Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz’ın TTK ile ilgili söylediği sözlere tepki gösterdi. Vali Tutulmaz’ın açıklamalarına üzüldüğünü belirten Hakan Yeşil, telefonlarının susmadığını ve maden işçilerinin tepki gösterdiğini ifade etti.

Vali Mustafa Tutulmaz, 2023 yılı bütçe görüşmelerinin yapıldığı İl Özel İdaresi’nde yaptığı konuşmada “TTK şu anda masrafın dörtte birini karşılıyor. Kömüre 4 lira harcama yapıyor, 1 lira kazanıyor. Bu nereye kadar nasıl gider? İşçi alınarak bu çözülebilir mi? İşin uzmanlarına sormak lazım. İşçi alındığında işçinin maliyeti bunu düşürebilecekse işçi alınmalı. Ama işçi alındığında bu maliyet daha artacaksa o zaman daha da fazla milletin üzerine yük olarak gider” demişti.
Genel Başkan Yeşil, Vali Bey’in açıklamalarına üzüldüklerini belirterek “Sayın Valimizin İl Özel İdaresi toplantısında yaptığı konuşmada kendi tespiti olduğunu söyleyerek TTK’nın masrafının 4’te 1’ini karşıladığı ve milletin üzerine yük olduğunu ifade eden talipsiz, bizleri de üzen ve şaşkınlıkla karşıladığımız açıklamaları var” dedi.
“Talihsiz, bizleri de üzen ve şaşkınlıkla karşıladığımız açıklama”
Hakan Yeşil, gazetecilere şu açıklamayı yaptı: “Sayın Valimizin İl Özel İdaresi toplantısında yaptığı konuşmada kendi tespiti olduğunu söyleyerek TTK’nın masrafının 4’te 1’ini karşıladığı ve milletin üzerine yük olduğunu ifade eden talihsiz, bizleri de üzen ve şaşkınlıkla karşıladığımız açıklamaları var. Sayın Valimiz Zonguldak’a geleli 2 yıl olmuş. Bu tür bir açıklama yapması bizleri hem üzdü hem düşündürdü. TTK, 1848 yılından beri, 174 yıldır bu havzada taşkömürü üreten bir kuruluş. Kurtuluş Savaşından bu zamana kadar bedeller ödeyerek, ülke ekonomisini ve sanayisini ayakta tutmak ve devletimize milletimize hizmet etmek için bedeller ödeyerek biz madenciler olarak zor şartlarda üretim yapıyoruz. Bu nedenle böyle bir açıklama bizleri üzmüştür. Maden camiamızdan da madenci arkadaşlarımdan da bu konuyla ilgili tepkiler var. TTK’ya bağlı havzamızda ekonomiyi güçlendirmek, kömür üretimini artırmak, temeli kömür olan Erdemir, Kardemir, Bartın Çimento, ÇATES, Filyos Ateş Tuğla gibi sanayi tesisleri bu bölgede sadece kömür üzerine, kömür bu bölgede olduğu için bu bölgeye kuruldu. Bu sanayi tesislerine kömür verdik, veriyoruz. Yine söylüyorum bölge insanları olarak 174 yıldır bu bölgede üretim yapıyoruz.”
“İşçi alınsın üretim arsın” sadece bizlerin söylediği bir söz değildir”
“Derin yeraltı madenciliğini kar-zarar olarak değerlendirmek yanlış. Biz bedeller ödeyerek hammadde olarak yeraltından kömür çıkartıyoruz. Erdemir’e, Kardemir’e, Bartın Çimento’ya, ÇATES’e kömür veriyoruz. Kömür verdiğimiz bu tesisler kar elde ediyor. Bu tesislerin hammaddesi taşkömürü. Biz kendi kaynağımız olan taşkömürünü ne kadar üretip bu kuruluşlara verirsek o kuruluşlar da o kadar kar elde eder. Tabii 1990 sonrasında ithalatçı politikalar nedeniyle yerli ve milli kaynakların kullanımı biraz daha azaltıldı. Taşkömürü yurt dışından getirilmeye başlandı. Yıllık 36 milyon ton taşkömürü yurt dışından geliyor. Asıl zarar budur. Kendi yerli ve milli kaynaklarımız dururken yurt dışından kömür getirilip bu bölgede kullanılması ve zehir olarak da soluduğumuz ithal kömürün bu bölgeye getirilmesi asıl zarar budur. Hem insan sağlığına zarardır, hem ekonomik anlamda zarardır. Biz yıllardır, yerli ve milli kaynaklarımızın değerlendirilmesini, bölge halkının istihdam edilmesini, bunların bu bölge insanıyla yapılması gerektiğini söylüyoruz. “İşçi alınsın üretim arsın” sadece bizlerin söylediği bir söz değildir. Bilimsel olarak üniversiteye yaptığımız raporlar, kendi uzmanlarımız tarafından hazırlanan raporlar, bizlerin tespitleri, kurumun yöneticilerinin hazırladığı raporlar, Sayıştay raporları, bunların doğrultusunda ortaya konmuş söylemlerdir. Şu an 7 bin 300 arkadaşımız Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı işyerlerinde çalışıyorlar.”
