
Türkiye’de milyonlarca çalışan her yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarında yapılan müzakereler sonucu açıklanacak asgari ücret miktarını bekliyor. 2022’nin son ayında yapılan komisyon toplantılar sonunda merakla beklenen açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Aralık 2022 tarihinde yaptığı basın toplantısında 2023 yılında geçerli olacak asgari ücreti net 8 bin 506 TL olarak açıkladı. Böylece asgari ücret 2022 yıllık ortalamaya göre %74,4 artmış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantılar sonunda çalışan ve işveren taraflarının ortak bir rakam üzerinde anlaşamadıklarını belirtti. Asgari ücretin minimum 9000 TL olmasını isteyen TÜRK-İŞ önceki gün masadan kalktığını duyurmuştu. 2023 için açıklanan artış oranı Kasım 2022 için açıklanan yıllık enflasyon oranının gerisinde kaldı.
Asgari ücret Türkiye’de birçok çalışanın ödemelerinde referans değer olması açısından önem taşıyor. Asgari ücretle çalışan kişi sayısına dair resmi bir veri olmamakla birlikte Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) derlediği verilere göre 2021 yılında asgari ücret ve altında ücretle çalışan sayısı 3,3 milyonu buluyor. Türkiye’de çalışanların % 37’si ise asgari ücretin % 5 fazlası ve altında bir ücretle çalışıyor. TCMB’nin yayınladığı verilere göre asgari ücret altından çalışanların sanayi sektöründeki oranı ise % 50. Asgari ücret gittikçe Türkiye’de çalışanların ortalama ücretine yaklaşıyor. 2020’de asgari ücret ortalama ücretin %73’üne tekabül ederken, bu oran 2012’de % 44’tü.
Asgari ücretin tespiti, yalnızca asgari ücret ile çalışanları değil, toplumun büyük bir kesimini de ilgilendiren bir konu. Asgari ücretin genel ücret artışını etkilemesinin yanı sıra, sosyal güvenlik primlerinin alt ve üst sınırlarının asgari ücrete göre belirleniyor ve işsizlik ödeneklerinden emeklilik aylıklarına kadar pek çok ödemenin miktarı asgari ücretten etkileniyor
Uluslararası Hukukta Asgari Ücretin Yeri
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesine göre, çalışan herkesin kendine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma aracılığıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücret alma hakkı var.
Bununla birlikte, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 131 Sayılı Asgari Ücret Tespitine İlişkin Sözleşmesi’ne göre; işçinin ve ailesinin ihtiyaçları, genel ücret seviyesi, hayat pahalılığı, sosyal güvenlik yardımları ile diğer sosyal grupların göreli hayat standartları; asgari ücretin belirlenmesinde dikkate alınması gereken unsurlardan. Türkiye bu Sözleşmeyi hala onaylamamış olsa da imzacısı olduğu Avrupa Sosyal Şartı da taraf ülkelere benzer bir yükümlülük getiriyor.
Avrupa Sosyal Şartı’nın 4. maddesine göre, “Tüm çalışanların, kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamak için yeterli ve adil bir ücret alma hakkı” mevcut. Ancak birçok işçi örgütü, Türkiye’de bu maddeye uygun hareket edilmediğini ve asgari ücretin belirlenmesinde işçinin ailesinin hesaba katılmadığını dile getiriyor.
Dünyada Asgari Ücret
Asgari ücret tespit yöntemi, ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin ABD’de ve Brezilya’da asgari ücret doğrudan hükümet tarafından tespit edilirken, Norveç ve Danimarka gibi İskandinav ülkelerinde asgari ücret, toplu sözleşmeler ile belirleniyor. Türkiye’de ise Almanya ve Birleşik Krallığa benzer şekilde, hükümet ve sosyal tarafların müzakereleri sonucunda asgari ücret miktarına karar veriliyor.
Bununla birlikte, ülke bazında asgari ücret miktarlarının kıyaslanması için satın alma gücü paritesine bakılıyor. OECD’nin bu konuda yayınladığı en güncel veriler ise 2021 yılına ait. Bu verilere göre; asgari ücretin satın alma gücü sıralamasında Türkiye, 31 OECD ülkesi arasında 20. sırada geliyor.
