Ülke gerek siyasi deprem, gerekse 6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 binlerce insanımızın yaşamını yitirdiği, yine yüz binlerce insanımızın yaşamlarının altüst olduğu depremlerle gündemi yaşıyor.

6 Şubat’ta meydana gelen ve 20 Yıllık AKP İktidarının bir anlamda karnesinin de çok açık seçik ortaya serildi.

Toplum biryandan canlarını kurtarmanın telaşında olurken diğer yanda bu yaraların bir an önce nasıl sarmalıyız konusunda iktidara yönelik tepkilerini haykırmaya sokakta, caddede, stadyumlarda “Hükümet İstifa” haykırışlarını yükseltmeye devam ediyor.

Bu 6 Şubat depremi toplum hafızasında, “Depremle gelen depremle gidecek” cümlesini kurdurdu.

1999 Marmara depremi sonrasında toplumun yaşananlara, tedbirsizliğe, ranta, yolsuzluklara ve bilimi-teknolojiyi öteleyen kentleşme anlayışına tepki duyarak 2002 yılında iktidara taşıdığı AKP’yi gelinen sürede yaşananların ve halka ödetilen faturanın katbekat arttığını, sadece ekonomik değil, yaşam alanlarının, özgürlüklerinin, inanç ve düşünce özgürlüğünün, hukukun yerle bir olduğu, yoksulluğun, yolsuzluğun ve yalan ve talanın yıllar içinde aratarak katmerleştiğini 6 Şubat depreminde, Kızılay’a ve AFAD’a kısaca devletin kurumlarına karşı tepki ve güvensizliklerini haykırarak bu iktidardan kurtulmanın mesajlarını verdi vermeye devam ediyor.

6 Şubat Depremini yaşayan ülke diğer yandan 14 Mayıs’ta yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir anlamda düğmeğe basıldı.

Faklı blokların oluştuğu günümüzde, “Cumhur İttifakı, Millet İttifakı, Sosyalist Güçler İttifakı, Emek ve Demokrasi Bloğu) gibi bir yandan İktidar Bloğu diğer yanda İktidarın defedilmesi için yanyana gelmeyen ama aynı noktaya vuruş yapan toplumsal muhalefetin farklı blokları gündemdeki yerini almaya ve geleceğe yönelik adımlarını atmaya başladı.

Bu sürecin en önemli yaşananı ise 6’lı Masa olarak ifade edilen (Millet İttifakı) ‘nın ve diğer toplumsal muhalefetin Erdoğan karşısında göstereceği Cumhurbaşkanı Adayı tartışması bir anlamda yaşanan artçı depremle noktalandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Masa’yı kısa süreli terk etmesi toplumun önemli bir kesiminde büyük tepkiye neden oldu.

Gerek İYİ Parti içinden gerekse farklı toplumsal kesimlerden gelen baskı ve öneriler Akşener’i yeniden masaya döndürerek bir anlamda AKP İktidarına karşı yükselen muhalefete yeniden bir oh çektirdi.

Yapılan görüşmelerde 6’lı masanın Cumhur Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu olarak kamuoyuna açıklandı. Açıklamayı yapılan toplantı sonucunda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu açıkladı.

Meral Akşener’in masayı terk etmesi sonrası yeniden varılan mutabakat 12 maddelik bir açıklamayla duyuruldu. Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi önündeki açıklamanın ardından CHP Genel Merkezi önünde bekleyen CHP kitlesiyle buluştu.

Şimdi yaşanan siyasi artçı deprem sonrası açıklanan Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu bundan sonraki yol haritası ülkenin geleceğine yön verecek.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanmasının hemen ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın Sayın Kılıçdaroğlu’nu partimize bekliyoruz, düşüncelerimizi görüşmek üzere mesaj verdi.

İşte asıl mesele, kilit mesel burada.

Çünkü bugüne kadar 6’lı Masa HDP’ye mesafeli durmuş özellikle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in parti içi baskısı bunda etkili olmuştu.

Gelinen noktada AKP -MHP İttifakını yenmek son tahlilde HDP’ninde destekleyeceği oda yetmez, diğer sol güçleri de içine alacak daha geniş bir mutabakat Kılıçdaroğlu ve 6’lı masanın önünde duruyor.

Daha önceleri bu köşeden defalarca yazdım.

Kilit sorun Kürt sorunu diye.

Kürt halkının demokratik, barışçıl ve kendi haklarının, yaşamlarının garanti altına alınması konusu hala masada.

İşte bu Cumhuriyetin 100.Yılı bu kilit sorunu çözme konusunda demokratik adımı nasıl atacağı bir anlamda Kılıçdaroğlu’nun HDP ile yapacağı görüşmenin ardından açığa çıkacak.

Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafında bir tarafta Mansur Yavaş (Türk Milliyetçi) akımı temsil ederken, diğer yanında Ekrem İmamoğlu (Laik-aynı zamanda muhafazakar) kesimi ,Kılıçdaroğlu Cumhuriyetin 100.Yılında devletin Anadolu geleneğinin merkezine oturduğunun fotoğrafı olarak yorumlayabiliriz.

Eksik kalan kısım ise Halkların kardeşliği.

İşte bununda tamamlanmasıyla Demokratik Cumhuriyetin kapılarına bir adım daha atılmış olacak.

Süreç zor, zoru başarmak demokrasi-özgürlük ve daha özgür yaşamak isteyenlerin elinde.

Sağlıcakla kalın

Reklam