sonrasını çok daha güzel anlatıyor.

Olayın yaşandığı andan itibaren herkes dili döndüğünce bir şeyler söyledi. Kendi penceresinden.

İki yetkili kesim konuşmadı.

Biri işveren konumunda ki TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, diğeri GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil.

Hakan Yeşil ve Merkez Yönetimi bu sınavdan geçemedi.

Belki kendi gelecekleri açısından geçtiler.

Ama tarihe Maden İşçilerinin mücadele tarihine kara leke olarak geçtiler.

GMİS ne zaman konuştu. Olayın üzerinden günler geçtikten sonra yapılan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’da 18 EKİM 2022’de Genişletilmiş Başkanlar Kurulu sonrası Sonuç bildirisi yayınlandı.

Tam bir ‘işveren ağzı’ gibi.

Yani açıklama 41 Maden işçisinin yaşamını yitirdiği ve ailelerinin feryat ettiği ve kamuoyuna, cumhurbaşkanına kadar yüzlerine haykırdığı ‘iş cinayeti” haykırışını GMİS yöneticileri diyemedi.

Üstüne üstlük bildirinin sonuna; “Yaşadığımız büyük acıdan nemalan[1]maya çalışan, meydana gelen kazayla yakından uzaktan ilgisi bulunmayan konuları camiamıza ve sendikamıza saldırmak için fırsata dönüştürenleri şiddetle kınıyor, hiç kimsenin yaşadığımız acılar üzerinden kanla beslenmesine müsaade etmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz”diye de ekledirler. https://susmagazetesi.com/2022/10/19/gmis-genisletilmis-baskanlar-kurulu-olaganustu-toplandi-sonuc-bildirisi-yayinlandi/

Sadece iki meslek grubundan kısa değerlendirme vereceğim;

TMMOB İKK Temsilcisi Birhan Şahin yaptığı açıklamada; “Amasra’da son yaşanan elim olay sonucu 41 canın yaşamını yitirmesi ne kader, ne fıtrat ne de kazadır… Zira iş güvenliği tedbirleri sistematik olarak uygulansa ve harfiyen yerine getirilse önlenebilir bir durumdur. Bu nedenle bu türden önlenebilir tüm iş kazaları gibi bunda da yapılabilecek tek tanım ” iş cinayeti” olmalıdır”dedi

Diğeri ise KESK’e Bağlı ESM Şube Başkanı Vacit Esen; Zonguldak Madenci Anıtı’nda yaptığı açıklamada: “Fıtrat Değil Facia, Kader Değil Katliamdır!“.Grizu önlenemez veya öngörülemez bir facia değildir. Bilim ve tekniğin ışığında tespit edilebilir ve önlenebilir bir durumdur” dedi.

Şimdi bu aynı kurumda örgütlü bulunan ve Mühendis, teknik eleman ve işçi statüsünde yer alan üç kurumdan biri olan GMİS’in konuya işveren ağzı ile yaklaşması mı yoksa gerçeği dile getiren diğer iki meslek ve kitle örgütü temsilcilerimi kandan besleniyor?

Bir not’ta GMİS’teki muhalefete.

Seçim atmosferinde yaşanan bu katliam karşısında söz söyleyemeyen muhalefetin yarışı kazansa ne olurdu diye insan düşünmeden edemiyor. Böyle muhalefet olması daha iyi

AKP’den Toplu resimler

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) en zor seçimini yaşıyor Zonguldak’ta. Bugüne kadar garanti 3 vekillik üzerinden yürüyen bir gelenek oluşmuştu. Şimdi bu durum oldukça sıkıntılı hal aldı.

Millet İttifakının anketlerde ki sürekli yükselişi AKP’ni günden güne sıkıştırmaya başladı.

Yerelde var olan düzen bozuluyor.

Şuan genel yorumlar Zonguldak’ta 2 AKP 1 İyi Parti 2 CHP yorumları ağırlıkta.

Hani bir söz var ya siyasette 24 saat çok önemlidir diye.

Şimdilik diyoruz.

Bu üç parti aynı zamanda en sıkıntılı durumda.

İktidara yürüyen CHP ve İYİ Parti kendi iç sıkıntılarını kamuoyu önünde yansıyacak şekilde birlik-beraberlik resmini vermede gecikirse işte o 24 saat çok kıymetli olur.

Ayrıca bir el İYİ Parti Merkez İlçeye uzanmış gibi.

Bu el daha çok da AKP’nin eli gibi.

Çünkü dengeleri CHP değil İYİ Parti bozacak o nedenle zayıf halkadan doğru sokakta, cadde de genel politika yerine yerel olsun benim olsun hareketleri çok sırıtır durumda.

İYİ Parti bu sorunu kongre ile çözmez ise kazanacak olan AKP olur.

AKP’nin işi belki de bu iki partiden daha zor.

Dere geçilirken at değiştirdiler. Yetmez.

Yerel Yönetim ilişkileri ve parti arasındaki soğuk rüzgârlar devam ediyor.

Öyle dörtlü resimlere bakmayın.

Sağlıcakla kalın

Reklam