“TTK’da hazırlıkların yüzde 95’i bitmiş durumda”
“Bu arkadaşlarımızın 1300’ü yerüstünde çalışıyor. 6 bini yeraltında çalışıyor. 300 kilometrelik bir yer altı açıklığımız var. Tabii bu yeraltı açıklığını ayakta tutabilmek için, buralarda iş sağlığı ve güvenliği ön planda tutularak sağlıklı bir çalışmanın yapılabilmesi için hali hazırda acilen 4 bin yeni işçiye ihtiyacımız var. Sadece bu yeraltı açıklığını ayakta tutabilmek için. Ama biz mevcut 6 bin işçiyle hem bu yeraltı açıklığını ayakta tutmak, hem de 2 bin 300 metre ayak uzunluğu dediğimiz kömür üretimi yaptığımız bölgelerden kömür çıkartabilmek için mücadele ediyoruz. Mevcut işçiyle bu ayak uzunluğunun yalnızca yüzde 32’sini çalışabiliyoruz. TTK’da hazırlıkların yüzde 95’i bitmiş durumda. Esnek mekanize, yarı mekanize ve tam mekanize dediğimiz teknolojik sistemler de getirilmiştir. Üretimi artırmak için bir tek eksiğimiz işçidir. Sadece yüzde 32’sini çalışabildiğimiz üretim ayaklarından çıkarttığımız kömür yıllık 1 milyon 200 bin ton civarındadır. Biz diyoruz ki bu bölgeye işçi alınsın, bu kurum ayakta kalsın, yüzde 32’sini çalışabildiğimiz ayak uzunluğunun yüzde 60’ını, yüzde 70’ini çalışalım. Bir norm kadro oluşsun, norm kadroda devamlılık oluşsun. İşçi alındığı dönemlerde üretimin nasıl arttığını herkes gördü. Ama devamındaki yoğun emeklilikler nedeniyle işçi sayılarımız devamlı düştü. Çünkü emekli olan arkadaşlarımızın sayısı alınan arkadaşlarımızın sayısından daha fazla. Üstelik tecrübeli arkadaşlarımız emekli oluyor. İşçi alım zamanlarının birbirinden uzak zamanlarda olması nedeniyle madencilik kültürünü kaybetmeye başlıyoruz. Biz bunları anlatmaya çalışıyoruz. Sayın Valimizin yaptığı açıklama gerçekten tüm madencilik camiasını yaralamıştır.”
“Valimizin söylediği o sözleri düzelteceğine inanıyorum”
“Söylediğimiz hiç birşey kendi başımıza yaptığımız söylemler değildir. Hem milli kaynaklarımızın yerüstüne çıkarılarak ülkemize hizmet ederken ödediğimiz bedellerin tecrübesi hem de bilimsel ve teknik çalışmaların sonucunda ortaya konan görüşlerdir. Bu nedenle millete yük oluyor, 4 veriyoruz 1 alıyoruz mantığı çok yanlış. Biz madenciler olarak iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin tam anlamıyla alındığı çalışma şartlarında üretimi artırarak ülkemize ve milletimize daha çok hizmet etmek istediğimizi, bunun içinde yapılması gerekenlerin her platformda anlatılması gerektiğini -ki biz her platformda anlatıyoruz- Zonguldak kamuoyunun, Zonguldak STKlarının, Zonguldak siyasilerinin her platformda bunları anlatması gerektiğini söylüyoruz. Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz’ın da bu tespitler ışığında bölgemize ve milletimize katkı sağlayacak sözler sarf edeceğini ben umutla bekliyorum. Çünkü dün kullandığı ifadeler Zonguldak halkını ve madencileri derinden üzmüştür. Sayın Valinin kullandığı ifadelere katılmadığımızı da buradan deklare etmek istiyoruz. Madencilik zordur. Biliyorsunuz yakın zamanda 42 arkadaşımızı kaybettik. İhmaller sonucu meydana gelen kaza sebebiyle 42 arkadaşımızın canını verdi, çocukları yetim kaldı, eşleri dul kaldı. Bunları bir daha yaşamak istemiyoruz. Bu anlamda da Sayın Valimizin söylediği o sözleri düzelteceğine inanıyorum.”