Toplumsal muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve seçilmesi sonucunda yardımcılık görevini üstlenecek olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 1 Mayıs’ta Zonguldak Madenci Anıtı’ndan 80 milyon insana seslendi.

Mitingi bende başından sonuna kadar izledim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, yerel-örgütlerin kendi içindeki sıkıntıların dışında kitlelerde oldukça moral ve motivasyonun, coşkunun, heyecanının oldukça fazla olduğunu gördüm.

Mitinge katılım emniyet güçlerinin açıkladığı rakam her ne kadar 7 Bin diye ifade edilse de aktif-pasif olarak Miting için kent meydanına inen 10 ile binin üzerinde insan hareketinin 15 Bin insanın olduğunu söyleyebilirim.

Toplum bu tür mitinglerde evden çıktığını hesap ederek ve ister kafede otursun, isterse gezerek izlesin son tahlilde o gün mitinge katılmak ve o olaya tanıklık etmek için gelmiştir.

Dediğim gibi aktif ve pasif kite üzerinden böyle bir rakamsal değerlendirme yapabiliriz. Fakat asıl olan aktif katılımcıların ilgisi, coşkusu ve simge ve sloganlarla Kılıçdaroğlu’na destek vermesi işte bunlar değişimin ayak seslerini gösteriyor.

Kılıçdaroğlu geldiği kentin ruhunu, sorunlarını ve gelecekteki düşüncelerini yansıtan konuşmaları oldukça destek gördü. Emekçi kentinden, emekli kente dönüştüğünü, emeklilere yönelik iktidara geldiğinde yapılacak ücret ve ikramiyeleri, yoksullukla mücadelede, ev hanımlarının banka hesaplarına yatıracağı destek fonlarını oldukça anlaşılır bir biçimde aktardı.

Kılıçdaroğlu kısmen içeriye dönük olarak ta anladığımız, devlet yatırımlarının sahiplenilmesi, bunu sanki iktidarın bir lütufuymuş gibi gösterilmemesi için, özellikle Filyos Bölgesinde yapılan yatırımları sahiplenmesi ve gelecekte bölgenin daha da geliştirilmesi yönündeki açıklamaları dikkat çekiciydi

1 Mayıs nedeniyle ziyaretin denk gelmesi her ne kadar kısmi kargaşaya neden olsa da ben tarihe 1 Mayıs’ta Zonguldak’ta 10 binler vardı olarak yazıyorum.

Çünkü 1 Mayıs’ta burayı tercih etmesi de önemli, madencilerin 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilimizi kapsayan Kahramanmaraş merkezli depremde yaptıkları fedakârca kurtarma çalışmalarından dolayı plaketle ödüllendirmesi de işçi sınıfının, emeğin önemi açsından kayda değer bir davranıştır.

Dünyanın her yerinde işçi sınıfı kendi yaşam mücadelesi için çaba sarf etse de  yeri ve zamanı geldiğinde, toplumsal rolünü yerine getirmede kendisi için sınıf olmaktan çıkıp, toplumun kurtarıcısı olduğunu mutlaka bir yöntemle pratik yaşamda göstererek bizlerin bilincine çıkarmayı başarmışlardır.

Bu kezde öyle oldu. Madenci, her gün canı pahasına yerin metrelerce altından cevheri yer üstüne çıkarma cesaretini gösterirken bu kez bu deneyimini ve birikimini, toplumsal ruh halini deprem bölgesinde, enkazın altına girerek oradan insanlara ulaşmanın ustalığını gösterdiler.

13.Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu işte bu nedenle 1 Mayıs’ta emeğin başkenti Zonguldak’ta halka seslendi.

1 Mayıs’ta olması dediğim gibi kısmi plansızlıklarıda, öngörüsülüzleride bize yaşatarak gösterdi.

1 Mayıs öncesi Demokrasi Platformu temsilcileri ve 6’lı Masa olarak bilinen (millet İttifakı) yan yana gelmiş, konuyu tartışmış olsa da ‘1Mayıs’ta dediğim dedik, çaldığım düdük’ misali pratikte yaşananları hepimize ders niteliğinde öğretici olduğuna inanıyorum.

Bu 1 Mayıs Zonguldak’ta bir kez daha gösterdi ki, ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların, yok sayılanların, kadınları, gençlerin, inanç ve ibadet özgürlüğünden, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü savunanların kısaca toplumsal muhalefetin daha iyi bir gelecek için daha çok birlikte iş yapmaya, daha çok bizi oluşturmaya ve kendi çıkarından çok tüm toplumun, emeğin, ezilenleri, sömürülenlerin haklarını kazanmak için daha çok kendimizden fedakarlık yapmadan başarının gelmeyeceğini bilmemiz gerekiyor.Eğer bugün 14 Mayıs gerçekten çok önemli ise ve “Cumhurbaşkanlığında Oy’um Kılıçdaroğlu’na’ diyorsan bunu açıktan, cesaretle ve yüksünmeden söylemeli ve Kılıçdaroğlu’nun mitingine katılarak destek vermelisin.Alan’dan uzak durarak, Kılıçdaroğlu’nun alandan ayrıldıktan sonra alan girmek olsa olsa boş alana konuşmaktan, fikirlerini kendi kendimize aktarmanın ötesine gidemeyiz.

O nedenle bu 1 Mayıs birlikte iş yapma becerisindeki ustalığımızı, yeteneğimizi test edildiği bir 1 Mayıs oldu.

Bu 1 Mayıs diğer yanıyla diğerlerinden içerik olarak daha nitelikli, daha güncel mesajların verildiği bir hazırlık içinde olduğunu gördüm. Özellikle kürsüyü kullan kadın ve erkek aktivistlerin dili, coşkusu ve hazırladıkları metinler diğer 1 Mayıs’lardan daha devrimci ve öz’e uygundu.Bu konuda emek sarf edenleri tebrik ediyorum.

1 Mayıs, 1 Mayıs yaşatacak seni Tunç bileğimiz.

Sağlıcakla Kalın

Reklam