Türkiye’de Asgari Ücretin Gelişimi ve Yasal Dayanağı
Türkiye’de asgari ücret, kavramsal olarak ilk kez 3008 sayılı ve 1936 tarihli İş Kanunu’nda yer alsa da uygulamaya geçilmesi 1951 yılını buldu. 1967’ye kadar mahalli komisyonlarca iş koluna ve şehre göre belirlenen asgari ücret, 1974’ten itibaren ulusal düzeyde belirlenmeye başladı. Tarım işçileri için uygulanan farklı asgari ücret, 1989’da bırakılırken 16 yaşından küçükler için belirlenen farklı asgari ücret uygulamasından da 2014 yılında vazgeçildi. Kısacası asgari ücret, gittikçe daha merkezileşen ve tek tipleşen bir yapıya büründü.
Anayasa’nın 55. maddesinde ücret, emeğin karşılığı olarak tanımlanırken devlet, çalışanların yapılan işe uygun ve adaletli ücret elde etmesi konusunda sorumlu tutuluyor. Bununla birlikte, ilgili maddede asgari ücrete ilişkin olarak “Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.” deniyor.
Bunun yanı sıra, Anayasa’nın 55. maddesine paralel olarak Türkiye’de asgari ücretin düzenlenmesine ilişkin özel bir yönetmelik mevcut.
Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre asgari ücret, “işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti” olarak tanımlanıyor. Tanımdan da anlaşılacağı üzere Türkiye’de asgari ücret, işçi ailelerini hesaba katmaksızın yalnızca işçinin ihtiyaçları ve geçimi üzerinden hesaplanıyor.
Bununla birlikte yönetmelikte belirtildiği üzere; Türkiye’de asgari ücret, işçi-işveren-devlet temsilcilerinden oluşan bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından en geç iki yılda bir belirlenmek zorunda. Komisyon, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çağrısı ile toplanıyor. Bakanlık ile Hazine Müsteşarlığı gibi devlet kurumlarından gelen yetkililerin yanı sıra, bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşundan ve bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşundan beşer temsilci de bu komisyonda yer alıyor.
Ayrıca yine yönetmeliğe göre, Türkiye’de asgari ücret; coğrafi bölge, yaş ve sektör ayrımı olmaksızın ulusal düzeyde tek tip olarak belirleniyor. Bununla birlikte yönetmelik, komisyonun ücretin belirlenmesine ilişkin kararının kesin olduğunu söylüyor. Bir başka deyişle asgari ücrette son karar, komisyona ait.
Bunun yanı sıra DİSK’in hazırladığı raporda, Komisyonun asgari ücretin belirlenmesi için verdiği kararlardaki oy dağılımına ulaşabiliyoruz. Resmi Gazete’de yayınlanan kararlar temel alınarak hazırlanan tabloya göre, 2000-2019 döneminde işçi tarafı, belirlenen asgari ücrete tam 15 kez muhalefet etti. Asgari ücretin oy birliği ile belirlenebildiği sene sayısı ise yalnızca altı.
Asgari Ücretin Enflasyon Karşısındaki Durumu
Bunun yanı sıra, asgari ücretin enflasyon karşısındaki durumuna baktığımızda 2003, 2009, 2012 ve 2017 yıllarında asgari ücrette gerçekleşen yıllık artışın, bir önceki yılın aralık ayı enflasyon oranının altında kaldığını görmekteyiz. Bununla birlikte, asgari ücrete yapılan oransal olarak en yüksek zamlar 2004, 2016, 2019, 2021 ve 2022 yıllarına ait.
Asgari Ücret, Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın Yarısı Dahi Etmiyor
Öte yandan; 2003 yılından itibaren incelediğimizde, asgari ücretin kişi başına düşen milli gelirin yarısına dahi ulaşmadığını görüyoruz. Türkiye’de asgari ücret civarında bir ücretle çalışan kişi sayısını düşündüğümüzde bu oran, Türkiye’de yaşanan gelir dağılımı eşitsizliğini gözler önüne seriyor.
Yazar: Ceren Satıl,Katkıda Bulunanlar: Denizcan Sarı,Koray Kaplıca