Merkez Lavuar Alanı 19 Haziranda ihalesi yapılacak. Defalarca projesi değişikliğe uğrayan Projede ne olduğu sır gibi saklanıyor.

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, önceki günlerde Zonguldak Gazipaşa Caddesi’ne (Valilik kavşağı) yapılacak dekoratif amaçlı heykel için sosyalmedya üzerinden günlerce duyuru yaptı ve üç öneri sunarak halkın beğenisini alan ve birinci gelecek olan heykelin dikileceğini duyurdu.

Sonuç açıklandı ve birinci gelen Saat Kulesi heykelinin kısa sürede yapılacağı duyurusunu yaptı ve halka gösterdiği bu ilgiden dolayı teşekkür etti.

İlk bakınca oldukça demokrat, açık, şeffaf ve halkın iradesine saygı gösteren bir tablo çizdi.

Üstelik halktan da özellikle AKP’li kadrolardan bu seçme sırasında öyle methiyeler dizildi ki, dersiniz ki Başkan Ömer Selim Alan kentte yaptığı her şeyi, her projeyi halka soruyor ve halk ne derse o oluyor gidi yorumlar geldi.

Gerçekleri örtmek ve gizlediğimizi zannederiz ama o gizlediğimiz gerçekler bumerang gibi döner gelir bir gün bizi vuracağını unuturuz.

Ne güzel sözümüz var, “Güneş Balçıkla sıvanmaz”

Merkez Lavuar alnı benimde içinde olduğum (görev aldığım) 2009-2014 Yılları arasında kent Konseyi öncülüğünde, Valilik,Üniversite, Belediye, ilgili Meslek Odalarının da katılımıyla oluşturulan bir mali destek ile ülke çapında proje yarışması düzenlenmiş ve birinci gelen proje halkın gösteriminin de açılarak günlerce incelenmişti.

Yani Başkan Alan’ın o abartarak yaptığı Saat Kulesi gibi değil, tamamen bilimsel-teknik ve kent kimliği korunarak ve kentin tüm kesimlerinin temsilcilerinin geniş çaplı katılımı sağlanmıştı.

Peki, ne oldu?

Dönemin AKP İl Başkanı daha sonra Milletvekili olan Hamdi Uçar; bir açıklamasında Lavuar Projesi ile ilgili olarak, “Biz geldiğimizde projeyi hayat geçireceğiz” diyerek resmen kentin önünü tıkamış ilgili bürokratların elini ayağını bağlamıştı.

2014-2019 Dönemi Belediye başkanı Muharrem Akdemir’in proje ile ilgili onca ısrarı ve talebine karşılık Uçar’ın söyleminin devamını sürdüren gelenek bozulmadı.

Ama aynı tarihlerde olmaz denilen projenin önemli bir parçası olana alanın deniz kenarına (Karakum) Uzunmehmet Camisi yapılarak projenin gerçek amacından çıkarılmasının önü açıldı. Biryandan Cami projesi ile ideolojik kodların yerine getirilmesi sağlanırken diğer yandan Merkez Lavuar Alanı’nın proje değişikliğinin önü açılarak ranta dönük adımlar atıldı.

Yapılan onca emek ve harcanın paranın yanında tam bir katılımcılıkla gerçekleşen proje rafa kaldırıldı ve defalarca revize edilerek aynı zamanda yarışma projelerinin uygulama projesine dönüşme süresi de zaman aşımına uğratılarak bugünlere gelindi.

Ve nihayet Zonguldak belediye Başkanı Ömer Selim Alan 19 Haziran’da proje ihaleye çıkacağı duyurusunu yaptı.

Hep birlikte göreceğiz Halkın katılımıyla yapılan ve bilimin-teknolojinin ve kent kültürünün korunması amaçlanan o projeden geriye ne kaldığını.

Konuyla ilgili ilk işareti CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun verdi, Uzun yaptığı basın açıklamasında; “Zonguldak halkı burada ihale edilen projede neler olduğunu bilmek istiyor. İhale yapılmadan proje neden Zonguldak’lılar ile paylaşılmıyor.

Bu alanın projesini neden gizliyorsunuz?

İhale ettikten sonra yine suyunu çıkaracakmısınız?

İhale diyorsunuz ama alacak olan yine zaten belli mi? Uzun Mehmet Camisini yapan firmaya yine verilecek mi? Verilecekse bunun adı ihale etmek mi?Proje içerisine ticari üniteler koyarak kent merkezinde insanların tek nefes alabileceği son alanı da ziyan    ederek bu şehre ihanet mi edeceksiniz?”sorularını sordu

Bakalım söz sırası Başkan Alan’da

Sosyalistler 14 Mayıs’ta iyi sınav veremedi

14 Mayıs’ta halkın önemli bölümü yüzde 90’a yakını sandık başına gitti. Zonguldak’ta da katılım oldukça yoğundu.

Seçime ittifak olarak giren partiler ve cumhurbaşkanlığı adaylıklarında aldıkları oy tarafları memnun etmedi.20 Yıllık AKP İktidarı’nın lideri Recep Tayyip Erdoğan birinci turda ipi göğüsleyemedi ve oy oranlarında geri düştü. Zonguldak Milletvekilliği oranı-sayısı geleneği bozmadı AKP 3 CHP 2 Milletvekilliğine devam dedi.

Burada belki sorgulanması gereken önemli başlıkların arasında iktidarın bu kadar yıpranmışlığı-ekonomik-demokratik hakların kısıtlandığı sürede sosyalistlerin halka bunu anlatmada yetersizliği açığa çıktı.

Sosyalistler merkezde kendi oylarını konsilde edemedi.

Sahada görülmedi ve bir anlamda da yılların birikmiş değerleri bu seçimde daha da gerilere düşürdü.

Şimdi 28 Mayıs’ta ikinci turda bakalım birlikte mücadele geleneği yaratılarak gerekli çoğunluğu kazanacak mı?

Sosyalistler olarak bu seçim aynı zamanda oturup ‘biz kimiz?” sorusunu yeniden masaya yatırma için iyi bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

Sağlıcakla kalın.

Reklam