Her 1 Mayıs’lar, 6 Mayıs’lar İşçi sınıfı, ezilen halklar, devrimci demokratlar,sosyalistler açısından önemli günlerdir.1 Mayıs Birlik-Mücadele-Dayanışma günü, 6 Mayıs’ baharın karşılanışı, Hıdırellez ve üç fidan’ın öldürülmesinin yıldönümü.

Toplumsal muhalefet bu iki tarihe bir tarih daha eklemek istiyor.14 Mayıs’ı da bu önemli günlere ekleyerek baharı karşılamak, güzel günlere adım atmak istiyor.

“Söz 14 Mayıs’ta Bahar gelecek” sloganları ülkenin her yerinden geliyor.

Bir anlamda bunun asıl mimarı, ezilenler, baskı altında kalanlar,kent ve köy yoksulları,”Öteki”ler, işçi sınıfı,kardeş halklar, Aleviler, devrimci-demokratlar, gençler,kadınlar, üniversitelerde kürsülerinden atılanlar, inanç ibadetlerini özgürce yapamayanlar, havası-suyu kirletilenler, hak-hukuk-adalet isteyenler.Çünkü tarih bu tür dönemlerin nasıl açılıp nasıl kapandığıyla dolu.

Tüm bu yaşananların 20 Yıllık AKP İktidarı ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan olarak ağır yükü taşısa da, geçmişten gelen ve bir türlü çözülemeyen, yaşanan sorunların, biriken konuların olduğunu unutmadan 14 Mayıs’lara, 1 Mayıs’lara, 6 Mayıs’lara dikkat çektim.

İşte bugün tüm bu sorunları bir anlamda çözme cesareti ve inancı bugüne kadar olmadığı kadar fazla olan bir toplumsal muhalefetin ayak seslerini görüyor duyuyoruz.

1 Mayıs işte öylesi bir günü bize işaret ediyor.

Bu 1 Mayıs’ta İşçi sınıfı kendisi için değil, toplumsal görevini de yerine getirecek bu şanlı günde ülke çapında bugünü, hak-hukuk-adalet sloganıyla taçlandıracak.

Ülke çapında bu 1 Mayıs diğerlerinden daha farklı olacak.Bu 1 Mayıs’ta görev kaçkınları, iktidar ortakları, sendika ağaları, yandaş sendika yöneticileri alanlarda olmamak için binbir bahane bulacaklar.

Bu 1 Mayıs’ta Özgürlük-eşiklik-adalet, halkların kardeşliği, barış,demokrasi isteyenler alanlarda olurken iktidarın gücünden korkanlar,koltuklarını kaybetmekten korkanlar hangi noktada olurlar bilinmez.

Ama biz biliyoruz ki, bu 1 Mayıs’ta emeğin ve Demokrasinin başkenti Zonguldak şenlenecek.

1 Mayıs’ta Türkiye halkları 20 Yıllık AKP iktidarına yönelik ülke çapında en güçlü sesi çıkaracak.

Tıpkı; “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır

Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez

Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı

Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından

Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından

Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir” Marşında olduğu gibi

1 Mayıs’ta Toplumsal Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’da emeğin başkentinden ülkeye dünyanın öbür ucuna seslenecek.

Bu 1 Mayıs’ı karmaşadan, küçük hesaplardan ve yetki kargaşasından uzak tutmak tüm AKP karşıtı güçlerin asli görevidir.

Zonguldak’ta 1 Mayıs’lar gelenek olarak Demokrasi Platformu öncülüğünde gerçekleşir.Ön toplantılar yapılır,tartışılır karara bağlanır.Bu kezde aynı olduğunu biliyorum.

Her 1 Mayıs’ta olduğu gibi kürsü sorunu, konuşmacılar verilecek mesajlar ve atılacak sloganlar doğal olarak bir disiplin içinde yürümesi en uygun olandır.

Geçmiş deneyimler her ne kadar bir disiplin içinde yürünse de yer yer farklı algılamalar, farklı tutumların olduğunu da yaşadık.

Her 1 Mayıs’ın kendine has özelliği ve vermek istediği mesajı vardır. Bu 1 Mayıs tüm bunların üstünde ve çok daha geneli kapsayan, tüm toplumun geleceğini direk ilgilendiren bir atmosferde 14 Mayıs’a ramak kala gerçekleşiyor.

O nedenle çok daha hassas, olgun, sabır ve disiplin istiyor.

Özel çıkardan çok genel çıkarı öne alacak tutum gerektiriyor. Her kırılmanın karşı taraf hizmet etmese de enerji kaybına yol açacağı kesin.

O nedenle hem geleneği bozmadan, hem de 1 Mayıs’ın ruhunu da ötelemeden ortak bir güne çevirmek elzem olduğuna inanıyorum.

Bu 1 Mayıs’ın ilk duyuru yansımaları bir karmaşayı şimdiden işaretini verdi.İlk kürsü konuşması Kılıçdaroğlu’nda ve sonrasında kürsü Demokrasi Platformu üyelerine verilmesi alanın bir anda boşlaması,alabora olmasına işaret ediyor.

Benim önerim Kılıçdaroğlu’nun sahneye çıkışında Demokrasi Platformu temsilcilerinin de aynı sahnede yer alması, elleri birlikte birleştirmeleri ve mesajı birlik-dayanışma-mücadele olarak birlikte vermeleridir.

Kanun yok. Olmaz diye bir şey yok. Olur, ve Emeğin Başkentine de bu yakışır.

Gerisi boştur, boş alandır, sen ben, bizim oğlandır.

Sağlıcakla kalın.

Reklam