KESK’e Bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şube Yürütme Kurulu, okulların yarı yıl tatile girmesi nedeniyle detaylı bir rapor yayınladı.

Eğitim-Sen Raporunda özetle;

“2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı 20 Ocak 2023 tarihinde sona eriyor ve iki haftalık yarıyıl tatili başlayacak.

MEB’in örgün eğitim istatistiklerine göre Türkiye’de örgün eğitimde (resmi + özel) 17,5 milyon öğrenci bulunmaktadır. Devlet okullarında okuyan öğrenci sayısı 15 milyon 839 bin 140 (yüzde 92), özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 578 bin 233 (yüzde 8) olmuştur. Açık öğretimde okuyan 1 milyon 738 bin 198 öğrenci bulunmaktadır.

Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 139 bin 673 öğretmen görev yapmaktadır. 

Eğitim-Sen raporunda; “Eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarının tüm hızıyla sürmesi, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları devam etmektedir. Öğretmen açıkları, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür.”diye ifade etti

SONUÇ

2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, siyasal-ideolojik hedeflere uygun olarak alınan bilim karşıtı kararlar eşliğinde okullarda hayata geçirilmeye devam etmektedir. 

Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir.

Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır.”

Eğitim-Sen’in raporunun tamamını okumak için;

Reklam